Bakan Fidan'dan Haniye suikastına ilişkin çarpıcı açıklama: Savaş isteyen üst akıl devrede
Son dakika haberi: Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Hamas lideri Haniye'nin İsrail suikastı sonucu öldürülmesine ilişkin çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Haniye'yi katledenlerin barışı da katlettiğini söyleyen Bakan Fidan, İsrail Başbakanı Netanyahu'nun ABD'yi esir aldığını belirtti. Suikastın İran'da gerçekleşmesinin bir mesaj olduğunu ifade eden Fidan, Haniye ile son görüşmesini de anlattı.
İsrail 7 saat içinde İran ve Lübnan'da iki kritik suikast gerçekleştirdi. Hizbullah'ın üst düzey komutanlarından Fuad Shukr'un Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta öldürülmesinin ardından Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye de İran'ın başkenti Tahran'da düzenlenen suikast sonucu hayatını kaybetti.
Orta Doğu'da gerilimi tırmandıran suikastlara ilişkin Dışişleri Bakanı Hakan Fidan dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Yaşananları Kanal 7 ve ÜLKE TV ortak yayınında değerlendiren Bakan Fidan, Netanyahu'nun Hamas'ın ateşkes teklifini kendi siyasi ajandası için kabul etmediğini söyledi. İran için önemli olan 3 yerin vurulmasının bir mesaj olduğunu dile getiren Fidan, "Savaş isteyen üst akıl devrede" dedi.
İşte Bakan Fidan'ın açıklamalarından satır başları:
HANİYE İLE SON GÖRÜŞMESİNİ ANLATTI
"Dün Tahran'a Cumhurbaşkanımızı temsilen İran Cumhurbaşkanının göreve başlama törenine gittim. Haniye ile öğleden sonra saat 16.00 gibi yemin töreninde karşılaştık. Yemin töreninden sonra benim görüşmelerim oldu bazı İranlı yetkililerle. Son görüşmemden çıkarken o da oraya giriyordu. O esnada tekrar karşılaştık. Türkiye'ye geldim. Saat 05.15'te bir haber aldım arkadaşlarımdan, vefat haberini ilettiler. İnsan olarak çok beğendiğim ve takdir ettiğim bir kardeşimizdi. Dün de aslında Allah'ın hikmeti, içimde bir düşünce oluşmuştu, 'Şehitlik nasıl yakışırdı' dediğim bir insandı. Kendisini bir davaya adamış ve şehadetin en büyük mertebe olduğunu bilen bir insanın hedefine ulaşmış olduğunu görmek mutluluk veriyor açıkçası. Geriye kalan bizler için üzücü bir durum tabii, karışık duygular. Haniye, 60'a yakın yakınını kaybetmesine rağmen hiçbir zaman duruşunu kaybetmedi. Metaneti çok sağlamdı. Liderlik ettiği kurumu bir yere getirmeye çalışan bir insandı. Her zaman umudu yüksekte tutan biriydi.
İsrail'i destekleyen unsurların belli çaresizlikleri var. Siyonizmi destekleme konusunda şartlandırmaya gitmiş durumdalar. Bunun çok ciddi bir sonuca yol açacağını baştan beri söylüyorduk. Söylemi iki devletli çözüm üzerinden başlattık. Bu savaşın bir an önce durması gerekiyor.
Uluslararası sistem İsrail'e bir şey söylemekten aciz. İsrail'i önleyici bir adım atılmasını şu anda pek mümkün görmüyorum.
HAMAS'IN ATEŞKESİ KABUL ETMESİ
Biz olay başladığından itibaren soğukkanlı bir şekilde, olayın nereye gideceğini gördük. Uyarılarımızı ona göre yaptık. Bunun çok ciddi bir sonuca ulaşacağını baştan beri söyledik. Diplomatik yöntemlerin kullanılması gerektiğini ilettik. İki devletli çözüm önerilerinde bulunduk. Kendileri için zor olan bazı maddelere barış için 'Evet' dediler. Aç ve susuz kalmış insanların içinde bulunduğu durum onları rahatsız ediyordu. Savaşmak ve şehit olmak onları yormuyordu ama sivillerin çektiği azap onları etkiliyordu. İsrail'de bu sözleri dinleyen yok, kulaklarını kapatmışlar. Uluslararası sistem ne zaman büyük bir kriz yaşar o zaman İsrail ile ilişkilerini kontrol eder.
Netanyahu ateşkesi kendi siyasi ajandası için kabul etmedi.
"SUİKASTIN İRAN'DA GERÇEKLEŞMESİ BİR MESAJ"
İsrail adına son derece sembolik. Verdikleri mesaj sadece Hamas'a değil, onu destekleyen İran'a da operasyon yapabilir mesajını verdiler. İran'ın cevabı nasıl olur, onu göreceğiz.
Dün 3 operasyon aynı anda oldu. Biri Tahran'da, diğeri Beyrut'ta, diğeri de Haşdi Şabi'nin Irak'taki üssüne saldırı. İran için önemli olan 3 yerin vurulması, birilerinin düğmeye bastığını gösteriyor. Savaşın yaygınlaşmasını isteyen üst akıl devrede.
İsrail toprak çalmaktan vazgeçmeyecek. Lübnan ve Filistin'deki direnişi dünyaya farklı şekilde sunmaya çalışacaklar. 'Hamas ve Hizbullah'ı ortadan kaldırırsak önümüz açık' sanıyorlar. Ama yanıldıkları bir nokta var. Direnişi üreten Hamas ya da Hizbullah değil. Direnişi üreten İsrail'in yaptıklarının kendisi. Hamas olmaz başka bir hareket, başka bir direniş olur. Hizbullah'ın ne yapacağını kestirmek zor.
İsrail 1967 sınırları içinde kalmayı kabul ederse problem olmaz ama İsrail bunu kabul etmiyor. Başkasının sınırlarına çıkmak istiyor ve başkasının devlet olmasını istemiyor.
"HAMAS'IN DÜŞMANI İSRAİL DEĞİL SİYONİZM"
Filistin meselesi İslam dünyası için çok önemli. İnsanların inanışıyla ilgili bir konu. Görmedikleri ve anlamak istemedikleri konu bu. Batı'nın son 300 yıldır ürettiği askeri imkanı İsrail'in arkasına koyuyorlar. İnsanlar kendi topraklarını korumaya çalışıyor, İsrail düşmanlığı değil. 67 sınırları içinde başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin devletinin peşindeyiz. İsrail sürekli Hamas'ı Yahudi düşmanı olarak lanse etti. Ama Hamas'ın düşmanı İsrail değil Siyonizmdir. Daha büyük sıkıntılar bölgeyi bekliyor olacak.
"NETANYAHU ABD'Yİ ESİR ALMIŞ"
ABD'den aldığı destek Netanyahu'yu her zaman cesaretlendirir. Bence Netanyahu şunun çok iyi farkında. Amerika’yı rehin almış durumda. İsrail Lübnan'da savaşa girerse, ABD'nin Netanyahu'nun arkasında savaşa girmek dışında hiçbir çaresi yok. ABD'de iktidara gelmeyi İsrail'e destek vermekten geçmeye şartlandırırsanız böyle olur.
Neyi alkışladığını bilmeyen bir yığın insan. Hitler'in yaptığından farkı yok. Akıl tutulması dediğimiz şey bu. Siyonizm bölgede İsrail'in kendi devletini kurma adına başkasının topraklarını çalarak gerçekleştirdiği yayılmacı politikadır.
MAHMUD ABBAS'IN TÜRKİYE ZİYARETİ
Biliyorsunuz Türkiye Cumhuriyeti Parlamentosu çok istisnai bir yerdir. Meclisimiz Gazi Meclis'tir. Bu Gazi Meclis, kendi çatısı altında önemli gördüğü konukları gündeme taşır. Filistin'in Devlet Başkanı olan Mahmud Abbas'ı davet ederek, Meclisimiz önemli bir adım atmıştır. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin bu inisiyatifi çok önemlidir.
Coğrafyamız hep mücadele alanı. AK Parti Türkiye'yi istikrar adası haline getirdi. Coğrafyada uğraştığımız iki grup var. Birincisi bu coğrafyada olanlar, ikincisi dışarıdan gelip bu coğrafyaya müdahale eden hegemonyalar. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde yürüttüğümüz yapıcı, ilkesel dış politika sayesinde daha kolay oluyor işler. Kapasiteniz, kabiliyetiniz yoksa savaşlarda yenilirsiniz, barışlardaki iş birliklerinde de sömürülürsünüz.
FİLİSTİN'DE KALICI BARIŞIN YOLU
Uluslararası toplum Filistin meselesinin ne olduğunu anlamalı. İsrail 1967 sınırlarında kalmaya razı bırakılmalı. Batı tarafından bu şekilde anlaşılmadığı sürece bu meselenin çözülmesi zor. İlk olarak bunun yapılması lazım. İki devletli çözüm tek yol olarak görülüyor dünyada. Ümitsizlik yok, davamıza inanıyoruz. Bu ne ilk ne de son savaş. Biz her zaman için mücadeleye hazır olacak kabiliyete ve kapasiteye hazır olmak zorundayız. Güçsüz olduğunuz zaman toprağınızı da çalarlar, madeninizi de alırlar. Ama siz caydırıcılık üretirseniz bir sorun olmaz. Bizim yapmaya çalıştığımız bu.
"HANİYE'Yİ KATLEDENLER BARIŞI DA KATLETTİ"
Ben tekrar sizin vesilenizle şehit İsmail Haniye'ye Allah'tan rahmet diliyorum. Allah mekanını cennet eylesin. Ailesine başsağlığı diliyorum. Filistin ulusuna başsağlığı diliyorum. İslam alemine başsağlığı diliyorum. Onun katledilmesiyle barışın da katledildiğini unutmasınlar. Bunun da altını özellikle çiziyorum."