Dışişleri Bakanlığı'ndan UNESCO'ya Ayasofya ve Kariye tepkisi
Dışişleri Bakanlığı, UNESCO'nun yeniden camiye çevrilen Ayasofya ve Kariye için yaptığı açıklamaya tepki gösterdi. Bakanlık açıklamasında iki eserin de Türkiye Cumhuriyeti'nin mülkü olduğunu vurgulandı tarihi, kültürel ve dini değerler bakımından titizlikle korunduğu belirtildi.
UNESCO Dünya Mirası Komitesi, Ayasofya ve Kariye'nin camiye çevrilmesinin derin üzüntü oluşturduğunu belirtip, bu mekanların statüsünde yapılan değişikliklerin bildirilmesi için Türkiye'ye 1 Şubat'a kadar süre verdi. UNESCO'nun açıklamasına Dışişleri Bakanlığından yanıt geldi. Ayasofya ve Kariye'nin Türkiye Cumhuriyeti mülkü olduğunu bildiren bakanlık, her iki yerin de tarihi, kültürel ve dini değerler bakımından titizlikle korunduğunu vurguladı.
TÜRKİYE'NİN EGEMENLİK HAKKI
Konuyla ilgili resmi açıklama Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Büyükelçi Tanju Bilgiç'ten geldi. UNESCO Dünya Miras Komitesi’nin Genişletilmiş 44. Oturumu’nda “İstanbul’un Tarihi Alanları” ile ilgili kabul edilen karar hakkında açıklama yapan Tanju Bilgiç, Ayasofya-i Kebir Camii ile Kariye Camii'nin hukuki süreç sonunda Danıştay kararıyla camiye çevrildiğini hatırlatıp şöyle konuştu:
"Ayasofya ve Kariye Türkiye Cumhuriyeti’nin mülküdür ve tarihi, kültürel ve dini değerler bağlamında titizlikle korunmaktadır. Ayasofya ve Kariye Camilerinin hangi amaçla kullanılacağı konusu Türkiye’nin egemenlik haklarıyla ilgilidir. Bundan tam bir yıl önce ibadete açtığımız Ayasofya Camii’nin vakfiyesine uygun şekilde hizmet vermesi bir hakkın teslimi ve ülkemizin hükümran hakkını kullanmasından ibarettir.”
UNESCO İLE İŞ BİRLİĞİ İÇİNDEYİZ
Sürecin başından beri Türkiye'nin UNESCO ile açık ve kesintisiz iletişim ve iş birliği içinde olduğunu belirten Sözcü Bilgiç, "UNESCO Danışma Misyonu’nun Türkiye’nin davetine icabetle iki defa İstanbul’u ziyaret etmesi, ülkemizin yapıcı ve şeffaf yaklaşımını açıkça ortaya koymaktadır. Bu husus, Danışma Misyonu raporlarında da ortaya koyulmuştur. Her iki anıtsal yapıda devam etmekte olan restorasyon ve diğer düzenlemeler UNESCO standartları bakımından olumsuz bir etkiye yol açmakta, bilakis 2019, 2020 ve 2021’de düzenlenen UNESCO misyonlarında görüldüğü üzere, Ayasofya ve Kariye’nin orijinalliğinin ve bütünlüğünün korunmasını amaçlamaktadır" ifadelerini kullandı.
İSTANBUL'UN TARİHİ ALANLARINA YÖNELİK KARARLARI REDDEDİYORUZ
Türkiye'nin halen gözlemci olduğu Dünya Miras Komitesi’nin Ayasofya ve Kariye hakkında kabul ettiği kararın çelişkiye kaydeden Bilgiç, "Türkiye, mevcut uygulamalar, sahadaki durum ve Danışma Misyonu raporlarıyla uyumsuz; ön yargılı, taraflı ve siyasi saiklerle kaleme alındığı anlaşılan UNESCO Dünya Miras Komitesi’nin İstanbul’un tarihi alanlarına yönelik kararının konuyla ilgili maddelerini reddetmektedir. Bu durum toplantı sırasında heyetimizce yapılan bir beyanla kayda geçirilmiştir. Türkiye, 1983 yılından bu yana taraf olduğu 1972 tarihli Dünya Miras Sözleşmesi’ne taahhütleri çerçevesinde Dünya Miras Listesi’nde kayıtlı alanlarına yönelik hak, yetki ve sorumluluklarının bilinciyle, alanların korunmasına yönelik özenli ve titiz çalışmalarına devam edecektir" şeklinde konuştu.