Erdoğan, 'Örgüt korkunç yüzünü gizleyemez hale geldi'
Erdoğan, 'Örgüte karşı hukuk içinde yoğun bir mücadelenin hazırlıkları yapılıyor. Örgüt halen muhalefet partileriyle işbirliği yapsa da korkunç yüzünü gizleyemez hale geldi' dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AB Büyükelçileri buluşmasında konuşma yaptı. Seçmen tercihlerini etkilemek için yasadışı ve ahlakdışı müdahaleler yapıldığını ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti: "Bu örgüte karşı hukuk içinde yoğun bir mücadelenin hazırlıkları yapılıyor. Örgüt halen muhalefet partileriyle işbirliği yapsa da korkunç yüzünü gizleyemez hale geldi. Örgütün finansal kaynakları tükeniyor, tükenecek. Halk nezdindeki itibarı tamamen tükendi. Söz konusu örgüt yıllar içinde açtığı okular üzerinden uluslarararası bağlantılar da kurdu. Siz değerli büyükelçilere bu örgütün bir eğitim ve yardımlaşma cemaati olmadığını, uluslararası siyasetten uluslararası istihbarata kadar son derece kirli işlerde kullanılan bir taşeron olduğunu özellikle hatırlatmak isterim."
Batıda örgütün mensupları bir çok iftiranın yanında hükümetin hem El Kaideci hem İrancı olduğu propagandasını yaydığını vurgulayan Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti: "Bu işlere vakıf olanlar, El Kaidecilik ile İrancılığın yan yana gelmeyeceğini çok iyi bilmeleri lazım. Aynı anda birbiriyle taban tabana zıt, hatta birbiriyle çatışan örgütlere bizim destek verdiğimiz yalanlarını yayıyorlar. Sizlerden bunların faaliyetlerine karşı, özellikle de bunların kara propaganlarına karşı son derece dikkatli olmanızı rica ediyorum. Eğer biz gerçekten Avrupa Birliği içinde bir dost olacaksak, dayanışma oluşturacaksak, önce şunu bilmemiz lazım, Türkiye hiçbir terör örgütüne kesinlikle prim vermez. Kaldı ki bizim El Kaide ile verdiğimiz mücadeleyi Türkiye'yi tanıyanlar çok iyi bilir."
Başbakan Erdoğan, "Gönül isterdi ki Türkiye başkanlık sistemine geçebilsin ancak Anayasayı değiştirmek bu dönemde de önceki dönemde de mümkün olmadı. Bu yeni sistemin de Türkiye'de başarılı şekilde uygulanacağını düşünüyor, hatta istikrar ve güveni daha da artıracağına inanıyoruz. Eylül başından itibaren Türkiye'de artık yeni bir dönem başlayacak. Bu yeni dönem, reformların daha hızlı, kararlı şekilde yapıldığı bir dönem olacak" dedi.
Erdoğan, Musul'daki Türkiye konsolosluğuna düzenlenen baskına ilişkin, "Bütün Batılı dostlarımız, hepsiyle kurduğumuz kontaklar var. Başından itibaren Maliki'nin bu denli şımartılmış olması maalesef bugünleri getirmiştir. Şu anda tek çıkış yolu artık Irak'ta bir koalisyon hükümetinin oluşurulmasıdır" dedi.
Suriye'de yaşanan gelişmelerin Türkiye dahil geniş bir bölgenin güvenliği için endişe kaynağı olduğuna dikkati çeken Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Suriye'deki istikrarsızlık ve aşırılık yanlısı unsurların zaman içinde artan mevcudiyeti Suriye yanında ülkemiz de dahil olmak üzere geniş bir bölgenin güvenliği için bir endişe kaynağıdır. Karşımızda yoğun uluslararası işbirliği gerektiren küresel bir mesele bulunuyor. Ülkemiz yabancı savaşçıların Suriye'ye geçişlerine transit bir ülke olarak kullanılmaya çalışılıyor, bu şahıslar öncelikle Türkiye'nin güvenliği için de tehdit kaynağıdır, kaynak devletler için tehdit, bu savaşçıların ülkelerine dönüşleriyle birlikte başlıyor. Türkiye için ise bu tehlike bu şahısların kaynak ülkelerinden ayrılmalarıyla birlikte ortaya çıkıyor. Suriye'ye geçerek radikal gruplara katılmayı planlayan üçüncü ülke vatandaşlarının geçişlerini engellemek çin gerekli tüm önlemleri alıyoruz. Bu kapsamda 5 bin 300 kişiye ülkemize giriş yasağı konuldu."
Mısır'da Abdülfettah el Sisi'nin cumhurbaşkanı seçildiğini hatırlatan Erdoğan, şöyle devam etti: "Mısır'da sandıkla gelmiş, yüzde 54 oy almış bir Mursi yönetimini biliyorsunuz askeri darbe ile devirmişlerdir. Ama batılı dostlarımız, dünya ne yazık ki buna bir darbe diyememiştir. Darbe diyemediği gibi daha sonra darbeyle gelen bu zatın, şurada dostlar alışverişte görsün mantığıyla yapmış olduğu cumhurbaşkanlığı seçimiyle de orada güya bir seçim kazanmış ve bunun neticesinde de kendisine tebrikler gitmeye başlamıştır. Böyle bir tebriğin bizce bir anlamı yoktur. Çünkü biz bir darbe yönetimini tebrik edemeyiz. Bunu çok açık, net söylemek zorundayım.''
Başbakan Erdoğan, terör örgütü tarafından kaçırılan çocukları için Diyarbakır'da oturma eylemi yapan ailelere ilişkin şöyle konuştu: "Diyarbakır'daki anneler için şu ana kadar acaba AB üyesi ülkelerimizden kaç kişi gidip de bu anneleri yerinde görerek, onların derdiyle hemhal oldu? Ne oldu bunların çocukları? Dağa kaçırıldı, bunların çocukları Kandil'e kaçırıldı. Bu annelerin gözyaşı gerçekten gönülleri yaralıyor, görmeye değer. Eğer bizim insan haklarına saygımız varsa, gerçekten bir özgürlük mücadelesi, barış mücadelesi veriyorsak ve demokrasi demokrasi demokrasi, bunun lafını değil, icraatını yapıyorsak, demokrasiyi tanımayan bölücü terör örgütü PKK'nın yandaşları bir siyasi parti olarak da şu anda Parlamento'da. Bu anneleri belediyenin önünden kovdular, tehdit ettiler, hatta hatta daha da ileri giderek 'siz MİT'ten para alarak buraya geldiniz, siz iradenizi sattınız' dediler, bunların hepsi Kürt anneler, Kürt babalar."