İhsanoğlu'nu destekleyen partiler seçimi değerlendirdi
Cumhurbaşkanı seçimlerinde Ekmeleddin İhsanoğlu'nu destekleyen siyasi parti yöneticileri, seçim sonucunu değerlendirdi.
Cumhurbaşkanı seçimlerinde Ekmeleddin İhsanoğlu'nu destekleyen siyasi parti yöneticileri, seçim sonucunu değerlendirdi. İhsanoğlu'nu seçimde CHP, MHP, DSP, LDP, DP, BTP, BBP, Dev Parti, TSİP, DYP, Kadın Partisi, Hak ve Adalet Partisi, Türk Parti ve Büyük Anadolu Kalkınma Hareketi olmaK üzere 14 siyasi parti destekledi. Türkiye Sosyalist İşçi Partisi (TSİP) Genel Başkanı Turgut Koçak, partisinin oy oranının ne olduğunu bildiğini, bazıları gibi milyonların oyunu alacaklarını hiçbir zaman iddia etmediğini söyledi. Partisinin 125 bin oyunun her birinin kullanıldığını ifade eden Koçak, seçime katılım oranının daha yüksek olması halinde seçim sonuçlarının değişeceğine inandıklarını dile getirdi. Koçak, katılım oranının azlığını boykotçulara bağlamadığını, mevsim koşulları nedeniyle katılımın az olduğunu ifade etti.
Devrimci Halk Partisi Genel Başkanı Ömer Gürcan da İhsanoğlu tercihinin ve 14 partinin bir araya gelmesinin doğru olduğunu söyledi. Farklı noktalardaki insanların belli bir konuda bir araya gelişinin Türkiye için şans olduğunu dile getiren Koçak, "Bu ilkin de devam edeceğine inanıyorum. 14 siyasi partinin hatta hiç karşılıklı tartışma yapmadan buluşması Türkiye için büyük şanstır. Bu Türkiye için devam etmelidir."
Kadın Partisi Genel Başkanı Benal Yazgan da seçim döneminde Ekmeleddin İhsanoğlu ile ilgili özellikle sosyal medya üzerinden ciddi kampanya yürüttüklerini belirterek, "Ama özellikle CHP ve MHP bize göre gerektiği kadar sosyal medya üzerinden kampanya yürütmediler" dedi.
Türkiye için bu kadar önemli bir seçimde herkesin oy kullanmasını beklediklerini dile getiren Yazgan, "Ama ilgisizlik mi kabul etmeme gibi bir durum mu söz konusu oldu. Bunu sosyologların incelemesi gerekiyor" değerlendirmesinde bulundu.
Tüm bunlara rağmen 14 siyasi partinin bir araya gelerek tek adayı desteklemesinin Türkiye siyasi tarihi için çok önemli olduğunu ifade eden Yazgan, "Bunun değerlendirilmesi gerekiyordu ancak her iki adayın da İslami kesimden geldiği gerekçesiyle ve seçim yönteminin yanlış olduğu iddiasıyla seçimi boykot etmesi, bu 14 partinin desteğinin de çökmesine neden oldu" şeklinde konuştu.
DP Genel Başkanı Gültekin Uysal, "çatı aday" önerisinin ortaya çıkmasının ardından sürecin sağlıklı yürümesi için çabaladıklarını belirterek, "Hayırlı olsun, Cumhurbaşkanı meşruiyetini sandıktan almıştır. Umarım, kapsayıcı, kuşatıcı bir dil kullanır" dedi.
Cumhurbaşkanı seçimi sürecinde iktidarın "bütün güç unsurlarını sahaya sürdüğünü ve haksız, eşitsiz bir rekabet ortamı oluşturduğunu" öne süren Uysal, "Suçu millete, oy kullanmayanlara atarak netice alabilme imkanımız yoktur. O kitleleri her ne saikle olursa olsun sandığa taşımayı başarabilmemiz gerekirdi" görüşünü dile getirdi.
LDP Genel Başkanı Cem Toker, Ekmeleddin İhsanoğlu'nu destekleme kararını oy birliğiyle değil, oy çokluğuyla aldıklarını bu nedenle seçmenleri serbest bıraktıklarını belirtti.
"Cumhurbaşkanı seçiminin sonucu, muhalefet için bir fiyaskodur" değerlendirmesinde bulunan Toker, "Erdoğan gibi son derece tecrübeli, kitlelere hitap edebilen bir adayın karşısına televizyonda zar zor dinlenen, duyulan, mesajları pek net olmayan bir aday çıkardılar. İhsanoğlu, Erdoğan'ı savunmada bırakması gerekirken devamlı savunmada kaldı" diye konuştu.
Muhalefetin seçimi, doğru aday, politikalar ve söylemle kazanabileceğini belirten Toker, sözlerini şöyle sürdürdü: "Erdoğan, bütün başbakanlık, medya imkanlarına rağmen yüzde 51 ile seçildiyse bu tabii ki başarı değildir. Algı yönetimi mükemmel yapıldı. Seçimden önce sosyal medyada CHP'ye 'Boşverin Ekmel Bey'i tanıtmayı siz önce ekabir seçmeniniz sandığa taşımaya odaklanın' dedim. Zira belliydi. Bu sonucu CHP seçmeninin ekabirliğine bağlıyorum. Bir de MHP'nin tabanını iyi yönetememesi, kontrol edememesi pasif kalması da bu sonucu getirdi. MHP tabanı da Erdoğan'a oy verdiyse şimdi çözüm süreci gelişmelerinde bin pişman olacağına da eminim ama düşünmeden, duygusalca MHP tabanından büyük bir kitle Erdoğan tarafına kaydı."
DSP Genel Başkanı Masum Türker, cumhurbaşkanı seçimini Başbakan Erdoğan'ın kazanmasının nedenlerinden birinin, "kamuoyu araştırmalarıyla Erdoğan'ın yüzde 57-58 alacağının söylenmesi ve bu nedenle bazılarının 'nasıl olsa kazanır' düşüncesiyle oy kullanmaması olduğunu" öne sürdü.
İhsanoğlu'nun beklenenin altında oy almasının "rehavetten kaynaklandığını" iddia eden Türker, şu ifadeleri kullandı: "Tayyip Bey'in saldırgan seçim stratejisinin de seçmen üzerinde sandığa gitmeme eğilimi oluşturduğunu söyleyebiliriz. MHP ve CHP yönetimleri, örgütleri, ellerinden geleni yaptılar. Ben de sahada olduğum için bunları gördük. Belki merkezi strateji oluşturulamadığı için bu kamuoyuna daha belirgin yansımadı. Mitingler haline getirilemedi. Bunlar yapılsaydı durum daha farklı olabilirdi."
Cumhurbaşkanı seçiminde AK Parti'nin yerel yönetimler seçimlerindeki oyunu aldığını, ciddi bir oy artışı sağlayamadığını savunan Türker, "Buna karşı CHP ve MHP ile destek veren diğer partilerin toplam seçmeninin yaklaşık 6 milyonu sandığa gitmedi, önemli bir kısmı 'ikinci turda' dedi. Çok beklenmeyen 700 bin oy farkı, meselenin rengini değiştirdi" değerlendirmesini yaptı.
Hak ve Adalet Partisi (HAP) Genel Başkanı Yiğit Zeki Öztürk, cumhurbaşkanı seçimi sürecinde İhsanoğlu'nun aday olarak görevini yaptığını ve halka gereken mesajları verdiğini belirterek "Fakat ne yazık ki çatı partisi olan CHP ve MHP, görevlerini yapmadı. Üyelerini ve bizleri toplayıp halkın huzuruna çıkmadılar miting yapmadılar. Biz, kendi çapımızda çalışmalar yaptık" dedi.
Cumhurbaşkanı seçimi kampanyası çerçevesinde İhsanoğlu için Antalya'da düzenlenen toplantıya katıldığını ifade eden Öztürk, "Orada iki CHP'li arkadaşı gördüm. Hiç ilgilenmediler, sanki 'Niye geldin' der gibi. Bunu Ekmeleddin Bey'e de söyledim. 'Çok üzgünüm, sizin için buraya geldim, iki milletvekili var, ben 2,5 saat yalnız oturdum' dedim" diye konuştu.
CHP ve MHP'nin vatandaşları sandığa getiremediğini dile getiren "Bu sizin ayıbınız. Demek ki size inanmıyor vatandaş. Burada Ekmeleddin Bey kaybetmemiştir, CHP ve MHP kaybetmiştir. Çünkü seçmenine söz geçirememiştir. CHP ve MHP, adayı anlatamadı. Seçimin kaybedilmesinin tek nedeni CHP ile MHP'nin oylarına sahip çıkamayışıdır. Miting yapılmadı, halka ulaşılmadı" dedi.
DYP Genel Başkanı Çetin Açıkgöz, cumhurbaşkanı seçimi için MHP ve CHP'nin bir aday üzerinde birleşmiş olmasının, Türkiye'de bir uzlaşma kültürünün başlangıcı olduğunu söyledi.
Bazı CHP'li milletvekillerinin sol görüşlü bir adayın gösterilmesi gerektiği yönündeki değerlendirmelerine katılmadığını dile getiren Açıkgöz, "Buna katılmamız mümkün değil. Eğer sol şeritten bir aday gösterilseydi Başbakan, bu seçimden yüzde 70-75 oy olarak çıkardı. Onların bu değerlendirmeleri sağlıklı değil" görüşünü savundu.
Ekmeleddin İhsanoğlu'nu başarılı bulduğunu ifade eden Açıkgöz, şunları kaydetti:
"Daha başka bir adayla daha yüksek bir oyun gelmesini beklemiyorduk. CHP içinde Eklemeddin İhsanoğlunu içlerine sindirememiş bir grup var. Bizzat CHP milletvekilleri de 'Bu grup çalışmadı' diyor. Bize de öyle geliyor. Çalışmadıkları gibi nereye oy verdikleri de belli değil. İstemediler, asgari müştereklerde birleşilmesi gerekiyordu."
Kuzular birbirinin yününü yediği zaman öyle olur midede top halinde oluşur