Tgrt Haber

Ekrem İmamoğlu'ndan siyasi yasak kararı sonrası ilk açıklama: Haksızlığın karşısında olacağız

Editör: Mutluhan Yıldız / Kaynak: TGRT Haber
14 Aralık 2022 19:09 - Güncelleme : 14 Aralık 2022 20:18
Ekrem İmamoğlu'ndan siyasi yasak kararı sonrası ilk açıklama: Haksızlığın karşısında olacağız

Yüksek Seçim Kurulu üyelerine hakaret ettiği iddiasıyla açılan davada 2 yıl 7 ay 15 gün hapis ve siyasi yasak cezası alan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, kararın ardından İYİ Parti lideri Meral Akşener ile Saraçhane'de açıklamalarda bulundu.

YSK​ üyelerine hakaret ettiği iddiasıyla hakkında siyasi yasak ve 4 yıl 1 aya kadar hapis talep edilen İBB Başkanıİmamoğlu​'na 2 yıl 7 ay ceza verildi.  

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener​, hapis cezası alan ve siyasi yasak getirilen İBB Başkanı’na destek için odasında ağırlayan İmamoğlu “Halkın verdiği yetkisi bir avuç insan alamaz. Mücadelemiz daha güçlü başlıyor Allah'ın izniyle” dedi.

İMAMOĞLU VE AKŞENER HALKA SESLENDİ

Kalabalığa seslenen İmamoğlu, “Kim, sizin, millete ait herhangi bir sürecin önüne set kurabilirmiş. Hangi çılgın zincir vuracakmış, Hiçkimse…Bugün hep birlikteyiz, yarın daha da çoğalacağız. Şimdi birlik ve beraberliğimizi başlatıyoruz. Yarın daha da büyüyecek” dedi.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in açıklamaları şöyle:

“BU ŞARKI BURADA BİTMEZ”

İYİ Parti lideri Meral Akşener şu ifadeleri kullandı;

Hey gidi Saraçhane, ne çektiniz be… Bundan yıllar önce burada bir şiir okuduğu için hapse giren bir belediye başkanı vardı.

O büyükşehir belediye başkanı burada sizlere seslenip demişti ki bu şarkı burada bitmez. Doğru o şarkı orada bitmemişti. Ama ben buradan sesleniyorum, bu şarkı da burada bitmez. 

“6 GENEL BAŞKAN YARIN BURADA OLACAĞIZ”

Sandıkta bunlar elbette hesap verecek. Dün nasıl kaçarak gidenler olduysa bugün de o korkaklar kaçarak gidecek. Korkunun ecele faydası yok, kaçarak gidecekler…

Yarın 6 genel başkan olarak burada olacağız ve haksızlığın karşısında olacağız.

İMAMOĞLU: YARIN HALKIMIZI BURAYA BEKLİYORUZ.

Bugün alınan karar işte bu hukuk dışı ve akıl dışı durumun ifadesidir. Bu dava, Türkiye'de yargının içine düşürüldüğü durumun bir özetidir. Bu karar, Türkiye yargısı adına utanç vesikasıdır. Bu karar, Türkiye'de adaletin kalmadığının ispatıdır. Bu karar, yargının muhalifleri cezalandırmaya dönük bir aygıta dönüştürüldüğünün en somut ifadesidir.

*Bu karar, bu ülkeyi yönetenlerin ülkeye adalet ve demokrasi getirmek gibi amaçlarının olmadığının kanıtıdır. Bu karardan sonra bu ülkede kim adalete güvenebilir? Bu karardan sonra bu ülkede kim mahkemelerden adalet bekleyebilir? “Devlet biziz, ülke bizimdir!” diye düşünen bir avuç insan…

“BOZUK BİR DÜZEN KURDULAR”

Hukuku yok sayarak, milli iradeyle kavga ederek İstanbul​'un ve Türkiye'nin geleceğini kendi dar çıkarları etrafında şekillendirmeye çalışıyor… O bir avuç insan kendi menfaatleri için bu güzel ülkede bozuk bir düzen kurdular…

Aldıkları her karar, attıkları her adım kendi çıkarları için… O yüzden bu büyük millet büyük bir yoksullaşma içinde… İşsizlik, hayat pahalılığı, mutfaktaki ateş… Çocuklarımızın umutsuzluğu, vatandaşımızın mutsuzluğunun nedeni bu Bozuk düzendir.

“MERTÇE MÜCADELE ETMEYİ BIRAKTILAR”

Ülke ekonomik uçurumun eşiğinde… Çocuklarımızın gelecekten umudu kalmamış…
Bu milletin enerjisini “ahmakça” davalarla harcıyorlar… Bizi bölmeye, ayrıştırmaya ve bir kez daha hile ile kazanmaya çalışıyorlar… Bu bozuk düzenin sahipleri, artık dürüstçe, mertçe mücadele etmeyi bıraktılar…

Kendi düzenlerini korumak için her türlü alavareye başvuruyorlar… Bu süreç 31 Mart gecesi Anadolu Ajansı'nın İstanbul seçim sonuçlarını milletten gizlemesiyle başladı. Tarihimizde görülmemiş, utanç verici, yüz karası bir uygulamaydı. Hukuka karşı, demokrasiye karşı hileydi.

O gece hepimiz sandıklardan veri akışını durduran o iradenin kime ait olduğunu biliyoruz… Hepimiz o kararın hangi saraydan çıktığını çok iyi biliyoruz. O saray, adalet sarayı değildi…

31 Mart ve 23 Haziran İstanbul seçimlerinde bizzat taraf olan… Adaydan çok aday gibi davranan o irade… İşte o irade bugünkü kararın da arkasındadır… Bu defa da aynı saray aynı kararı dikte ettiriyor…

“BU YOL YANLIŞ BİR YOL”

‘Görüyoruz ki yargı gerçekten bağımsız değil. Böylece yargının işleyişine adalet ilkelerinin değil, siyasetin egemen olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır.

Siyasi rakiplerimiz, güç ve çıkar odakları, seçim sandıklarında karşımızda duramayacaklarını, önümüzü kesemeyeceklerini iyiden iyiye anlamış olmalılar ki, böyle bir yola başvurdular. Bu yol yanlış bir yoldur. Çünkü adalet gün gelecek, yargıyı siyasallaştıranlara da lazım olacaktır' Bu cümleler doğru cümleler. Bu yorumlar doğru yorumlar. Ben de aynen böyle düşünüyorum.

 

Kaynak: TGRT Haber
500
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...