Kuzu, 'CHP'nin AYM'ye gitmesinin hukuk tarihinde yeri yok'
TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, 'Anayasa Mahkemesi'ne CHP'nin gitmesinin hukuk tarihinde hiçbir yeri yok' dedi.
TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, AK Parti Genel Merkezi'ne gelişinde, gazetecilerin HSYK düzenlemesini Cumhurbaşkanı tarafından henüz onayı olmadan CHP'nin Anayasa Mahkemesi'ne taşımasıyla ilgili soru üzerine, "Anayasa Mahkemesi'ne CHP'nin gitmesinin hukuk tarihinde hiçbir yeri yok. 1803 yılında Amerika'daki bir kararı örnek olarak vermişler, onun bununla bir alakası yok. Çünkü orada Anayasaya aykırı bir kanun olduğu söylenmiş, Anayasa Mahkemesi o zaman yok. Fakat mahkeme, normal mahkeme, Anayasa aykırılığı filan diye bir tartışmaya girmiş. Bu 1803 yılında olan bir olay. Böyle bu şekilde ortada kanun yayınlanmadan giden bir tablo değil" diye konuştu.
Türk hukuk sisteminde böyle bir tablonun bulunmadığını dile getiren Kuzu, "367'de yaşanan olayların benzerini yaşatmaya çalışıyorlar Türkiye'ye. Bilesiniz ki bu olaylarla onun hiç alakası yok. Çünkü 367'de doğru yanlış ortada bir karar vardı. Yani gideceği bir alınmış karar vardı burada o da yok" dedi. "Ya tutarsa" şeklinde bir adım olarak değerlendirdiğini ifade eden Kuzu, Anayasanın çok açık olduğunu belirterek, "Yasa yayınlanır 60 gün içerisinde esastan gidersin, şekil değişikliği için 10 günlük bir süre var. Burada maksat nedir, 'bunu yok hükmünde sayalım' hesabına giriyorlar" diye konuştu. Anayasa Mahkemesi'nin 80'li ve 90'lı yıllarda çok sayıda kararı bulunduğunu hatırlatan Kuzu, şöyle devam etti:
"(Komisyonlardan geçmiş, Meclis'ten geçmiş, Genel Kurula gelmiş, oradan da Cumhurbaşkanlığına gitmiş, imzalanmış bir kanunu ben yok sayamam) diyor. Buralardan geçmiş. Dolayısıyla ortada yok hükmünde olacak bir metin filan yok. Yani bu sadece 'tutturursam' şeklindeki bir panik tablodur bence. Bundan bir şey çıkmaz. Ben size bir şey söyleyeyim, Anayasa Mahkemesi'nin hukuken yapması gereken, işine çok karışamam tabi, hukuken yapması gereken geldiği gibi bunu 'alın bunu geri evinize götürün' demesi lazım, bunu kabul etmemesi lazım. Kabul eder, reddeder onu bilemem ama bunun şık olanı, doğru olanı, hukuki olanı aslında geldiği zaman eline verip 'ikinci kez zahmet etmeyin, bunu götürün, yayınlandıktan sonra getirin' demesi gerekir. Yani bu kadar açık, net".