Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, TGRT Haber'e konuştu
Ankara'nın Gündemi programına konuk olan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 17 Aralık soruşturmasını yorumladı.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "yolsuzluk" iddialarına cevap verdi; dövizdeki hareketlenme ve beraberindeki ekonomik önlemlere değindi. Zam ve vergi artışı hakkında önemli açıklamalar yapan Şimşek, TGRT Haber'de babalık heyecanını da paylaştı.
"AK PARTİ, TÜRKİYE'NİN İTİBARINI ARTIRDI"
"SUÇLAMALAR, TEDİRGİNLİK OLUŞTURDU''
Hükümet olarak yolsuzluk iddialarına karşı çok hızlı bir şekilde tedbir aldıklarını belirten Şimşek, kontrolü hiçbir zaman kaybetmediklerini anlatarak, 'ancak' vurgusuyla, "Suçlamalar içeride ve dışarıda ciddi manada bir tedirginlik oluşturdu. Yaşananlar siyasi istikrarı tehdit ediyor. Bu da piyasalarda güvensizlik ve tedirginlik oluşturuyor. Son 11 yılın en büyük kazanımı, siyasi istikrardır. 90'lı yılların başarısızlığının, iniş çıkışlarının, krizlerin, kötü performansın arka planında, zayıf koalisyon hükümetleri ve dolayısıyla siyasi istikrarsızlık vardı. Çok yüksek bütçe açıkları ve bunların sürekli para basılarak kapatılmaya çalışılması, bunun getirdiği enflasyon, zaman zaman üç hanelere kadar çıkan enflasyon, çok yüksek reel faizler ve Türkiye'deki bütçe kaynaklarının çok büyük bir kısmının faize gitmesi falan hep 90'lı yıllarda yaşanan kötü senaryolardı. Ancak bütün bunların arka planında, temelde siyasi istikrarsızlık vardı, Hükümet'e yönelik müdahaleler vardı. 2002 yılından sonra Türkiye apayrı bir kulvara girdi. Çok ciddi reformlar yapıldı, çok önemli kazanımlar elde edildi. Bunun sayesinde Türkiye'nin içeride de dışarıda da itibarı arttı. Yani güven ve istikrar her şeyin temelidir" hatırlatması yaptı.
"YATIRIMCILARA ANLATMAK ZOR OLDU"
Mehmet Şimşek, 'yolsuzluk' ithamları ile soruşturmalar devam ederken; Asya'dan Amerika'dan ve Avrupa'dan uluslararası yatırımcılarla telekonferans yaptığını anlatarak, "460'ın üzerindeki yatırımcıya durumu anlattım. Bununla da yetinmedik. Bir hafta boyunca, İngiltere ve Amerika'da durmaksızın 50'ye yakın toplantı yaptık, yatırımcı grupları ile biraraya geldik; yaşananları izah etmeye çalıştık. Başarılı da olduğumuzu zannediyorum. Türkiye'dekiler dahi, bazen yaşananları anlamakta zorluk çekiyor. Yani devlet içinde devlet, paralel yapı falan bunlar ancak komplo teorilerinde veya filmlerde olur. Yabancı yatırımcılara, Türkiye'de olanları anlatmak kolay olmadı. Neyse ki; artık onlar da burada olan biteni çok iyi anlamış durumda" ifadelerini kullandı.
"AVRUPA'YI YOLSUZLUK İÇİN İKNA ETTİK"
Avrupa'da Türkiye'ye dair bir güven bunalımı olmadığının altını çizen Şimşek, "Kamuoyu anketlerini açarak, ülkedeki siyasi istikrarın süreceğini izah ettik. AK Parti'ye çok ciddi destek olduğunu, güvenin devam ettiğini, kamuoyu yoklamalarına bakılırsa, gerek Mart seçimleri, gerek Cumhurbaşkanlığı seçimi, gerekse de gelecek parlamento seçimlerine dair en ufak bir riskin olmadığını ortaya koyduk. Ancak Türkiye'ye yönelik temel kaygı şuydu. 'Acaba bir hukuk devleti olmaktan çıkıyor mu; öngörülebilirlik kayboluyor mu?' Bu konuda da olanların aslında nasıl da hukuk dışı olduğunu izah ettik, ortaya koyduk ve ikna ettik. Ama yaşananlar Türkiye'nin yıllık büyüme hedefini riske soktu, piyasalara bir belirsizlik getirdi. Bunlar da zamanla aşılacak. 30 Mart'ta siyasi istikrarın tehlikede olmadığının resmi açık ve net olarak ortaya konacak" diye konuştu.
"BİZ, ÜLKE MENFAATİNİ GÖZETİYORUZ"
'Biz ülke menfaatlerini gözetiyoruz; birilerinin derdi ise yolsuzluk değil' diyen Mehmet Şimşek, siyasi motivasyonla, menfaat dolu hiçbir operasyonu kabul edemeyeceklerini kaydederek, "Dershaneler ne öğretiyor? Analitik yetenekler kazandırıyor mu; hayır... Çoktan seçmeli sorulara hızlı şekilde cevap verme tekniği geliştiriyor; bu kadar... Halbuki gerçek hayat; çoktan seçmeli değildir. Yani esas olan eğitimdir; eğitimin amacı, analitik düşünme yetisi kazandırmaktır, bireyi eğitmek gerekir. Bu Hükümet de, uzun vadeli ülke menfaatlerini düşünerek, eğitimde kaliteyi artırmak için bir adım atmak istemiştir. Ne zaman ki dershane meselesi gündeme geldi; yolsuzluk operasyonu ortaya çıktı. Bu manidardır. Hiç kimse 'Türkiye'de yolsuzluklar sıfırlandı' iddiasında değil. Türkiye'de bütün uluslararası ölçümler, yolsuzluk algısının AK Parti İktidarı ile gerilediğini, iyileştiğini, azaldığını ortaya koyuyor. Bakın 'kökü kazındı' demiyorum. Başbakan bile çıkıp, 'Kim olursa olsun gerekeni yaparım, oğlum dahi olsa reddederim' demiş. Fakat burada amaç, Hükümet'e yönelik bir operasyon... Seçime kısa süre kala bir süreç başlatılıyor. Bunlar; hem içeride milletimiz tarafından çok iyi tahlil ediliyor, hem de dışarıda çok iyi anlaşılıyor" diyerek umut dağıttı.
Başbakan'ın dirayeti ve dik duruşu sayesinde, siyaseti yeniden dizayn etmeye yönelik operasyonun başarısızlığa itildiğini iddia eden Bakan Şimşek, "En büyük hırsızlık milli iradenin çalınmasıdır. Olup bitenler piyasalarda elbette bir tedirginlik oluşturdu. Ancak her şey kontrolümüz altında, ipler hâlâ elimizde... Türkiye'de istikrar devam edecek, güven ortamı sürecek. Biz, bu son gelişmeleri de ülke için fırsata dönüştüreceğiz. Daha çok reform yapacağız, şeffaflığı daha çok artıracağız, hesap verilebilirliği daha da artıracağız, devlet içinde devlet yapılarını tasfiye ediyoruz, gerçek anlamda bir hukuk devletine gidiş için çok hayati adımlar atmaya devam edeceğiz. Terörle mücadele kalkacak, özel yetkili mahkemeler kalkacak, tutukluluk süresi kısaltılacak... Bunlar demokratikleşme noktasında çok önemli adımlar" ifadelerini kullandı.