MHP siyasette 51 yılı geride bıraktı
Türk siyasi hayatının köklü kurumlarından olan MHP, siyasette acı, sıkıntı ve mücadele ile dolu 51 yılı geride bıraktı.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, "MHP'nin politik serüveni Türkiye'nin demokratikleşme ve milli devletin olgunlaşma süreciyle paralellik arz etmektedir. Milli bilincin toplumun en geniş kesimlerine yayılması hususunda MHP'nin büyük katkılarda bulunduğu inkar edilemez gerçektir." dedi.
Türk siyasi hayatının köklü kurumlarından MHP, siyasette acı, sıkıntı, mücadele ve başarılarla dolu 51 yılı geride bıraktı.
1969 yılının 8-9 Şubat tarihlerinde Adana'da yapılan büyük kurultayla Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi (CMKP) olan adını Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) olarak değiştiren parti, amblemini "üç hilal" olarak seçti.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, MHP'nin Türk siyasi hayatında Türk milliyetçiliği davasının partileşme ve siyasette söz sahibi olma ihtiyacının bir neticesi şeklinde ortaya çıktığını belirtti.
MHP'nin siyasette yapıcı icraatıyla istikrar ve güven unsuru olduğunu ifade eden Yalçın, bir dava partisi olan MHP'nin, 51 yıllık süreçte, ideolojisinden ve tabanının beklentilerinden kaynaklanan siyasi çekince ve tercihlerine rağmen demokratik krizlerde gerekli esnekliği gösterip devreye girdiği ve bunalımdan çıkılmasına ön ayak olduğunu vurguladı.
Yalçın, 1977'de CHP'nin Meclis Başkanı adayı Cahit Karakaş'ın desteklenmesi, 1991 yılında kurulan DYP-SHP koalisyonuna güvenoyu verilmesinin bunun örnekleri olduğunu anlattı.
1999 seçimlerinin ardından DSP-MHP koalisyonunun kurulması sürecini de anımsatan Yalçın, şunları kaydetti:
"MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, MHP'nin devletin bütünlüğünü, milletin ihtiyaçlarını ve toplumsal beklentilerini ideolojik önceliklerine tercih edeceğini bir kez daha göstermiştir. Merhum Alparslan Türkeş'in başlattığı sorumlu, tutarlı, yapıcı ve pozitif politika anlayışı Bahçeli döneminde de sürdürülmüştür. Bahçeli yönetiminde MHP, milli çıkarları her türlü kişisel ve kurumsal endişe ve önceliklerin fevkinde tutmuş 'önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben' anlayışını partisinin siyasi düsturu haline getirmiştir."
MHP'nin siyaset platformunda ulaştığı itibar ve seviyeye büyük bedeller ödeyerek geldiğini belirten Yalçın, "MHP'nin politik serüveni aynı zamanda Türkiye'nin demokratikleşme ve milli devletin olgunlaşma süreciyle de paralellik arz etmektedir. Milli bilincin toplumun en geniş kesimlerine yayılması hususunda MHP'nin büyük katkılarda bulunduğu inkar edilemez gerçektir." dedi.
MHP'nin kuruluşu
Adana'da 8-9 Şubat 1969'da yapılan CKMP kurultayında partinin adı MHP oldu, genel başkanlığa Alparslan Türkeş getirildi. Kurultaydan sonra toplanan ilk genel idare kurulunda da partinin ambleminin "üç hilal" olması kararlaştırıldı. MHP'nin Gençlik Kolları (Ülkü Ocakları) için de "hilal içinde kurt" amblemi benimsendi.
12 Ekim 1969 seçimlerinde yüzde 3 oy alan MHP, oyunu artırmasına rağmen milli bakiye sistemi kalktığı, yerine nispi temsil sistemi getirildiği için sadece kurucu lider Alparslan Türkeş'i Adana'dan milletvekili çıkardı.
14 Ekim 1973 seçiminde yüzde 3,4 oy alarak 3 milletvekili kazanan MHP, Süleyman Demirel'in başbakanlığında kurulan birinci Milliyetçi Cephe (MC) hükümetine 2 bakanlık alarak dahil oldu. Bu hükümette Alparslan Türkeş Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı, Mustafa Kemal Erkovan ise Devlet Bakanı oldu.
MHP, 5 Haziran 1977 seçimlerinde yüzde 6,4 oy alarak 16 milletvekili çıkardı ve yine Süleyman Demirel'in başbakanlığında ikinci MC hükümetinde 5 bakanlık aldı. Türkeş yine Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı oldu.
12 Eylül darbesinin ardından
12 Eylül 1980 darbesinin ardından kapatılan MHP çizgisi, 1983 yılında yeni siyasal partiler kurulmasına izin verilince Mehmet Pamak tarafından kurulan Muhafazakar Parti tarafından temsil edildi. Bu parti 1985'de adını Milliyetçi Çalışma Partisi (MÇP) olarak değiştirdi. 1987 referandumundan sonra Türkeş'in siyasi yasağı kalkınca, MHP'nin kurucu lideri, MÇP Genel Başkanı oldu.
MÇP'nin 24 Ocak 1993'teki Genel Kurulu'nda delegelerin oy birliği ile partinin adı yeniden MHP oldu ve genel başkanlığa tekrar Alparslan Türkeş seçildi.
Alparslan Türkeş'in 4 Nisan 1997'de vefat etmesinin ardından 6 Temmuz 1997’de yapılan olağanüstü kurultayda Alparslan Türkeş'in oğlu Tuğrul Türkeş ile Devlet Bahçeli arasında yapılan seçim yarışını Devlet Bahçeli kazandı ve MHP Genel Başkanlığına getirildi.
Bahçeli dönemi
Bahçeli genel başkanlığında MHP, 1999 genel seçimlerin yüzde 17,98 oy alarak Demokratik Sol Parti'nin (DSP) ardından en çok oy alan ikinci parti oldu ve 129 milletvekili çıkardı. Kurulan DSP-ANAP-MHP koalisyonunda biri başbakan yardımcılığı olmak üzere 12 bakanlık alan MHP, ikinci büyük koalisyon ortağı oldu.
Bu dönemde Bülent Ecevit'in eşi Rahşan Ecevit ile sorun yaşayan MHP, yine de koalisyonda uyumla çalıştı ancak yaşanan ekonomik kriz üzerine Dünya Bankası'ndaki görevinden ayrılarak Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı olan Kemal Derviş ile uyuşamadı.
Bu süreçte Bahçeli'nin "3 Kasım'da seçim" çıkışı ile Türkiye 2002'de seçime gitti. MHP'nin, bu seçimlerde oy oranı yüzde 8,3'e düştü ve parti Parlamentoya giremedi.
2007 genel seçimlerinde yüzde 14,27 oy alarak 71 milletvekilliği kazanan MHP, TBMM'de yeniden grup kurdu. MHP, 2011 genel seçimlerinde yüzde 13 oy alarak Mecliste 53 milletvekili, Haziran 2015 genel seçimlerinde yüzde 16,29 oy alarak 80 milletvekili ile temsil edildi.
Muhalifler harekete geçti
MHP'nin, yüzde 11,9 oy alarak 42 milletvekili çıkardığı 1 Kasım 2015 genel seçimlerinin ardından partide muhalif sesler yükselmeye başladı.
Bahçeli, 15 Kasım 2015'te seçim sonuçlarını değerlendirmek üzere il başkanlarını Ankara'da topladı. Toplantı sonrası yapılan açıklamada "birlik" mesajı verilmesine rağmen Sinan Oğan, Koray Aydın ve Meral Akşener, partide değişim istediklerini belirterek genel başkanlığa aday olduklarını açıkladı.
MHP tüzüğü, olağanüstü kongrelerde genel başkan seçimine izin vermediği için tüzük tadilatı kongresi düzenleyerek, arkasından genel başkan seçmek isteyen muhalifler, birlikte hareket ederek kayıtlı bin 232 delegeden imza toplamaya başladı. Bahçeli ise parti içinden yükselen "olağanüstü kurultay taleplerini" reddederek, kurultayın 2018'de yapılacağını açıkladı.
Daha sonra yaşanan bir dizi hukuki süreç çerçevesinde, "Çağrı Heyeti"nin olağanüstü kongrenin yapılacağını duyurduğu tarih olan 15 Mayıs'ta, partililer Büyük Anadolu Oteli'ne gitmek üzere toplandı ancak polisin aldığı önlemler nedeniyle otele ulaşamadı.
Kongrenin yapılacağı otelin önüne Meral Akşener, Koray Aydın, Sinan Oğan ve Ümit Özdağ aynı araçla geldi. Hazırlanan ortak basın bildirisi eski MHP Grup Başkanvekili Yusuf Halaçoğlu tarafından okundu.
Bahçeli, muhaliflerin bu girişimini "tarla kongresi" olarak nitelerken, Akşener'in başını çektiği muhaliflerin bir kısmı daha sonra İYİ Parti'yi kurdu.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 11 Ekim 2016'daki grup toplantısında yaptığı "Başkanlık sistemi" çıkışıyla Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ve 16 Nisan 2017'deki anasaya değişikliğine giden yolu açan isimlerden biri oldu. Türkiye, bu referandumda Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçti.
MHP, 24 Haziran 2018'de erkene alınan Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili Genel Seçimi'ne AK Parti ile kurduğu "Cumhur İttifakı" ile girdi. MHP bu seçimde yüzde 11,1 oy oranı ile 49 milletvekili çıkardı.