Müsavat Dervişoğlu'ndan Özgür Özel'e normalleşme tepkisi
İYİ Parti lideri Müsavat Dervişoğlu, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in normalleşme adımlarına tepki gösterdi. Girilen yolun yol olmadığı uyarısında bulunan Müsavat Dervişoğlu, "Cumhuriyete meydan okunan bir ihanet kürsüsünü susarak onaylıyorsunuz. Atatürk'ün yolundan gidenler, hainlerin peşine takılanlara en ağır cezayı verecek" dedi. Dervişoğlu, Öcalan çağrısını yineleyen Devlet Bahçeli'ye de sert sözlerle yüklendi.
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin çarpıcı mesajlar verdi. Terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan'ı bir kez daha Meclis'e davet eden MHP lideri Devlet Bahçeli'ye sert sözlerle cevap veren Müsavat Dervişoğlu, "Yeni bir af planının zeminini mi hazırlıyorsun? İmralı Türk toprağı değil miymiş, sen ne dediğinin bilincinde misin? Sen istersen gidip, İmralı'da grup toplantısı yapabilirsin" diye konuştu. Bahçeli'nin Öcalan çağrısına dolaylı yoldan destek veren ve kayyum atamaları sonrası DEM Partililerle ele ele görüntü veren CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i de hedef alan Dervişoğlu, atılan normalleşme adımlarına zehir zemberek ifadelerle yüklendi.
Müsavat Dervişoğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:
MUHALEFETE NORMALLEŞME TEPKİSİ
"İktidar ve muhalefetin normalleşme adını verdikleri süreci başlattıklarından beri, neticesinin nerelere varacağı konusunda, saray entrikalarına kapılmaya meyilli muhalefet unsurlarını her fırsatta uyardık. Bu girdiğiniz yol yol değildir, dert edinilen iyilik, güzellik, normalleşme, yumuşama değildir. Tek dert, saraydaki zatı koltuğunda tutmaktır dedik.
Bu meselenin en vahim kısmı ise şudur; seçim kazanmak için, Türkiye'den vazgeçmiş bir zihniyet, millete karşı sorumluluklarından kendini arındırmıştır. Bir sözüm de, ana muhalefet partisi genel başkanına. Anlaşılan odur ki, oturduğunuz kumar masasından koparacak bir şey kalmadığını gördünüz. Yanınızda meydan okunan şeyin, ne olduğundan bile habersizsiniz. Üzerine giydirilen kostümle, orada arzı endam eyliyorsunuz. Siz bir hukuksuzluğa itiraz etmiyorsunuz, bir millete ve onun cumhuriyetine meydan okunan bir ihanet kürsüsünü susarak onaylıyorsunuz. Buyurun hayrınızı görün. Buyurun koltuğunda oturduğunu iddia ettiğiniz Atatürk'ün manevi hatırasıyla kendi şahsi hesabınızı görün. Mustafa Kemal'in ve Cumhuriyet'in yolundan gidenler; serkeşlerin, meczupların, müptezellerin yolundan giden bir avuç zavallı hainin peşine öyle ya da böyle takılanlara gereken en güzel cevabı en ağır şekilde verecektir.
DEM PARTİ'YE CEVAP: ŞEYH SAİTLERLE AYNI MUAMELEYİ GÖRÜRSÜNÜZ
İmralı'da aylardır trafiği yürüten ve terörist başını Meclis'e davet eden zihniyet, ya ölüm ya sıtma tercihini Türk milletine göstermiştir.
Tuncer Bakırhan, CHP lideriyle çıktığı otobüste repliğinde şunları söylüyor: Şeyh Saitler, Seyyid Rızalar, Sakineler ne yaptıysa onların yaptığının aynısını yapacağız. Ben ona istediği cevabı vereceğim. Cumhuriyet Devleti, Şeyh Saitlere, Seyit Rızalara ne yaptıysa, Aynı muameleyi görürsünüz.
BAHÇELİ'YE 'ÖCALAN' TEPKİSİ
Yine çıktı Meclis kürsüsüne, sözünün arkasındaymış ve ısrarlıymış. Bebek katili Meclis kürsüsünde konuşmalıymış. Dilinin altında bir bakla vardı, çıkardı. Bütün amacının Recep Tayyip Erdoğan'ın yeniden cumhurbaşkanı olduğunu itiraf etti. Bahçeli'yi iyi tanırım, bu millet de iyi tanır. Sen Abdullah Öcalan denilen teröristbaşının TBMM'ye gelip konuşmasını mı istiyorsun, yoksa serbest bırakılmasını mı istiyorsun? Sen yeni bir af planının zeminini mi hazırlıyorsun? İmralı Türk toprağı değil miymiş, sen ne dediğinin bilincinde misin? Sen istersen gidip, İmralı'da grup toplantısı yapabilirsin. Bu saatten sonra sana yakışır da, ama binlerce şehidinin katili bizlerin cesedini bu meclise giremeyecektir.
ERDOĞAN'IN YENİDEN ADAYLIĞI TARTIŞMASI
Bugün Türkiye’de sahneye koyulmak istenen senaryonun özünde, Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı yeniden Cumhurbaşkanı seçtirme hayali yatmaktadır. Sayın Erdoğan’ın yeniden aday olabilmesinin önünü açmak üzere, Türkiye Büyük Millet Meclisinden erken seçim kararı çıkartacaksınız. İktidar açısından değerlendirildiğinde, Meclis aritmetiği bakımından bu mümkün değildir. Zira bütün bunların yapılabilmesi için, en azından beşte üçlük bir nitelikli çoğunluğa yani 360 milletvekiline ihtiyaç vardır. Bu elimdeki Anayasa'ya göre Erdoğan bir daha cumhurbaşkanı olmaz, olamaz. İşte tam bu noktada muhalefetin de tanzimi gerekiyor. Kamuoyunun gündemine taşınan yapay tartışmaların özünde, iktidara alan açacak sosyal ve siyasi zemini oluşturma arzusu ve hedefi yatıyor. Ve üzülerek görüyorum ki, muhalefet de bu tuzağa düşüyor.
MUHALEFETE ÇAĞRI YAPTI
Muhalefet partilerine çağrımdır: Gerginlik üzerinden iktidarın değirmenine su taşıyacak söylem ve eylemlerden uzak durulmalıdır. Tek amacı Recep Tayyip Erdoğan’ın ömrünün sonuna kadar Cumhurbaşkanı kalmasını sağlayacak yeni anayasa düzenlemelerine kapılar kapatılmalıdır."