Tgrt Haber

Numan Kurtulmuş'tan gündeme ilişkin önemli açıklamalar

09 Ekim 2015 16:28
Numan Kurtulmuş'tan gündeme ilişkin önemli açıklamalar

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Kurtulmuş, bomba yüklü araçla düzenlenen DAEŞ saldırısında hayatını kaybeden AA Halep muhabiri Salih Mahmud Leyla'nın henüz 27 yaşında olduğunu belirtti. Kurtulmuş, "Allah rahmet eylesin. Başsağlığı diliyorum hem ailesine hem Anadolu Ajansı camiasına. Tabii bu saldırı, Suriye'deki vahşetin hangi boyutlara geldiğini de gösteriyor. Aşağı yukarı Suriye'nin hemen hemen hiçbir yerinde, hiç kimsenin can güvenliğinin olmadığı, son derece karışık, son derece karmaşık bir yapıya Suriye dönmüş vaziyette" dedi.

"Halkın arasına korku salmak istiyorlar"

Terör sorununa ilişkin değerlendirmelerde bulunan Kurtulmuş, "Oslo görüşmelerini paralel çete, hangi ülkenin, hangi gücün menfaatine ve terör örgütünün ekmeğine yağ sürecek şekilde niçin baltaladı? İhanet orada başladı" dedi.

Milletin Çözüm Süreci'nin gerçekleşmesi için dua ettiğini aktaran Kurtulmuş, şu görüşleri dile getirdi:

"Bunu birtakım çevreler bozmaya çalışıyor, provoke etmeye çalışıyor ve yeniden silahların ateşlenerek Türkiye'de terör ortamının hızlandırılmasını istiyor. Burada uyanık olmamız lazım. Terör örgütü, Türkiye'yi ayırıp ayrı bir bölge kurmak ve burada bir yapı oluşturmalarının mümkün olmadığını biliyor. Terör örgütünün ve terör örgütünü kullanan güçlerin esas amacı, Türkiye'de halkın arasına korku salmak, korku siyaseti üzerinden milleti kamplaştırmak ve mümkünse Türkler ile Kürtler arasında bir iç çatışmayı başlatmaktır. Çok net söylüyorum; bu memlekette Türk'ün Kürt'e düşman olarak, Kürt'ün de Türk'e düşman olarak bu memleketi vatan yapması mümkün değil. Bizim, bu ülkeyi vatan olarak kullanmamız, asırlardır kullandığımız gibi, kıyamete kadar kullanacağımız gibi, bu vatanın en temel koşullarından birisi, bu toprakların üzerinde yaşayan herkesin kardeşliğidir, birliğidir, dirliğidir."

"Terör örgütünün hemen silahlarını toprağa gömmesi esastır"

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, "PKK terör örgütünün 11 Ekim'de saldırılarını durduracağına" dair iddiaların hatırlatılması üzerine sözlerini şöyle sürdürdü:

"Dilinizle barış diyorsanız, barıştan bahsediyorsanız önce gönlünüzde barışın olması lazım. Zihninizde barışın olması lazım ki dilinizden de barış sözleri dökülsün. Biz, hep şunu söylüyoruz, bir elinizde kalaşnikof olacak, bir elinizde bomba olacak, öteki elinizle halayı çekemezsiniz. Gerçekten halay çekmek istiyorsanız, Türkiye'deki bu terörün ortaya çıkarmış olduğu sıkıntılardan, fitnelerden kurtulmak niyetindeyseniz silahlarınızı toprağa gömerek halay çekmek için iki elinizi birden hazır edeceksiniz"

Kurtulmuş, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın "Şiddet isteyen bize oy vermesin" açıklamasına ilişkin de "Çıksınlar desinler ki, partinin resmi görüşü olarak desinler ki 'bizim yuvamız dağlardır, biz terörün gölgesinde yaşayacağız.' Hadi bakalım, görelim kaç tane oy alıyorlar. Kendi seçmenlerinin zorunlu olarak gösterdiği istikamet burasıdır. Doğru bir adımdır. İnşallah bu adıma uygun, sözler söylemeye, adımlar atmaya, işler yapmaya devam ederler" değerlendirmesinde bulundu. 

"Propaganda ağının içinde bulunmak kabul edilemez"

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş başta olmak üzere HDP yöneticilerinin, Çözüm Süreci'ne ilişkin hükümete ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelttiği suçlamaları nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine Numan Kurtulmuş, bu suçlamaların açık bir haksızlık olduğunu belirtti. 

"Tayyip Erdoğan'ı istemeyebilirsiniz, geçtiğimiz 10 Ağustos 2014 seçimlerinde Tayyip Erdoğan'a Cumhurbaşkanlığı seçiminde oy vermeyebilirsiniz" diyen Kurtulmuş şöyle devam etti:

"Ama kusura bakmayın Türkiye Cumhuriyeti'nin meşru Cumhurbaşkanı'dır. Halkın yüzde 52'sinin oyunu almıştır. Ona karşı bir operasyon üretelim diye terör örgütü ve ona müzahir güçlerin propaganda ağının içinde bulunmak, oradaki bloğun içinde bulunmak hiçbir şekilde akla makul gelen birşey değildir, asla kabul edilemez"

"28 Şubat dönemi hesabı verilmeden kapatılmamalı"

28 Şubat sürecinin hatırlatılarak, "Bu döneme ilişkin 28 Şubat davası yürütülüyor. 28 Şubat'ın sivil ayağına yönelik de savcılık tarafından araştırmalar yapılıyor. Konuya ilişkin değerlendirmelerinizi alabilir miyiz?" sorusu üzerine de Kurtulmuş, "Maalesef 28 Şubat Türkiye'de üzerinde çok konuşulmuş ama hala hakikati tam manasıyla anlaşılamamış bir darbedir. Bu darbe lafını müsaade ederseniz çok açık kullanalım. Postmodern darbe vesaire laflarını da kaldıralım" dedi. 

Kurtulmuş, "Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi bu yargılamanın sivil, medya ve STK ayağını da, soruşturmasını yapmış olduğu ayağı yargılamaya değer buldu. Bununla ilgili ikinci adımı da atmış bulunuyor. O dönemde Başbakanlık yapmış olan Sayın Tansu Çiller ve Mesut Yılmaz'ı bu davaya celpli olarak tanık olarak çağrılması da mahkemenin talepleri arasında. Bütün bunlar, inşallah bir devrin karanlık örtüsünü kaldıracaktır. Böyle bir dönemin hesabı verilmeden kapatılmamalıdır" diye konuştu.

"Geri adım atmalarını beklemek hakkımız"

"Rusya'nın Suriye'deki hava operasyonlarını, bölgenin geleceği açısından nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine Kurtulmuş, "Rus operasyonları, zaten oldukça karmaşık bir hal almış olan Suriye'deki sorunu çok daha fazla ağırlaştırır, çok daha fazla karmaşık hale getirir. Başından itibaren maalesef Suriye'de farklı güçlerin, kendi siyasi güçlerini gerçekleştirmek, güç gösterilerini yapabilmek için doğrudan ya da vekalet savaşları yoluyla dolaylı olarak girdikleri, müdahale ettikleri bir Suriye var maalesef" diye konuştu.

Türkiye ve Rusya'nın uzun yıllardır barış içinde yaşadığını, iki ülke arasında ekonomik, siyasi ve çok iyi ticari ilişkiler olduğunu belirten Kurtulmuş, "Türkiye, Rusya ilişkileri Suriye'deki herhangi siyasi bir çıkar uğruna heba edilmemelidir. Türkiye, gerçekten kendi sınır güvenliğini koruyacak bir ülkedir. Bir an evvel Rusların Türkiye sınırını taciz etmekten vazgeçmesi 'yanlışlıkla oldu' diyorlarsa da bundan dolayı da geri adım atmalarını beklemek hakkımız" dedi.

Kurtulmuş, Suriye konusunda da "Fırat'ın batısındaki bölge Hama'nın, Humus'un Halep'in Suriye nüfusunun ağırlıklı yaşadığı bölgedir. Çok ağır savaşlar veriliyor. Bazı büyükşehirlerde ortaya çıkacak dengesizlik, Türkiye'ye yüzbinlerle ifade edebilecek yeni bir göç dalgasının gelmesine neden olur. Biz başından beri Suriye sınırları içinde bazı güvenli bölgeler olsun diyoruz" ifadelerini kullandı.

"Yeni bir göç dalgası olabilir, güvenli bölge şart"

"Rusya'nın Suriye'deki hava operasyonlarının Türkiye'de yeni bir göç dalgası oluşturup oluşturmayacağına" yönelik soruya karşılık Kurtulmuş, şöyle konuştu:

"Fırat'ın batısındaki bölge, Hama'nın, Humus'un, Halep'in Suriye nüfusunun ağırlıklı yaşadığı bölgedir. Çok ağır savaşlar veriliyor. Rus bombardımanları karşısında, rejim güçlerinin de hareketlenmesi karşısında, bazı şehirlerde örneğin Halep ve etrafında zaten bizim Anadolu Ajansı muhabiri kardeşimizde Halep çevresinde vefat etmiş orada öldürülmüş. Bazı büyükşehirlerde ortaya çıkacak dengesizlik Türkiye'ye yüz binlerle ifade edebilecek yeni bir göç dalgasının gelmesine neden olur. Biz başından beri Suriye sınırları içinde bazı güvenli bölgeler olsun diyoruz. Bu güvenli bölgelerin emniyeti, sadece Türkiye'nin tek başına sağlayabileceği bir şey değil. Ruslar uçağını kaldırır güvenli bölgeyi bombalar. Esad rejimi uçağını kaldırır bombalar ya da başka bir ülke bilerek ya da yanlışlıkla bu güvenli bölgeleri vurabilir. Bosna Savaşı ve Srebrenitsa katliamında yaşandığı gibi. Güya yanlışlıkla dendi, bilerek yapılan katliam olduğunu hepimiz biliyoruz. Güvenli bölge, yeni göç dalgasını önleyecek en sağlıklı yoldur. Bütün ülkelerin ittifak etmesi ve Birleşmiş Milletlerin garanti ortaya koyması lazım. Umarım güvenli bölge inşa edilir ve burada yeni bir mülteci dalgasına ihtiyaç kalmadan bu insanların barındırılması temin edilir. Büyük bir göç dalgası olabilir ama bunun önlenmesi için güvenli bölge şarttır."

300
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...