Son dakika! AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'ten 'Onur Şener cinayeti' açıklaması: Davayı yakından takip edeceğiz
Son dakika haberi: AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, gündeme ilişkin konularda önemli açıklamalarda bulundu. Rusya'nın Ukrayna'daki 4 bölgeyi topraklarına katma hamlesiyle barışın ertelendiğini söyleyen Ömer Çelik, söz konusu ilhak yaklaşımını reddettiklerini vurguladı. ABD'nin Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ne askeri desteğine tepki gösteren sözcü Çelik, "Yunanistan elde ettiği desteği Türkiye'yi tehdit ve taciz için kullanıyor. Dolayısıyla Yunanistan'a bu desteği verenlerin, onların tacizkâr tutuma karşı gereken tavrı alması gerekiyor" ifadelerini kullandı. Ankara'da müzisyen Onur Şener'in öldürülmesine ilişkin de açıklama yapan Çelik, "Cinayetten son derece üzüntü duyduk. Canavarca hislerle işlenen cinayetin yargı sürecini yakından takip edeceğiz. Katillerin gereken cezayı alması için sorumluluğumuzu yerine getireceğiz" dedi.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, AK Parti MYK toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu. Sözcü Çelik; Rusya'nın Ukrayna'daki 4 bölgeyi ilhak etmesi, ABD'nin Yunanistan ve GKRY'ye silah desteği ve infiale yol açan müzisyen Onur Şener cinayetine ilişkin dikkat çeken mesajlar verdi. Ömer Çelik'in açıklamalarından satır başları şöyle:
"RUSYA'NIN İLHAK YAKLAŞIMINI REDDEDİYORUZ"
"Ukrayna krizi konusunda yeni bir aşamaya geçildi. Olumsuz bir aşama. Rusya'nın Ukrayna'nın belli bölgelerini ilhak etmesiyle barış umutları daha da belirsiz bir zamana ötelenmiş oldu. Rusya'nın 4 bölgeyi ilhakıyla birlikte barış ertelendi. Rusya'nın ilhak yaklaşımını reddediyoruz.
Ülkelerin toprak bütünlüğüne ve egemenliğine ilkesel çerçevede sahip çıkıyoruz, önem veriyoruz. Savaş hiçbir şeyi çözmez. Acı yıkım, insanlar için büyük kayıplar getirir. Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu bu iradeye herkesin destek vermesini istiyoruz. AB her zaman diplomasinin, sorunların masada çözülmesinin altını çizen bir birikime sahip. Ama Türkiye'nin verdiği diplomasiye geride kalmışlardır.
ABD'YE SİLAH DESTEĞİ TEPKİSİ
Etrafımızda yaşanan tansiyonlardan en önemlilerinden birisi, Yunanistan ve GKRY kaynaklı Ege ve Akdeniz'de tansiyonu yükseltme çabasıdır. Maalesef müttefiklerimizden ABD, Yunanistan'daki üslere silah yağarken, Güney Kıbrıs'taki kaldırırken, Rusya'nın ortaya çıkardığı savaş tablosunu bahane ediyor. Ama bu çok anlamlı değil. Çünkü Yunanistan elde ettiği bu desteği Türkiye'yi tehdit, taciz ve menfaatlerine tecavüzkar tutum ortaya koymak için üretiyor. Dolayısıyla Yunanistan'a bu desteği verenlerin, onların taciz ve tehditkar tutuma karşı gereken tavrı alması gerekiyor.
"BARIŞ İÇİN İYİ SONUÇLAR DOĞURMAZ"
Her ne olursa olsun Yunanistan ve GKRY'ye hesapsız silah desteğinin NATO ve bölge barışı için hiç iyi sonuçlar doğurmayacağı açık. Miçotakis birtakım açıklamalar yapıp Türkiye'yi tehdit ederken, 'arkamızda şu şu ülkeler var' diyerek NATO ülkelerini sayıyor. Bu tabloya izin verenlerin her biri doğru iş yapmıyorlar. Bu silahları verenler ve üsleri kuranlar, Yunanistan'a hukuk konusunda hiçbir uyarıda bulunmuyor.
"KKTC'YE ASKERİ DESTEĞİ ARTIRIRIZ"
ABD'nin silah ambargosunu 1 yıllığına kaldırdım demesi kadar sorumsuz bir davranış olamaz. Tüm bunların anlamı şudur; Yine Ege'de Akdeniz'de saldırgan tarafı güçlendirecek, daha hukuksuz işler yapacak bir tutum içerisine giriyorsunuz. Türkiye'ye bir şey olmaz. Kuzey Kıbrıs'a silah ve askeri desteğini daha da fazla artırır.
MÜZİSYEN ONUR ŞENER CİNAYETİ
Söz konusu cinayetten son derece üzüntü duyduk. Cumhurbaşkanımız ve tüm MYK'mız bu acıyı paylaşıyoruz. Bu cinayetin canavarca hislerle gerçekleşmiş olması çok açık. Bütün bu dava sürecini çok yakından takip edeceğiz. Gereken cezaları alınması için sürecin takipçisi olacağız. Kuşkusuz yargı bağımsız bir şekilde konuyu inceleyecektir. Biz de süreci takip edeceğimizi bir kere daha ifade edelim. Eşinin, güzel evlatlarının fotoğraflarını gördükçe içimizin parçalandığını ifade etmek isterim.
Katillerin gereken cezayı alması konusundaki sorumluluğumuzu yerine getirmeye çalışacağız. Fakat cinayet işlenir işlemez, kişilerin hangi bakanlıkta çalışmasının polemik konusu olması da bu acımasızlığın bir örneğidir. Dünyanın her yerinde olduğu gibi Türkiye'nin her yerinde hiç istemesek şu meslek grubundan, şu cinsiyetten, şu kökenden bazı insanların cinayetlere imza ettiğini görüyoruz. Lanetliyoruz. Bu acı karşısında siyasi polemik üretmeye çalışanların 'Bundan hükümet, bakanlık, şu kurum sorumludur' gibisinden yaklaşım içine girmesinin bu acıyı ve cinayeti istismar etmesinden başka bir yüzü yoktur. Buradan bütün kamu iradesini ilzam etmek, bu kadar mantıksız bir şey olabilir mi?
'ÇALIŞTIKLARI KURUMLAR İŞLEM BAŞLATACAK'
Burada gerek bunların çalıştığı Bakanlık ve kurum, hukuki süreçten ayrı olarak da kendi işlemlerini gerçekleştirecektir. Bu canavarca hislerle gerçekleştirilmiş, lanetlenmesi gereken bir cinayet. Kurumların bahsettiğiniz çerçevede, kendi iç hukukları, tüzükleri bu tip olaylar karşısında takip edecekleri süreçler açısından gereğini yapacaktır."
