Tgrt Haber

Pahor, 'AB üyelik sürecini hızlandırmayı arzuluyorum'

16 Ocak 2014 14:14
Pahor, 'AB üyelik sürecini hızlandırmayı arzuluyorum'

Borut Pahor, 'AB içerisinde sürekli olarak mevkidaşlarımı ve diğer meslektaşlarımı Türkiye ile gerçekleştirilen müzakereleri hızlandırmak üzere ikna etmeye çalışıyorum' dedi.

Slovenya Cumhurbaşkanı Borut Pahor,Türkiye ile Slovenya ilişkileri ve dünya gündemine yönelik soruları yanıtladı. Balkanlarda istikrar ve barışı pekiştirmek için nelerin yapılabileceğine ilişkin soru üzerine Pahor, kendisi ve  Hırvat mevkidaşının bu konuyla ilgili çalışmalarının olduğunu ve buna yönelik liderler içerisinde gayri resmi toplantılar düzenleyeceklerini anlattı. Bunun içinde eski Yugoslavya'dan kalan bütün ülke liderlerinin olacağını belirten Pahor, şöyle devam etti:
"Ayrıca, bunun içinde AB'ye zaten girmiş olan Slovenya ve Hırvatistan, AB'ye aday olan Sırbistan-Karadağ, birbirlerini dahi tanımayan Bosna ya da Kosova'nın yanı sıra Makedonya gibi aslında Yunanistan ile çok büyük sorunları olan ülkelerin liderleri ve tabii ki Arnavutluk'un lideri olacak. Bu yeni bir girişim. Aslında biz bunu liderler arasındaki diyaloğu geliştirmek ve siyasi bir ortak platform oluşturmak için yaptık. Bir anlamda bütün bu bölge içerisinde bir uzlaşma süreci olacağını düşünüyoruz. Bunun nihayetinde ekonomik gelişim ve  değişim bekliyoruz." Pahor, ilk toplantıya Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande'ın da katıldığını ifade ederek, katılmasına, ilk elden konuyla ilgili düşüncelerini, AB yolunda öngörülerinin ne olduğunu anlatma ve AB perspektifini nasıl algıladığını paylaşma imkanı bulduğu için özellikle sevindiğini aktardı. "Bence bu bölgede barış ve istikrar için bütün bu ülkelerin tamamının AB'ye üye olması gerekiyor" diyen Pahor, bunun kolay bir süreç olmayacağını ancak üzerlerine düşeni yapacaklarını vurguladı. Pahor, "Dün, Türkiye Cumhurbaşkanı ve Başbakanına konuyla ilgili bilgi verdim. Kendilerini bu girişime resmi olarak davet etme imkanım yok ancak, hem Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanını hem de Başbakanını onur konuğu olarak bu girişimde görmeyi arzu ettiğimizi söyledim" dedi. Türkiye ile Slovenya ticaret hacmini geliştirmek için atılacak adımların neler olması gerektiğine ilişkin soruya Pahor, "Yepyeni bir özelleştirme sürecine giriyoruz. 14 şirket ve bir kamu bankası ihaleye giriyor. Ben de resmi şekilde bu ziyaretin bir parçası olarak, Türk camiasından işadamlarını bu sürece dahil olmaya ve stratejik bir takım işbirliğinde bulunmaya davet ettim” yanıtını verdi. Konuk Cumhurbaşkanı, bu 14 şirketin güçlü Sloven şirketlerinden olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti: "Bunlardan biri de telekom şirketidir. Ne kadar ilginç bir teklif olabileceğini siz düşünün. Eminim ki sadece Avrupa'dan değil, dünyadan pek çok bilişim teknolojileri ve GSM operatörünün ilgisini çekebilecek bir tekliften bahsediyorum. Dolayısıyla Türk sanayicisi ve işadamlarının da ilgisini çekebilecek bir teklif. Banka ise ikinci büyük kamu bankası. Dolayısıyla Türkiye'deki finans sektöründen de çok büyük ilgi olacağını düşünüyoruz. Büyük bir fırsat diye düşünüyorum."  Türkiye'nin AB üyelik süreci hakkında da görüşlerini paylaşan Pahor, Türkiye'nin o zamanki ismiyle Avrupa Ekonomik Topluluğuna daha kendisi doğmadan başvurduğuna işaret ederek, artık yarım yüzyıl geçtikten sonra süreci hızlandırmanın zamanının geldiğini dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Pahor, Türkiye ile AB arasında 22. faslın açılmasından duyduğu mutluluğu dile getirerek, "Bu fasıl açılmış olsa da süreç çok yavaş. Bu yüzden hem kendi mevkidaşlarım hem de diğer meslektaşlarımı AB içerisinde sürekli olarak Türkiye ile gerçekleştirilen bu müzakereleri hızlandırmak üzere ikna etmeye çalışıyorum. Hedefim de arzum da bu... Ankara ile Brüksel arasında Yarım yüzyıllık çok yavaş ilerleyen ve düşük profilli müzakere sürecinden sonra bir anda çok hızlı bir süreç gelecek asla demiyorum, ancak daha hızlı olmalı, olabilir diye düşünüyorum” diye konuştu.
Suriyeliler'in sığınma taleplerine ilişkin soruyu ise Borut Pahor, şöyle yanıtladı: "4 yıl boyunca AB Parlamentosu’nda görev yaptım. 3 yıl boyunca da Başbakan olarak AB Konseyi içerisinde bu konuyla da ilgilenerek görev yaptım. Bazı Avrupa ülkelerinin genel olarak bu krizin barışçıl bir şekilde çözülmesi için müzakerelerde aktif olmasından dolayı son derece memnunum ama size katılıyorum, AB daha önce de bu konuda daha fazlasını yapabilirdi. Dün Sayın Başbakan ile görüştük. Kendisi, yarım milyon mülteciye kucak açtıklarını söyledi. Esas şaşırtıcı olan, Türkiye 140 bin gencin eğitimini finanse etmeyi kabul etmiş ve bunu gerçekleştiriyor. Bence asıl etkileyici olan budur. Ben bu mali yükün de hem Birleşmiş Milletler hem de AB tarafından paylaşılması gerektiğini düşünüyorum."

300
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...