Son dakika! Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Ayasofya sözleri ayakta alkışlandı: Bizim için şereflerin en büyüğü
Son dakika haberi: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Necip Fazıl Ödülleri törenine katıldı. Ayasofya'nın kapısına vurulan zincirlerin Necip Fazıl'a ağır geldiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Zincirleri kırdık ve Ayasofya'nın asli kimliğini yeniden kavuşturduk. Ayasofya'yı açan Cumhurbaşkanı olmak bizim için şereflerin en büyüğü" dedi. Erdoğan'ın bu sözleri ayakta alkışlandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen Necip Fazıl Ödülleri programında açıklamalarda bulundu. Ayasofya'nın ibadete kapalı olmasının Necip Fazıl Kısakürek'e çok ağır geldiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Zincirleri kırdık ve Ayasofya'nın asli kimliğini yeniden kavuşturduk. Ayasofya'yı açan Cumhurbaşkanı olmak bizim için şereflerin en büyüğü" ifadelerini kullandı.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na İstanbul'daki yönetiminden dolayı eleştirilerde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bunlara hiçbir şey bırakılmaz. Bunlar ülkeyi bile çırılçıplak hale getirirler. Geldiğimiz zaman çöp çukur çamurdu İstanbul. Onlar şimdi yine aynı hale dönüştürdüler. Onun için 31 Mart çok önemli" diye konuştu.
Dün akşam Suudi Arabistan'da oynanması planlanan ancak iptal edilen Süper Kupa maçıyla ilgili yaşananlar hakkında ilk kez konuşan Erdoğan, "Hangi sebeple olursa olsun sporun günlük siyasi rekabetin mezesi haline getirilmesi yanlıştır. Dünkü olayın mecrasından çıkarılarak şov ve provokasyon malzemesi yapılmasına müsaade edemeyiz" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
"ÜSTAT BÜYÜK BİR DAVA ADAMIYDI"
"İki ay önce ebediyete yolcu ettiğimiz Mehmet Kısakürek'i de rahmetle anıyorum. merhumla 40 yıl 40 eser etkinliğinde bir araya gelmiştik.
Geçmiş yıllarda Necip Fazıl Ödülleri'ni takdim ettiğimiz Nuri Pakdil ağabeyimiz, Rasim Özdenören hocamızı Nevzat Atlı hocamızı da saygıyla yad ediyorum. Kültür sanat erbabımızın kıymetini onların yokluğunda daha iyi anlıyoruz. Yeni gelecek nesillerin aldıkları emaneti daha da güzel şekilde kendilerinden sonrakilere emanet edeceklerine inanıyorum.
Bu sene de ülkemizin geniş insan hazinesinden birbirinden kıymetli isimleri tespit ettiklerini gördük. Ödüllerin 10. yılı vesilesiyle bu seneki ödülleri 10 farklı kategoride takdim ediyoruz.
Üstat Necip Fazıl, siyasi ve kültürel bakımdan Türkiye'nin en sancılı döneminde yaşadı. Nice savaş, ekonomik ve siyasi darboğaz gördü. Tek parti suntasından çok partiye geçişe kadar Türk siyasetinin pek çok dönemine şahitlik etti.
Üstadın mücadelesi Türk milletini Nuh köküyle yeniden buluşturmaktı. Harcını dini ve felsefi bir olgunluk ve Doğu'nun batmayan güneşiyle kardığı tüm eserlerinde amacı buydu. Büyük bir iman ve dava adamıydı. Ahenksiz lisan dayatmalarına asla itibar etmemiştir. Dilden daha müdafaalı vatan yoktur diyerek Türkçeyi savunmuştur.
AYASOFYA SÖZLERİ AYAKTA ALKIŞLANDI
Üstat gerçekleştirmek için bütün bir ömrünü vakfettiği ideallerini ancak genç kuşakların yapabileceğine inanıyordu. 30 yıl uğraştı, bu uğurda zindanlara atıldı, tüm engellere rağmen 35 yıl neşrettiği Büyük Doğu ile gençlere özgüven aşılama gayretindeydi.
Ayasofya'nın kapısına vurulan zincirler en çok üstada ağır geliyordu. Zincirleri kırdık ve Ayasofya'nın asli kimliğini yeniden kavuşturduk. Ayasofya'nın esaretine son verme şerefini bahşettiği için Rabbime sonsuz hamd ediyorum. Ayasofya'yı açan Cumhurbaşkanı olmak bizim için şereflerin en büyüğü.
31 MART MESAJI
Ayasofya'nın yanındaki birçok müktesebat rahmetli Kadir Topbaş Bey zamanında yenilendi fakat şu andaki zat oradaki birçok eseri çalarak, kaldırırarak boşaltılmış harabeye döndürdü. Şimdi biz orayı yeniden restore ediyoruz. Bunlara hiçbir şey bırakılmaz. Bunlar ülkeyi bile çırılçıplak hale getirirler. Geldiğimiz zaman çöp çukur çamurdu İstanbul. Onlar şimdi yine aynı hale dönüştürdüler. Onun için 31 Mart çok önemli. İstanbul'umuzu aslına rücu ettirmek için çok önemli.
Ayasofya'yı biz açtık ama onu koruyacak olan elbette gençlerimizdir. Gençlerimizin ona sahip çıkacaklarına yürekten inanıyorum.
SÜPER KUPA'DA YAŞANAN KRİZE İLK YORUM
Dün gece yaşanan hadiselerden dolayı duyduğumuz üzüntüyü burada altını çizerek vurgulamak istiyorum. Biz futbol başta olmak üzere Türk sporunun tartışmalarla değil başarılarla gündeme gelmesini istiyoruz. Hangi sebeple olursa olsun sporun günlük siyasi rekabetin mezesi haline getirilmesi yanlıştır, hatalıdır, sporumuza hiçbir faydası yoktur. Dün geceden itibaren muhalefetin yaptığı açıklamaları istismar siyasetinin yeni örnekleri olarak görüyoruz. Cumhuriyet 85 milyonun ortak değeridir, Gazi Mustafa Kemal bu ülkenin banisidir. Daha düne kadar 'Siz Atatürk'ün askeri değil itlerisiniz' diyenlerle el ele kol kola yürüyenlerin bugün söylediklerinin bizim nazarımızda hiçbir kıymeti yoktur.
Türkiye'nin ve Türk milletininin onurunu, şerefini, haysiyetini nasıl savunduğumuzu CHP bilmese bile tüm dünya çok iyi biliyor. Ülkemizin itibarını bizim nasıl koruduğumuzu muhalefet bilmese bile tüm insanlık iyi biliyor. CHP ve şürekası ders vermeyi bıraksınlar. Şayet samimiyseler gitsinler önce 'bölücü örgütün uzantısı' ittifak noktalarından hesap sorsunlar.
"ŞOV VE PROVOKASYONA İZİN VERMEYİZ"
Dünkü olayın mecrasından çıkarılarak şov ve provokasyon malzemesi yapılmasına müsaade edemeyiz. Hele hele üzücü bir olay üzerinden milletin inancına ve mukaddesatına ahlaksızca dil uzatılmasını hiçbir şekilde mazur göremeyiz. Bu konuda yapılması gereken ne varsa, hangi adım atılacaksa onu yapmaktan çekinmedik, çekinmeyiz.
20 yılım futbolla geçti. Bunlar gibi tribünden seyretmedim. Dünkü hadiselerden dolayı futbolseverlere ve spor camialarına geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Tüm kulüplerimizden sporun dayanışmayı, barışı, iş birliğini temsil eden fair-play ruhuna samimiyetle sahip çıkmalarını bekliyorum."
