Kanser, erken yaşlanma... Uyku öncesi telefon kullanımının zararları açıklandı
Milyarlarca insan için sosyal medya kullanımı günümüzün vazgeçilmezi. Ancak doktorlar, uyumadan önce akıllı telefonlarda gezinmenin kanserden erken yaşlanmaya kadar onlarca sağlık sorununa yol açtığını söylüyor.
Birçok akıllı telefon kullanıcısı, sabahları uyanır uyanmaz eline telefonu alıp sosyal medya hesaplarında neler kaçırdığına bakıyor. Bu süreç gün boyunca devam ederken, uyku öncesi de Instagram, Twitter ve Facebook gibi platformlarda bir tur atmadan telefonu bırakmıyoruz. İşte bu alışkanlık sağlığınızdan edebilir.
Facebook veya Instagram akışlarında gezmek yalnızca uykunuzdan çalmakla kalmaz, aynı zamanda sizi kanser edebilir ya da erken yaşlanmaya yol açabilir. Gazeta’ya konuşan Rus kardiyolog Julia Fokina, uyku öncesi telefona bakmanın en belirgin etkisinin uyku düzenini bozması olarak açıkladı.
Fokina, bu durumun iyi bir gece uykusu için çok önemli bir hormon olan melatonin üretimini de bozduğunu söyledi. Kardiyolog, cihaz ekranlarının ürettiği mavi ışığın vücudun melatonin üretmesini engellediğini belirtti. Üstelik, kardiyolog Fokina’ya göre cihazlardaki mavi ışık filtreleri sorunu çözemiyor. Çünkü melatonin sadece karanlıkta üretilebilir.
TELEFON KULLANIMININ POTANSİYEL ZARARLARI
Sağlık teknolojisi şirketi AIBY'nin kurucusu Olya Osokina, geceleri sosyal medyada takılmanın daha da tehlikeli potansiyel sonuçlarını açıkladı. Dünya Sağlık Örgütü’nün bir çalışmasını referans gösteren Osokina, gece çalışmanın kanser riskini artırabileceğini belirtti. Benzer şekilde, gece cihaz kullanımı da uykudan mahrum bırakıyor ve potansiyel olarak onkolojik (kanser) bozukluklarla karşılaşma riskini artırıyor.
Kardiyolog Julia Fokina, uyku öncesi sosyal medya kullanımının cildin bazı bölgelerinde kırışıklıklara, pürüzlere ve koyulaşmaya neden olabildiğini söyledi. Ayrıca bu alışkanlık, servikal omurganın geriye doğru eğrilmesine de yol açabilir.
Sık sık sosyal medyaya bakmak dikkat eksikliğine de neden olabiliyor. Dikkat eksikliği, kişilerin bilgi edinmesini güçleştirir ve derin analiz yeteneklerini engeller. Ancak Fokina, bu durumun geçici olduğunu ve kişinin beyin fonksiyonlarını kalıcı olarak etkilemediğini düşünüyor.
