Tgrt Haber

Mustafa Şentop seçim tahminini paylaştı: Bu iş ilk turda biter...

Editör: Fetih Kökten / Kaynak: Habertürk
10 May 2023 20:18 - Güncelleme : 10 May 2023 20:56

Son dakika haberi: 14 Mayıs'taki kritik seçimler öncesinde TBMM Başkanı Mustafa Şentop tahminini paylaştı. İstanbul ve milletvekili olduğu Tekirdağ'daki mitinglere dikkat çeken Şentop "Bu iş ilk turda biter" dedi. Türkiye'deki seçimlerin şaibeli olabileceği şeklinde yorumlara tepki gösteren Şentop, "Bu Türkiye'ye hakarettir" ifadelerini kullandı.

Türkiye 14 Mayıs'ta seçime gidiyor. 4 gün sonra kurulacak olan sandıklar ile milyonlarca seçmen sandık başına giderek Cumhurbaşkanı ve 28.Dönem Milletvekili tercihini gerçekleştirecek. Kritik seçimler öncesinde partiler, ittifaklar ve Cumhurbaşkanı adayları il il gezerek seçmenler ile bir araya geliyor. Seçmenin nabzını tutan siyasiler kendileri için oy isterken gündeme ilişkin sorulara TBMM Başkanı Mustafa Şentop cevap verdi. 

 

Şentop Habertürk televizyonunda yaptığı açıklamada seçimleri yakından takip ettiğini ve yüzyılın en önemli seçimi olduğunu söylerken özellikle AK Parti'nin İstanbul ve Tekirdağ mitinglerine ayrı parantez açtı. Şentop anket şirketlerinin bazılarına tepki gösterirken "Seçim zamanı ortaya çıkan anketçiler sonradan kayboluyor. Önemli olan ankette değil, sandıktan birinci çıkmak" ifadelerini kullandı. Seçimlerin ilk turda biteceğini söyleyen Şentop Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kazanacağını belirtti. 

ANKET FİRMALARINA AYRI PARANTEZ...

Mustafa Şentop'un açıklamalarında öne çıkanlar;

Her seçim öncesinde anketçiler ortaya çıkıyor. Bunlar daha sonra seçim sonrası kayboluyor. Bu yüzden bazıları siyasi partilerin propagandası olarak faaliyetlerini sürdürüyor. Zaten hemen hemen hepsi belli siyasi partiler tarafından finanse ediliyor. Bunun dışında gerçek anlamda anket yapanlar var. Bunları da seçime sayılı günler kala takip etmemiz lazım. Bunları milletimiz de takip ediyor. Anketlerde kazananlar var ama seçimde kaybediyorlar.

MİTİNGLER ÜZERİNDEN "İLK TURDA BİTER" MESAJI

Benim gördüğüm sahada yani İstanbul mitingi Türkiye’de yapılmış en büyük miting oldu. Sayısal olarak görüldüm. Tekirdağ’da da aynı şekilde gözlemlerim oldu. 75 binin üzerinde katılım oldu. Sadece sayılar değil aynı zamanda coşku daha önemli. Bunu hem İstanbul mitingi hem de Tekirdağ mitinginde gördüm.

Benim tahminim ve inancım Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçimi ilk turda kazanacağı ve bu işin biteceği yönünde. Bunu şundan da görüyorum. Millet ayrı bir sahiplenme içinde. Bugüne kadar yapılmış seçimlerin en önemlisi. Ama bundan sonra yapılacak olan seçimler de daha öncekilerden önemli olacak.  

"TERÖR DEVLETİNE İZİN VERMEDİK"

Türkiye'yi kendi içerisine kapatmak ve kuşatmak. Bilhassa Suriye'nin kuzeyindeki gelişmeleri takip ediyoruz. Orada bir terör örgütüne devlet kurdurulması için uzun zamandır proje işletildiğini biliyoruz. Suriye terör devletinin imkansız hale getirecek sınır ötesi harekatlar yaptık. Şu anda orada bir terör devleti kurulmasına müsaade etmeyeceğini gösterdik ve kararlılıkla arkasında duruyoruz. Terör örgütünün sözde liderlerinden destek açıklamaları var. Terör örgütünün yaptığı açıklamalar önemli. Neden Cumhurbaşkanı adayına destek verdiklerine dair açıklamaları var. Terör örgütünün binlerce üyesinin cezaevinde olduğunu söylüyorlar. Sınır ötesi harekatla ilgili son tezkerede Suriye ile ilgili olarak hayır oyu vermişlerdi. Başka ülkenin askerlerinin bulundurulması diyor gerekçe olarak. Askeri operasyon dediğimiz şey dinamik süreçtir. Önceki metinlerde de var. Onlara destek vermişsiniz. Şimdi niye vermiyorsunuz?

"BÜYÜK YÜRÜYÜŞ 14 MAYIS'TAN SONRA SÜRECEK"

Türkiye'de milletimizin bir büyük seçim olgunluğu var. Seçimlerde her zaman çok isabetli kararlar verdiğini görüyoruz. Yaşı genç olanlar hatırlamaz, 12 Eylül darbesi sonrasında yapılan seçimlerde darbecilerin özellikle yönlendirdiği adaylar vardı. Hiç ummadıkları sonuç çıktı. Engellemeye çalıştıkları siyasi parti öne çıktı. Aynı şey 27 Mayıs darbesinden sonra da çıktı. O yüzden milletimizin Türkiye'nin büyük yürüyüşe çok ciddi şekilde sahip çıktığını görmemizin sebebi bu. Ben 14 Mayıs'ta bu büyük yürüyüşün devam edeceğini düşünüyorum.

"MİLLETİN SANDIK SAĞDUYUSUNA GÜVENİYORUM"

Endişe edecek derecede gerilim olduğu veya olacağı kanaatinde değilim. Bunları münferit olaylar olarak değerlendiriyorum. Milletimizin seçim olgunluğu takdire şayandır. Siyasetçilerin dikkatli olması lazım. Bu süreç içerisinde siyasetçilerin kurallara, YSK kararlarına ve il, ilçe seçim kurulu kararlarına uymak suretiyle hareket etmek lazım. Provokatif hareketlerden, eylemlerden kaçınmaları lazım. Erzurum'daki olaylarla ilgili açıklamalar yapıldı. Bu konudaki tabloyu şüphesiz hepimiz kınıyoruz. Olayların provokatif olduğu ifade edildi. Gaziantep'de silah çekme olayı oldu. Adli soruşturma devam ediyor. Gerilimle ilgili endişe taşımıyorum, milletimizin sağduyusuna güveniyorum. Gerilimi artırmak isteyen siyasetçilere milletimiz yüz vermez diye düşünüyorum.

"HER PARTİ TESKİN EDİCİ HAREKET ETMELİDİR"

Karşı tarafı itham eden, karşı tarafı tehdit eden açıklamaların provokatif açıklama olduğunu düşünüyorum. Buna dair sayın Kılıçdaroğlu'nu eleştirmiştim. Kendi seçmenini siyasi partiler yönlendirebilirler. Barışçı eylemler yapın, sükunetle sokağa çıkın diyebilirsiniz. 'Haber alıyoruz ki iktidar yanlısı silahlı gruplar sokaklara çıkacaklar' gibi açıklama yapılıyor. Siz taraftarlarınızı teskin mi ediyorsunuz; yoksa provokasyon mu yapıyorsunuz? Buna gerek yok. Türkiye'de herkes seçmenini teskin edici şekilde hareket etmelidir.

"MAKUL VE SORUMLU AÇIKLAMALAR YAPILMALIDIR"

Belli besleme şirketlerin anketleriyle oyunuzu çok gösteriyorsunuz. Yüksek anket rakamlarıyla önce sahayı, destekçilerinizi köpürtüyorsunuz. Sonra sandıktan istediğiniz sonuç çıkmadığında 'hakkımız yendi, hile yapıldı' vs. konuşmaları yapıyorsunuz. Burada kendi taraftarlarınızın beklentisini yükseltiyorsunuz. Ben başından beri bu baharlar gelecek ifadesi zihnime kapılıyor. The Economist, Fransız dergilerini görünce bahar konusunda alerjim daha da arttı. Eski Sovyet Cumhuriyetlerinden ve daha sonra Arap ülkelerinde yaşanılan olayları biliyoruz. Arkasından Arap ülkelerine ve Ortadoğu'ya karanlık bir kış geldi. Dolayısıyla bahar, Sorosçu baharların ve siyasi hareketlerin bir şifresi midir? Herkes sorumlu ve makul şekilde açıklamalar yapmalıdır.

"GÜVENSİZLİK OLUŞTURMAK TÜRKİYE'YE HAKARET"

Sandık kurulunun başkanı bir kamu görevlisi oluyor ve bütün siyasi partiler oraya üye veriyor. Gizli saklı iş yapmıyorlar. İzlemeye açık bir şey, sandık kurulunda yer almayan müşahitler var. Tunanaklar da gizli değil, oradaki bütün siyasi partilerin temsilcilerine birer nüsha veriliyor. Ayrıca ilçe seçim kurulunda sisteme yükleniyor. Siyasi partiler YSK'nın kendi portalı üzerinden bütün tutanakları görebiliyor, kendi temsilcisinin getirdiği tutanakla da karşılaştırabiliyor. Varsayalım yanlış yapıldı, orada siyasi partilerin temsilcilerinden oluşan ilçe seçim kurulu var. Bunlar ortak karar alıyor. YSK da yine bütün siyasi partilerin temsilcileri var. Böyle bir süreçte şaibe olacağını iddia etmek, güvensiz oluşturmaya çalışmak Türkiye'ye hakarettir.

SİSTEMDE REVİZYONA İHTİYAÇ VAR MI?

Sistemle ilgili ciddi bir sorun yok. Parlamenter sistem farklı. Başkanlık sistemi farklı. Yüzde 50+1 değişmeli mi farklı bir olay. Bazı ülkelerde bu durumu tartışıyor. 50'nin üzerinde olması bazı tartışmaları yok ediyor. Ben bunun devam etmesi gerektiği kanaatindeyim. Yani yüzde 50'nin üzerinde oy almak tartışmaları ortadan kaldırmış oluyor. 

"BU SEÇİMLE SİSTEMİN OTURACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM"

Bazı ülkelerde iki turludur seçimler. Orada da ittifaklar var şüphesiz. İttifakların ilkeler temelinde olması lazım. Mesela Cumhur İttifakı'nın yola çıkış sebebi buydu. Devleti, milleti tahkim edecek yol arayışı neticesinde hükümet değişikliği ortaya çıktı. 15 Temmuz sonrası Türkiye eski Türkiye değildir argümanlarıyla. Bir de siyasi görüşleri, yaşam tarzları farklı olanların filan kişi olmasın diye bir araya gelmelerini görüyoruz. Bu doğal bir ittifak değil. Bu seçim sisteminin ittifakları zorunlu kıldığı kanaatinde de değilim. Çünkü ikinci turda zaten seçmenin ittifakını öngörüyor bu sistem. Birinci turda 10 aday var. İkinci tura en çok oy alan 2 isim alıyor. Sonuç itibariyle ikinci turda yüzde 50 sorununu ve ittifak sorununu çözen sistem var. Biz parlamenter sistemden başkanlık sistemine geçtik. Birçok ülkede bu konular belli bir alışma zamanı, bir boşluk bırakarak gerçekleşen olaylardır bazen. Biz bir gün parlamenter sistemini yaşadık, ertesi gün başkanlık sistemine geçtik. Türkiye'nin biraz zamana ihtiyacı vardır diyordum. Bu seçimlerden sonra sistemin yerine oturacağını ve sistemle ilgili tartışmaların sona ereceğini düşünüyorum.

"ŞİMDİ BAŞKANLIK KONSEYİ SİSTEMİ ÖNERİLİYOR"

Onların ifae ettiği güçlendirilmiş parlamenter sistem, hükümeti ve yürütmeyi güçlendirildiği sistem önerisidir. Parlamentoyu zayıflatmış oluyorsunuz. Yani siz klasik parlamenter sistemde bir hükümet güvenoyu alırken Meclis çoğunlukla güven oyunu alıyor. Düşürebilmek için alelade çoğunlukla düşürebiliyorsunuz. Salt çoğunlukla düşürülebilir diyorsanız parlamentoyu zorlaştırıyorsunuz, zayıflatıyorsunuz. Metin içerisinde parlamenter sistemde sıkıntılar var. Cumhurbaşkanının halk tarafından seçildiği sistemin yarı başkanlık olduğunu kabul eden birçok anayasa hukukçusu var. Şimdi ne öneriyorlar? Başkanlık konseyi sistemi öneriliyor. Bizim bu sistemde Cumhurbaşkanı yardımcıları seçime girmez. Bu sistemde Cumhurbaşkanı atar.

Kaynak: Habertürk

300
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...