'Arda ve Emre adam gibi adamdır'
Galatasaray Kulübü eski Başkanı Adnan Polat, başkan adaylığını düşünmediğini söyledi. Polat, Galatasaray tribünlerinin tepki gösterdiği Arda Turan ve Emre Belözoğlu'nun da adam gibi adam olduğunu ifade etti.
Galatasaray Kulübü'nün mayıs ayında yapılması beklenen genel kurulunda aday olup olmayacağı tartışılan Galatasaray eski Başkanı Adnan Polat, aday olmayacağını açıkladı. Piyalepaşa'da düzenlenen basın toplantısında konuşan ve en son 4 sene önce Galatasaray'la ilgili açıklamalarda bulunduğunu ifade eden Adnan Polat, "Benim bu dönemde aday olma düşüncem yok. Şu andaki durumum, başkan adayı olmama çok müsait değil. Çünkü Galatasaray başkanlığı 24 saat çalışma gerektiriyor. Başka türlü bu dönem geçilmez. Biz daha önceki dönemlerde bunu yaptık. Bu kriz döneminde taraftarın muhteşem desteği olmasa, ayakta kalınamazdı. Onlara teşekkür ediyorum. En azından camiaya örnek oluyorlar. Galatasaray'ın ruhu taraftarıdır. Onlar olmazsa, ruhumuzu kaybederiz. Şimdi sıra Galatasaray'ın aklına geldi. Birlik ve beraberlik içinde çalışılması lazım. Değişik kesimlerden, Galatasaraylılardan, abilerimizden, ablalarımızdan, kardeşlerimizden, taraftarlarımızdan çok yoğun mesajlar alıyorum. Ama ben şu anda 24 saat mesai verecek durumda değilim. Yapmam gereken büyük projeler var. Bana güvenerek yola çıkan arkadaşlarım var. Onları bırakmam mümkün değil. Geçmişin üzerine sünger çektik ve göreve gelecek başkan kim olursa olsun bilgi ve birikimimizi paylaşmaya, her türlü desteği vermeye hazırız. Galatasaray'ı tekrar ayağa kaldırmak için mücadelenin içinde olacağız. Ama adaylığım söz konusu değil" diye konuştu.
"600 MİLYON DOLAR BUHAR OLDU"
1996 yılında görevi bıraktıklarında kulübün borcunun olmadığını aksine kasada parasının olduğunu ifade eden Polat, "2006 yılında tekrar göreve geldikten sonra 10 yıllık süreçte 228 milyon Dolar borçla karşılaştık. Tüm çalışmalara karşın 2011 yılında idari yönden ibra edilmemeye çok üzüldük. O süreçte stadın inşaatını bitirdik. Galatasaray Sportif AŞ ile Galatasaray Futbol AŞ şirketlerinin birleşmesini tamamladık. 100'e yakın icra dosyasını kapattık. UEFA'daki ihtilaf dosyalarını da bitirdik. Tüm beklentimiz, 2011 yılında 150 milyon dolar gelir elde etmek ve 2 sene içinde banka borçlarını kapatmaktı. Mart ayındaki olaylardan sonra seçim kararı aldık ve ayrıldık. Yaptıklarımızı kullanmak bize nasip olmadı. Halka açık şirketin değeri birleşmenin ardından 100 milyon dolardan 750 milyon dolara çıktı. Bizden sonraki yönetim ayrıldığında 150 milyon dolara inmişti ve 600 milyon dolar buhar oldu. Bir kişi de hesabını sormadı" açıklamasını yaptı.
"BİZİM ZAMANIMIZDA LOCA İÇİN SIRA OLURDU"
Başkanlık döneminde büyük bir özveriyle çalışmalarına karşın mali genel kurulda kendilerine "Ya seçime gidersin ya da ibra etmeyiz" denildiğini ifade eden Adnan Polat, "Usulsüzlük, hırsızlık, yolsuzluk yaptınız diyemediler. "Kimse kusura bakmasın, şantajlarla geri adım atmam. Ben Galatasaray Başkanıyım" dedim ve geri adım atmadım da. 2011 yılı mali genel kurulunda, Galatasaray tarihinde olmayan bir nezaketsizlik yaşandı. Sonraki başkanlar da bu ibrasızlığın kaldırılması için bir gayret görürüm diye ümit ettim. Ünal Aysal, Duygun Yarsuvat, Dursun Öbek, buna cesaret edemediler. O yürekleri yoktu demek ki. Son başkan Mustafa Cengiz, mali genel kurulda çok güzel bir konuşma yaptı. Orada bir reaksiyon gördük ve herkes ayağa kalkıp alkışladı. Bu nezaketten dolayı Mustafa Cengiz'e teşekkür ediyordum. Kongre üyelerine de bu hareketlerinden ötürü teşekkür ediyorum. Galatasaray'ın bugünkü ortamı, son 5-6 senede yaşadıkları, örf ve adetleri, köklü geçmişi olmasaydı, ayakta kalamazdı. Artık herkesin meselesini bırakması lazım. Biz hakikaten çok kırılmıştık. 'Hançer yarası geçer de gönül yarası geçmez.' denir. Gönül yarası hakikaten geçmiyor. Yedi senedir hiçbir faaliyet içinde bulunmamıştım. Sadece ben değil, o kadar çok kişi kulüple ilişkisini kesti ki 70 civarı loca boş bekliyormuş. Bizim zamanımızda loca için sıra beklenirdi. Alınan kararların duygusal olmaması, akla ve mantığa sığması lazım. Ben günü kurtarma peşinde değildim. Geleceği kurtarmak istiyordum. O gelecek de 2011-2012 sezonunda başlayacaktı. Gelir kaynaklarımız olmuştu, yeni bir takım kuracaktık, Maalesef bunu yapamadık. Ben yönetici olarak 4 şampiyonluk gördüm. Bana hep en gurur duyduğum şampiyonluğu sorarlar, ben ise 2010-2011 yılındaki 8.'liğimizi gösteririm. Birçok kulüp şikeye bulaşmışken biz hiçbir şaibeye karışmadık. Genel kurul üyeleri bunu takdir bile etmedi. Neticede tarih her şeyi yazıyor. Herkes kendi ayıbıyla yaşıyor" ifadelerini kullandı.
"SİZE YAKIN BİRİSİ DİYE STADIN BAŞINA KİMSEYİ GEÇİREMEZSİNİZ"
Galatasaray'da profesyonel isimlerin çalışması gerektiğini söyleyen Adnan Polat, "İnsan seçerken, onun kardeşi, bu okuldan mezun falan diye değil, erbabını getirip koymak lazım. Şöyle bir örnek vermek istiyorum. Benim işlerimin içinde otelcilik de var. Oranın genel müdürlüğüne, 20 senelik deneyimi olan, birçok kişi içinden seçim yapıyoruz. Siz 50 bin kişinin 3 saatlik süre içinde girip çıktığı Türk Telekom Stadı'nın başına, sırf size yakın diye herhangi birini koyamazsınız. Galatasaray'ın bu devrimini yapması şart. Yapılan hesaplara göre Galatasaray'ın 500 milyon dolar borcu var. 2011-2014 döneminde 1 milyar dolar harcama yapıldı. Borçlar temizlenebilirdi ama 1 milyar dolar gelir ortadan kayboldu. Birileri zenginleşirken Galatasaray fakirleşti deniyor ama hiçbir şey yapılmıyor. Yapacağız dediler, yapmadılar" dedi.
"RİVA TEK BAŞINA 250 MİLYON DOLAR EDER"
Bildiği en iyi işin gayrimenkul olduğunu söyleyen Polat, "Baktığımızda Riva ve Florya arazisinden gelecek para 1 milyar lira civarı. Bugünkü kurdan 250 milyon dolara denk geliyor. Riva'nın tek başına arsa bedeli 250 milyon dolardı. Bunun 525 Milyon TL'sini almışız. 475 milyon TL'yi de 4 yılda alacağız. Kurların da böyle gittiğini düşünürseniz toplamı 200 milyon doları ancak geçecek. Bu arazilerin gelirleri Galatasaray'ın borçlarının sadece faizini ödeyecek. Bunların hiçbirinin hesabı da sorulmayacak. Gönül kırgınlığını bıraktık, çözüm bulamıyorum. Çok zor bir dönem. Eskiden kulüple ilgili ve bilgili insanlar vardı. Şimdi onları da pek göremiyoruz. Bir kulüp düşünemiyorum ki arazilerini böyle versin ve adasını böyle yıktırsın. O adayı yapmak için biz çok uğraştık. Boğazın ortasında bir utanç abidesi olarak duruyor. Yıktıranlar şimdi ortada yok. Kıbrıs'ta 150 dönüm arazi almıştık, var mı yok mu belli değil. Büyükçekmece Gölü yamacında 120 dönüm arazi almıştık, sanırım o da elden gitti. Böyle bir kriz döneminde gerekli adımların camia olarak atılması lazım. Hep beraber kulübü nasıl ayağa kaldırırız, diye düşünmemiz lazım" diyerek Riva'nın satışının Galatasaray için avantajlı olmadığını ifade etti.
"EMRE VE ARDA ADAM GİBİ ADAMDIR"
Emre Belözoğlu ve Arda Turan'a Galatasaray taraftarlarının gösterdiği tepkiyle ilgili olarak da konuşan Adnan Polat, "Bu insanların kendi hayatlarını kazanmak için verdikleri emeğe saygı duymak gerekiyor. Kötü duruma düşen oyunculara kim dönüp bakıyor şimdi. İlyas Tüfekçi vardı bir zamanlar, eski futbolcumuz. Şu anda durumuyla kim ilgileniyor. Dernek kuruldu, sadece bu oyunculara yardım etmek amacıyla. Derneğin kasasında da bir dünya para var. Ama ancak bankaya faize yatırılsın ve faiz kullanılsın. Dernek amacı dışına çıkmış. Taraftar, Arda'nın başka bir formayla gelip oynamasını içine sindiremiyor. Arda'yı Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, benden 15 milyon Dolar'a istedi. Bizde 1 milyon Dolar'a oynuyordu Arda. Fenerbahçe, Arda'ya yıllık 5 milyon Dolar'dan 5 yıllık anlaşma teklif etti. 25 yılda kazanacağını 5 senede kazanacaktı. Ertesi gün gittim yeni sözleşme yazdırdım ve Arda'ya dedim, 10 dakikan var ve bu sözleşmeyi okuyup istediğin rakamı yazarak imzala. Getirdi ve sadece imza atmış, para yazmamış. "Ben Galatasaray'la para konuşmam" dedi. Emre yurt dışından döneceği dönemde haber yolladı. Ben dönüyorum dedi ama Galatasaray Kulübü o dönem Emre'ye istediği paraları verebilecek durumda olmadığı için bu transferi yapamadı. Emre, Fenerbahçe'ye imza attı. Bundan doğal ne olabilir. Arda da Emre de adam gibi adamdır" dedi. Galatasaray'ın devam eden otel inşaasıyla ilgili de konuşan Polat, "Orası otel olmaz. Yemin ediyorum, oturduğum yerden sol elimin serçe parmağıyla 10 kez bitirmiştim şimdiye kadar. Orası bir iş merkezi olmalıydı" dedi.