Kıraç'tan Trabzonspor hakkında flaş açıklama

Maçlara gidip gitmediği ve nasıl takip ettiği ile ilgili soruya, "Maçları evde izliyorum, iki çocuğum var ve hiç bırakmıyorlar. Havalar düzelip, onlar büyüyene kadar da evde izleyeceğim sanırım." diyen Kıraç'ın Ajansspor'dan Sezgin Can'a verdiği röportajın detayları şöyle:
100. Yıl Marşı artık efsaneleşti, yeni bir marş olacak mı?
Yeni bir marş düşünüyorum. Yapacağım da.. Biraz zamana ihtiyacım var sadece.
Bir teklif var mı yönetimden ?
Başkanla ve yönetimle sürekli görüşüyoruz, onlar da bekliyor bunu ve istiyorlar da. Görev gibi oldu artık bir tane daha yapmam lazım. Özellikle 3 Temmuz'dan sonra Fenerbahçe camiasının çok ihtiyacı var buna.
Teması 3 Temmuz süreci üzerine mi olacak?
Hayır. Sözleri itibariyle böyle bir şey doğru da olmaz. Kamuoyu önünde gün geçtikçe oradaki gerçekler ortaya çıkacaktır. Ben güzel bir şarkı ile Fenerbahçeliler'e, başkanımıza, tüm takıma moral vermek istiyorum. Fenerbahçe'nin büyüklüğüne yakışır yeni bir şarkı bence gerekiyor.
Bir tarihi var mı, ya da muhtemel gelebilecek şampiyonluk için istendi mi şarkı?
Hayır, bu tamamen gönlümden gelen bir şey. Geç bile kaldım açıkçası. Geçen sene bunu yapmam gerekiyordu. 1 seneye kalmaz yaparım diye düşünüyorum. Önemli olan da burada taraftarın sahip çıkması. 100. Yıl Marşı, taraftarın sahip çıkması ve 100. Yıl şampiyonluğunun gelmesi ile taçlandı. Taraftar sahip çıkmazsa dünyanın en güzel şarkısı da olsa önemli değil.
"FENERBAHÇE İYİ OYNAMIYOR.."
- Peki Fenerbahçe'nin şuanki durumunu nasıl görüyorsunuz? Şampiyonluk iddiası en üst seviyede..
Fenerbahçe'nin bu durumu, şuanki süreçler dışında değerlendirilecek bir konu değil. Fenerbahçe tarihinde görmediği ihanetleri, tuhaflıkları gördü. İkinci bir Kurtuluş Savaşı mücadelesi gibi; başkanı, futbolcusu, taraftarıyla korkunç bir mücadele verdi, veriyor da halen. Bu sürecin içinde futbolcu genç arkadaşlarımız çok bilinçliler ve tecrübeliler takdir ediyorum ama bunlardan etkilenmemeleri mümkün değil. Futbolu ne kadar düşünebilirsiniz ki? Futbolcuların üzerinde büyük baskılar var. Bunu kimse yapmıyor, kendileri hissediyor baskıyı. Sürekli ne kadar doğru, ne kadar dürüst olduklarını göstermek için kendilerine yakışan mücadeleler veriyorlar. Korkunç iyi mücadele veriyor o nedenle Fenerbahçe. Kötü oynadıkları maçta da çok çaba gösteriyorlar. Çok iyi futbol da bence oynamıyorlar. Zaten beklenen şey şu an, iyi futbol tabii ki istenir ama taraftar olarak mücadele etmesini bekleriz hep. Onlar da o mücadeleyi gösteriyorlar. Çok koşuyorlar ve istiyorlar. Bununla da bir başarı yakaladı Fenerbahçe.
"FENERBAHÇE'DEN ÖZÜR DİLENMESİ GEREKLİ"
3 Temmuz'dan beri süregelen bu periyot, ne zaman biter sizce?
Birilerinin çıkıp Fenerbahçe'den aldıklarını geri vermesi gerek. Geri verebilir mi bilmiyorum ama özür dilemesi gerekiyor. Fenerbahçe'nin üzerine oynanan oyunların hepsinin ortaya çıkartılıp, Fenerbahçe'den özür dilenmesi gerekiyor. Fenerbahçe bu ülkenin en önemli değerlerinden biridir, bir futbol takımı değildir. Fenerbahçe gibi Beşiktaş ve Galatasaray da öyle, sadece bir futbol takımı diyemezsiniz onlara. Cumhuriyet'ten eskiler ve üzerlerinde bir şey olduğunda, çok ciddiye alınması gereken takımlar. Tüm bu oyunların detayının ortaya çıkması lazım. Zaten kamuoyu da Fenerbahçe'nin yanında.
- Yeniden yargılanma konuşuluyor, bir Fenerbahçeli olarak bunu bekliyorsunuz değil mi?
Yeniden değil, adil yargılanma.. Kolay değil, bizim başkanımız bunu ispat etmiş bir adamdır. Fransa'dan döndü, hapisten kaçmayacağını gösterdi ve yattı da... Ben hapishaneye ziyarete gittim. Yakınınız olmasa kim gider ki hapishaneye? Gidin ziyaret edin görün, 1 saat durmak bile çok zor.
"AZİZ YILDIRIM TÜRKİYE'NİN EN YİĞİT ADAMIDIR"
Ne hissettiniz başkanı ziyaret ettiğiniz o anlarda?
Çok net bir şey söyleyeyim; son 5 yıldır, belki de 10 yıldır, Fenerbahçeli olduğum için de söylediğim düşünülmesin; Türkiye'deki tek adamdır başkan! Çok net ayakta kalmış tek insandır! En yiğit adamdır! Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım bırakın futbolu neler oldu bu ülkede, Türkiye'nin en yiğit adamıdır. Ziyarete gittiğimde de çok güler yüzlüydü.. Her gelen çok üzüldüğü için, onları teskin etmeye çalışıyordu, bana da öyle davrandı. Bu şaşırtıcı oluyor tabii, her gelenin morali bozuk ama adam aslında içeride! O da gelenlere moral vermeye çalıştı, güler yüzlüydü. Biraz kilo vermişti o iyiydi, inşallah almaz kilo, hafif göbeği çıktı yine.. Hapishanede en iyi gelen şey kilo vermeseydi herhalde.
Aziz Yıldırım'ın hapishaneye yeniden girme durumu da var..
Anlamsız.. Bir adamı oraya tekrar atmanın ne anlamı olur, kendi isteğiyle geldi işte. Çok büyük bir anlamsızlık ve saçmalık olur bu.. Toplumu daha da germek olur! Telafisi olmayan çok büyük bir hata olur yeniden içeri girmesi.
"BAŞKAN OLSAM TRABZONSPOR'A KUPAYI VERİRİM"
3 Temmuz süreci ne zaman konuşulsa, Trabzonsporlular'ın da kupa beklentisi konuşuluyor. Trabzonspor - Fenerbahçe maçında yaşananlar da buraya bağlanıyor.. Bu gerilim nasıl son bulur?
Trabzonspor taraftarları aynı bizim gibi... Bizim gibi bu ülkenin insanları, vatandaşları... İlk önce Fenerbahçe'den o şampiyonluk kupasını almaktan daha başka şeyler üzerinde durmaları gerekir diye düşünüyorum. Şu dönem yapılamaz ama, ben Fenerbahçe başkanı olsam bu kupayı Trabzonspor'a da isterse veririm, çok önemli değil bu. Şampiyonluğun çok üzerine geçmiş bir takım olaylar var. Trabzonsporlu taraftarlar çok duyarlıdır. Ülke gündemi ve meselelerine çok aydın yetiştirilmiş bir şehirdir. O kupadan çok daha fazlasının olduğuna, Türkiye'de oynanan tüm oyunların farkına varmaları lazım. Olayı o noktadan değerlendirirlerse, kupanın ne önemi olabilir?
Belki de simgesel bir önemi var..
Şu an değil, şu an çok yanlış olur ama kupanın önemli olmadığını da Fenerbahçe Kulübü gösterecektir. Bunun aksini düşünemiyorum. Bir hamleler yapılacaktır, ama şimdi değil, belki 5-10 yıl sonra...
"FENERBAHÇE ŞU AN AVRUPA ŞAMPİYONU OLMUŞTU"
- Trabzonspor camiası, son dönemde kupayı alma isteğine odaklanılarak başarıdan uzaklaştığı, senelerini kaybettiği şekilde eleştiriliyor..
Fenerbahçe de çok şey kaybetti... Fenerbahçe kupayı şu an verdi diyelim. Bir şampiyonluk kupası daha olacak. Bu kadar... Ama Fenerbahçe'nin yaşadığı her şey, Fenerbahçe'nin kucağında kalmış olacak. Bu doğru mu? Adalet sağlanmadan, adil yargılanma yapılmadan bunun yapılması doğru değil. Trabzonspor için değişen bir şey olmayacak. Kupayı almanın gururunu yaşayacaklar tabii.. Peki Fenerbahçe'nin kaybettiği yılları? 2 sene Avrupa'ya gidemedi, Türkiye'de art arda şampiyonluklar kaybetti... Fenerbahçe şu an Avrupa şampiyonu olmuştu bu oyunlar oynanmasaydı. Fenerbahçe'nin kaybettiği de bu. Bana kalırsa Avrupa şampiyonluğu da önemli değil. Ben burada ülkemi düşünüyorum, sadece Fenerbahçe'yi düşünmüyorum, Trabzonspor'u da düşünüyorum. Bu olayı futbola indirgemek hiç doğru değil. Türkiye'de bir takım şeyler oluyor, Trabzonsporlular ve Fenerbahçeliler'in tam tersine kol kola bu gerçeklerin üzerine gitmesi, 'ne yaptınız yahu bize, ne oluyor bizim bilmediğimiz'? diye sorması lazım. Kritik olan bu. Kupa sende, bende olayı önemli değil.
"ADİL YARGILAMA HAKKINI TANIMAK ZORUNDALAR"
- Bu bahsettiklerinizin üzerine, Fenerbahçe'ye yeniden ya da adil yargılanma hakkının tanınacağını düşünüyor musunuz?
Bunu tanımak zorundalar. Fenerbahçe büyük bir güç. Trabzonspor da büyük güç, Galatasaray da büyük güç ama Fenerbahçe de büyük bir güç. Tarih bunu böyle söyler. Fenerbahçe çok önemli bir güç, bunu bir tehdit olarak söylemiyoruz ki. Fenerbahçe sade futbolu temsil etmiyor bu ülkede. Adil yargılanma olmak zorunda. Yoksa bu iş böyle devam eder, ya da daha da kötüye gidebilir. Kahin değilim".
"FENERBAHÇE'NİN SUÇSUZ OLDUĞU ORTAYA ÇIKACAKTIR"
"Aziz Yıldırım hapishaneye girsin ya da girmesin, günün sonunda Fenerbahçe'nin suçsuz olduğu net ortaya çıkacaktır. Sonrasında Fenerbahçe'ye kim bu oyunları oynadıysa, futbol camiası içinden ve dışından, hesap vermesi gerekir. Artık bunu sadece Fenerbahçeliler'in istemesi yetmez, zaten son yürüyüşte de gördünüz, tüm futbol taraftarları oradaydı. Herkesin böyle istemesi gerekir. Fenerbahçe başkanı-taraftarı da 'biz şike yaptık ardımıza kar kalsın' demiyor, biz yeniden ve adil yargılanıp ondan sonra geleceğe bakmak istiyoruz diyorlar. Kimsenin bir şeyi örtbas etme isteği yok, tam tersine şuan başka şeyler örtbas ediliyormuş gibi geliyor."