'Mayın bacağımı aldı ama bana da kupayı verdi!'
Avrupa Şampiyonu olan Ampute Millî Takım kaptanı Osman Çakmak, çok özel açıklamalarda bulundu.
İşte Osman Çakmak'ın Posta gazetesinden Canan Danyıldız'a verdiği röportaj:
Türkiye sizi konuşuyor, heyecanınızı atlatabildiniz mi?
Daha atlatamadık. Kaptan olarak kendime, takımıma güveniyordum. Şampiyon olacağımızı biliyordum. Çünkü oynayacağımız maçı hep hayal eder, önce öyle yaşarım. Golden çok oyunu nasıl kurarım, savunmada olduğum için topu nasıl 3’üncü bölgede tutarım, bunu düşlerim. Gol gelirse de denerim. Zaten gollerden birini de böyle attım.
Ampute Futbol Millî Takımı nasıl bir araya geldi?
Uğur Hocamız lisanslı 650 oyuncudan 28’ini ilk kampa aldı. Sonra sayıyı 13’e indirdi. Yeteneklerimize, özelliklerimize göre takım oluştu. Riva’daki kampta çok iyi hazırlandık.
Sizin engelli olma hikayeniz nedir?
Şırnak’ta vatani görevimi yaparken sol bacağımı mayın yüzünden kaybettim. Ondan önce de zaten futbol oynuyordum. Hatta futbolcu olmak için 11 yaşında okulu bırakmıştım, o kadar. Zeytinburnu’nda oynadım. Sonra gazi oldum. İki-üç gün bocaladım ama ailem ve komutanlarım sayesinde toparlandım. Mayın bacağımı aldı ama bana da kupayı verdi.
Ampute futbol ile normali arasında ciddi farklar var mı?
Şartlar aynı, biz de sağlam biriyle oynamadık ki! Günde çift idman yapıyorduk. Bizim ligimiz her gün devam etmiyor. Daha zor şartlarda hazırlandık. Ampute, normal futbola göre daha zor. Erken düşünmeniz gerek. Güç, azim, fiziksel kuvvet her şeyi gerektiriyor.
MAÇI DÖRT KEZ İZLEDİM
Kaptan olarak takımı motive etmek için en çok ne söylediniz?
“Biliyorum, bazı şeyler istediğimiz gibi olmuyor, ama bu vatanın bize ihtiyacı var” dediğim çok oluyor. Ama her maçta havaya sokacak başka şeyler de söylerim.
40 binden fazla seyirci statta, milyonlar televizyon başındaydı. Kaybetme korkusu yaşadınız mı?
Bittikten sonra maçı dört kez izledim! “Vay be, ne başarmışız!” diyorum. Kaybetme korkusu yaşamadık.
Devre arasında telaşa kapıldınız mı?
Soyunma odasında neler konuştunuz? O da bize kalsın diyeceğim ama haydi kalmasın! “Arkadaşlar, dışarıda binlerce insan bizi bekliyor. Mahcup olmayalım” dedim. Soyunma odasında Fatih Şentürk, “Gerekirse ben de girerim abi” dedi. Ki Fatih adale sakatlığı yaşıyordu. Ve girdi de. Son golde Fatih’in görünmez kahramanlığı vardır!
CUMHURBAŞKANIYLA OYNAMAK İSTERİM
Acun Ilıcalı da futbolu çok seviyor, o bir takım kursa?
Tabii çok isterim onunla da oynamayı. Ama Acun Abi’ye tatlı tatlı kızıyorum. Bize bu konuda destek olması lazım. Birçok program yapıyor, bizden de söz etsin, olmaz mı?
Maçta en heyecanlandığınız an ne zamandı?
Golü attığım an değil, golden 8-9 dakika öncesi... Rahmi’nin Fatih’e gönderdiği bir top var, gol olsa 2-0 olsak, iş bitecek. Hiç zorlanmayacağız. İngiltere’den gol yemişiz, moral zaten çökmüş. Final gidiyor, kupa gidiyor! Derken bir gol attım, iş bitti. Sonrasını hatırlamıyorum, kendimi kaybettim.
Amputede en zor görevi kim yüklenir?
Defans! Çok mücadele eder, çok pozisyon yaparsın. Ama ne basın ne de hoca seni yazar. Bir gol atarsın herkes tanır. O yüzden defans daha zordur. Defansta Alican, ben, Muhammed değişerek oynadık. Yerimi Muhammed’e bırakacağım.
Fatih Terim gibi bir teknik adam sizi çalıştırmak istese...
Çok isterim! Fatih Hocamı çok severim.
Karşınıza bir takım kuralım. Kimler olsun isterdiniz?
Cumhurbaşkanı, zaten eskiden futbol oynarmış. Başbakan ve Genelkurmay Başkanı da olsun isterim. Sayın Erdoğan forvet oynasın, ben defans! Böylece daha yakın top koştururuz. Emre Belözoğlu da karşı takımda olsun, hangimizin hırsı daha fazla görelim. Arda’yı da isterim.