Bilim insanları, dokuzuncu gezegene dair yeni verilere ulaştı
Gökbilimciler, güneş sistemimizin sınırında gizemli bir gezegenin varlığını işaret eden yeni bulgulara ulaştı. Bunun, 'dokuzuncu gezegeni' kanıtladığına inanılıyor.
Ünlü gökbilimci Konstantin Bogytin, ekibiyle yaptığı araştırmada, Neptün'ün ötesinde Güneş sisteminin kenarında bulunan ve Dünya'nın 250 katından daha uzak bir mesafede Güneş'in etrafında dönen "hareketleri kararsız" nesneler saptadı.
Gökbilimciler dokuzuncu gezegeni ararken genellikle "Neptün Ötesi Cisim" adı verilen bu cisimlere bakmazlar. Çünkü bunlar Neptün'ün yörüngesiyle etkileşime girdikleri için hareketleri kararsızdır.
Ancak Bogytin, hareketlerini daha iyi anlamak için özellikle bu nesnelere odaklandı. Yakındaki dev gezegenler ve Samanyolu'nun Galaktik gelgiti de dahil olmak üzere Güneş sistemindeki diğer nesnelerin yörüngelerini nasıl etkilediğini görmek için bir dizi simülasyon yürüttüler.
Bu kararsızlığı incelemeye başlayan ekip, en iyi açıklamanın "bunun keşfedilmemiş başka bir gezegen" olduğunu söyledi. Bogytin'e göre bu mümkün olan tek açıklama olmasa da en iyi açıklama. Aynı zamanda dokuzuncu gezegenin gerçekten var olduğuna dair şimdiye kadarki en güçlü istatistiksel kanıtı temsil ediyor.
DOKUZUNCU GEZEGEN, PLÜTON OLARAK BİLİNİYORDU
Plüton uzun süredir Güneş sistemimizdeki dokuzuncu gezegen olarak kabul ediliyordu ancak 2006 yılında Uluslararası Astronomi Birliği tarafından cüce gezegen olarak yeniden sınıflandırıldı.
Şu anda Şili'de inşaat halinde olan Vera C. Rubin Gözlemevi evrenin daha da fazla gizemini çözme umuduyla, gökyüzünü taramak için Eski Uzay ve Zaman Araştırması (LSST) adı verilen 1,5 metre genişliğinde optik lense sahip güçlü bir 3,2 gigapiksel kamera kullanacak.
Aynı zamanda gökbilimcilerin Güneş sistemimizdeki en uzak nesneleri daha iyi anlamalarını sağlayacak ve dokuzuncu gezegenin gerçek mi yoksa kurgu mu olduğunu belirlemeye yardımcı olacak. Yeni gözlemevi 2025 Ocak ayında aktif hale gelecek.