Kotil’den ‘Vileda Sapı’ benzetmesine anlamlı cevap: Bize değil Türkiye'ye çamur atıyorlar
TUSAŞ Genel Müdürü Temel Kotil, MMU KAAN’ın kanopisini tutan demir çubuğa yönelik ‘Vileda sapı benzetmesine cevap verdi. Söz konusu çubuğun mikro düzeyde hassasiyetle tasarlanmış bir güvenlik aparatı olduğunu belirten Kotil, "TUSAŞ, bir Türkiye mozaiği. Bize çamur atanlar aslında Türkiye'ye atıyorlar" dedi.
Türkiye'nin 5. nesil savaş uçağı projesi olarak TUSAŞ bünyesinde hayata geçirdiği "Milli Muharip Uçak KAAN", geçtiğimiz hafta başkent Ankara'da düzenlenen törenle tüm dünyaya tanıtılmıştı. Türkiye, attığı bu adımla savunma sanayisi alanında dünyanın sayılı ülkelerinden biri olmuştu. Ancak "eleştiri" adı altında KAAN'a yönelik bir karalama kampanyası da gecikmemişti. Projeyi kötülemek isteyen bir kesim, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tanıdım töreninde uçağa bindiği anda emniyet tedbirleri için bırakılan demir çubuğa ‘vileda sapı’ benzetmesi yapmıştı.
Projeye yönelik speküleasyon ve karalama kampanyalarına TUSAŞ Genel Müdürü Temel Kotil, cevap verdi. Türkiye gazetesi İçerik Editörü Esra Aydoğdu’nun sorularını yanıtlayan Kotil, Milli Muharip Uçak KAAN’ın kanopisini tutan demir çubuğun amacını açıkladı ve ‘Vileda sapı’ benzetmesine anlamlı bir cevap verdi.
"GÖNÜLDEN GELİRSE OLUR"
Önceki 1 Mayıs'ta düzenlenen tanıtım toplantısı ve öncesindeki sürece değinen Kotil, "Gerçekten çok yoğun çalıştık. Teknoloji porjelerinin en büyük problemi zor olan soruları çözmek değil. Zor olan, insanları bir arada tutmak. 6 bin tane canavar gibi mühendisimiz var. Biz de en iyi metotlarla onları yetiştiriyoruz ve uçuyorlar. Gece yarılarına kadar çalışıyorlar, fazla mesai yapıyorlar. Tabii bu gönülden gelince olur" ifadelerini kullandı.
"BİZ AMERİKALI OLDUK, ONLAR YERLİ KALDI"
Projeleri hayata geçiren ekibin fedaklaıklarından örnekler veren Kotil, "Bir kadın mühendisimiz, Şahika Hanım, 3 gün evine gitmedi. Yine bir baş mühendisimiz şöyle söylemişti: 'Ben bu projeleri torunlarımız için yapıyorum. Ülkemiz saldırıya uğrarsa korusunlar diye.' Aslında Türk genci her şeyin farkında. Gençlerimiz 10 numara. Türk genci yaptı bunu. Yaş ortalamamız 30'un altında. Şirketteki tecrübe ortalaması 4 yıl. Ne biçim genel müdür demeyin bana. 10 numara iş çıkardılar. Tecrübe kalpten çıkıyor. Türkiye'nin en iyileri onlar. Benim yurt dışında okuma fırsatım oldu. 1984'te Amerika'ya gittim. İlk derse gittiğimde Amerikalıları uzaylı sandım. Ama sonra biz uzaylı onlar yerli kaldı. Aslında kendinize güvenin" dedi.
HÜRJET'İ DE KARALADILAR
Muhabirin MMU Kaan için yapılan "Vileda sapı" benzetmesini hatırlatması üzerine Kotil, "Bu 10 numara hazımsızlık olayı. Aslında bir tane ülkemiz, bir tane gençliğmiz, bir tane geleceğimiz var. Biz 10-20 sene sonrasını konuşalım. Hürjet'imiz ilk uçuşunu yaptığında iniş takımlarını çekmedi. Çünkü her uçağın ilk uçuşunda iniş takımları toplanmaz. Hemen 'İniş takımlarını toplayamayan Hürjet mi olur' dediler. 10 numara çamur atma. Milli Muharip uçağımızın kanopis iön tarafa açılıyor. Allah göstermesin pilot havada ters durumdayken oradan kurtulması için fırlatma koltuğu camları kırıyor. Bu tasarım bilerek yapıldı. Dünyanın bütün uçaklarında kanopiyi açılınca bir destek çubuğu konur. O CNC tezgahlarında özel tasarlanmış, mikro düzeyde hassasiyetle imal edilmiş bir şey. Her uçak için yapacağız bunu. Uzun dönem açacaksanız, onu koyarsınız. Bunun doğasında var. Ya hu bunu bu gençler yaptı. TUSAŞ, Türkiye'nin mozaiğidir. Onu yapan Türkiye'dir ve ona çamur atmak isteyenler de Türkiye çamur atmaktadırlar" ifadelerini kullandı.
Kotil ayrıca hava-yer görevleri için özel olarak tasarlanan uçan kanat konseptine sahip ANKA-3’ün merakla beklenen ilk uçuşuna dair bilgiler paylaşırken, Türkiye’nin ilk insansız taarruz helikopterinde gelinen süreci de anlattı.
