NASA açıkladı: Mars robotları sessizliğe gömülecek
NASA, 'Güneş Kavuşumu' adı verilen bir doğa olayının bir sonucu olarak, zarar görmemesi adına Mars robotlarını geçici olarak sessizliğe gömeceğini açıkladı.
NASA, Mars keşif robotlarının, Güneş'in karşısındaki konumlarından dolayı Dünya ile iletişim kurma yeteneklerini geçici olarak kaybedeceğini açıkladı. Bu durum, Mars ve Dünya arasında gerçekleşen 'Güneş Kavuşumu' adı verilen bir doğa olayının bir sonucu olarak ortaya çıktı.
Bu iki haftalık dönemde, NASA, Güneş'in müdahalesinden kaynaklanan riskleri önlemek amacıyla Mars araştırma araçlarıyla iletşim kurmayı durduracağını belirtti.
Gezegenlerin bu konumda olmasıyla birlikte, Mars'taki Perseverance ve Curiosity keşif araçları, Ingenuity helikopteri, Mars Reconnaissance Orbiter ve Odyssey ile MAVEN orbitalleri, 25 Kasım tarihine kadar iletişim dışında kalacaklar. Güneş, Mars'ı tamamen engellediğinde ise bu süre zarfında tamamen sessiz kalacaklar.
KENDİ BAŞLARINA MARS'TA TAKILACAKLAR
Bu olay, her iki yılda bir gerçekleşen bir doğa olayı olup, NASA'nın Mars misyonlarına belirli bir süreliğine ara verme gerekliliğini ortaya koyuyor. Araştırma araçları, bu süre zarfında kendi başlarına çalışarak görevlerine devam edecek ve topladıkları verileri iletilene kadar depolayacaklar. NASA, bu dönemde temel sağlık güncellemeleri alabileceği ve ardından normal iletişime geçeceği bilgisini paylaştı.
NASA'nın Güney Kaliforniya'daki Jet Propulsion Laboratuvarı Mars Aktarma Ağı yöneticisi Roy Gladden, "Görev ekiplerimiz Mars'taki uzay araçlarımız için yapılacaklar listelerini hazırlamaya aylarını verdi. Önümüzdeki birkaç hafta içinde hâlâ onlardan haber alabileceğiz ve sağlık durumlarını kontrol edebileceğiz." açıklamasında bulundu.
MARS ÇEKİRDEĞİNİN GİZEMİ ÇÖZÜLDÜ
Kızıl Gezegen ile ilgili önemli gelişmeler kaydediliyor. Geçtiğimiz günlerde yapılan bir çalışmada, iki ayrı bilim insanı ekibi, Mars'tan gelen sismik sinyalleri inceleyerek çeşitli simülasyonlar ve jeofizik modeller oluşturdu. Analizler sonucunda Mars'ın çekirdeğinin düşünülenden çok daha küçük ve yoğun olduğu ortaya çıktı. Sıvı demir çekirdeğin yaklaşık 150 kilometre kalınlığındaki yumuşak, erimiş kaya tabakasıyla çevrili olduğu anlaşıldı.
