SİPER, GÜRZ, HİSAR... 'Milli Kalkanlar' Gök Vatan'ı uçtan uca koruyacak

ASELSAN​ Genel Müdürü Ahmet Akyol​, "Savunma ve Havacılık Sanayiinde Küresel Stratejiler Konferansı" için bulunduğu Antalya'da dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

Hava savunma alanında Türkiye'nin çok önemli mesafeler aldığını belirten Akyol, hava savunmanın en alçak irtifa, alçak irtifa, orta ve yüksek irtifa şeklinde katmanlı bir yapı olduğunu söyledi ve mühimmatı parçacıklı KORKUT​ sisteminin çok yakın hava savunmasında önemli olduğunu kaydetti.

"TÜRKİYE KENDİ İMKANLARIYLA ÜRETİYOR"

Bu sistemin TSK'ya önemli sayıda teslimatını yaptıklarına dikkati çeken Akyol, "İhracatıyla birçok ülke ilgileniyor. Türkiye artık bunları kendi imkanlarıyla üretiyor, kullanıyor ve harekatta da olumlu sonuçlar alıyoruz. İçindeki akıllı mühimmatına kadar, ASELSAN paydaş kuruluşlarıyla üretebiliyor." dedi.

SİPER BU YIL ENVANTERE GİRİYOR

Tam bağımsız savunma sanayii için çalıştıklarını ifade eden Ahmet Akyol, bunun için kritik bileşenlerden olan radarda olağanüstü performans ve başarı sağladıklarını bildirdi. Hava savunma sistemleri için geliştirdikleri radarlarla, Türkiye'nin üzerinden geçen Alper Gezeravcı'nın vardığı ISS'nin tespit edildiğini de ekledi.

Akyol, Türkiye'nin yerli ve milli imkanlarla geliştirdiği hava savunma sistemi SİPER'in bu yıl envantere gireceği bilgisini verdiği açıklamada, "SİPER ile uzun menzil yüksek irtifa hava savunmayı da envantere kazandırmayı sağlamış olacağız. ASELSAN, TÜBİTAK, ROKETSAN ve binlerce KOBİ'nin katkıları ile Türkiye bu seviyeye geldi. Devletimizin liderliğinde uçtan uca hava savunma katmanını 2024'te tamamlamış olacağız." diye konuştu.

SİPER'E YENİ FÜZE GELİYOR: SİPER-3

Milli Uzun Menzilli Bölge Hava ve Füze Savunma Sistemi SİPER, 100km menzilli SİPER Ürün-1 Füzesi ile bu yıl envantere girecek. İlk atışı başarıyla yapılan 150 km menzilli SİPER Ürün-2 Füzesi'nin ardından, SİPER Ürün-3 Füzesi geliştirilecek. SİPER-3'ün Anti-Balistik kabiliyetli olabileceği üzerinde duruluyor.

SİPER Blok-2 ve SİPER Blok-3'ün yanı sıra hibrit hava savunma dedikleri GÜRZ sistemlerinde de önemli aşamaları geçtiklerini kaydeden Akyol, "Bir platform üzerinden hem parçacıklı mühimmat atabilme hem kısa mesafe önleyebilen füzeler atabilme gibi değişik senaryolarda aynı anda angajman yapabilme gibi birkaç yeteneği bir arada bulunduran bir sistem. Bu anlayışla hava savunmada da önemli gelişmelerin yaşandığı bir yıl olacağını söyleyebilirim." ifadelerini kullandı.

AMBARGOLAR, YERLİLEŞTİRMEYE GÖTÜRDÜ

HİSAR-A ve HİSAR-A+ sistemlerinin de envantere girdiğinin altını çizen Akyol, bazı geliştirmelerle menzili biraz daha uzatmak üzere paydaş kuruluş ROKETSAN ile çalıştıklarını ekledi. Hava savunmanın, arayıcı başlıklarından bu başlığın yapımındaki tozdan başlayarak malzemesine kadar yerlileştirdikleri bir alan olduğuna dikkati çeken Akyol, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bugün Türkiye'nin karşılaştığı zaman zaman haksız ambargolar artık bizi toz metalinden başlayacak seviyede yerlileştirmeye götürmüş durumda. Hava savunma, arayıcı başlıklardan haberleşme sistemlerine, radarlarından elektro optik sistemlerine, komuta kontrolünden navigasyonuna, dost düşman tanıma sistemlerinden atış kontrol algoritmaları komuta kontrol sistemlerine kadar tüm teknolojileri tek platformda buluşturduğumuz büyük bir sistem."

ASELSAN GEÇEN YIL 20'YE YAKIN ÜRÜN ÇIKARDI

Akyol, 2023'te ASELSAN olarak 20'ye yakın yeni ürün çıkardıklarını dile getirdi. Ayrıca geçen yıl Türkiye'nin ilk insansız deniz aracı MARLİN'in Türkiye'nin envanterine girdiğini de hatırlattı ve kara ve denizde olduğu gibi denizaltında da insansız sistemlere yöneldiklerini kaydetti.

İnsansız denizaltı aracı DERİNGÖZ'ün bir kamu kurumunun su altı faaliyetleri için kullanıma sunulmak üzere son çalışmalarının yapıldığını vurgulayan Akyol, "Su altında DERİNGÖZ, su üstünde MARLİN, karada da TUNGA ve ERTUNGA gibi ürünleri 2023'te önemli aşamaya getirdik, hatta bazılarının ihracatını yaptık. 2024'te de insansız yeni ürünler ve yeni ihracat çalışmalarına odaklanacağız." diye konuştu.

ASELSAN'ın insansız araçlara kattığı çok sayıda hareket konseptinin olduğuna dikkati çeken Akyol, su altındaki sensörlerden radarlara, elektro optik sistemlerden haberleşme sistemlerine kadar birçok fonksiyonu insansız sistemlere katma yeteneklerinin bulunduğunu dile getirdi.