Tarihte ilk: Sürücüsüz bir araba her insanın yapamadığını yaptı
Sürücüsüz otomobiller giderek yaygınlaşırken, kullanıcılar arasında bu teknolojiye yönelik bir güven eksikliği de bulunuyor. Hyundai Ioniq 5 modeli, otonom sürüş özelliklerinin başarısını kanıtlamak amacıyla arabayı bir sürüş testine tabi tuttu.
Otonom sürüş teknolojisi dünyadaki pek çok ülkede otomobillerde kullanılıyor olsa da, henüz geleneksel araçlar kadar yaygınlaşmış değil ve insanların güvenini de tam olarak kazanmadı.
Örneğin verilere göre ABD'lilerin yüzde 66'sı otonom araçlardan korkuyor, yüzde 25'i teknolojiden emin değil ve sadece yüzde 9'u robotaksiye güvendiğini söylüyor. İşte bu konuda Güney Koreli otomotiv firması Hyundai'den dikkat çeken bir atılım geldi.
Sürücüsüz çalışabilme kabiliyetine sahip olan Hyundai Ioniq 5, ABD'nin Nevada eyaletinde bulunan Las Vegas kentinde, insanların ehliyet alabilmek için geçmesi gereken bir sürüş testine tabi tutuldu. Test süresince Department of Motor Vehicles (DMV) tarafından atanan bir denetçi de yolcu koltuğundaydı.
İNSANLARIN KOLAY KOLAY YAPAMADIĞINI BAŞARDI
Bu bir tanıtım gösterisi olsa da Hyundai oldukça yüksek standartlara sahip bir yol testçisi seçti. Bir videoda otomobil üreticisi, 25 yıllık deneyime sahip DMV sertifikalı sürüş sınav uzmanı Kandice Jones'un denetlediği kişilerin yalnızca yüzde 16'sının sertifika alabildiğini söylüyor.
Jones, "Kamu güvenliği adına binlerce ve binlerce öğrenciyi başarısızlığa uğrattım. Tıpkı bir insanı test etmekle aynı kriterler olacak. Hızı, şerit değişimlerini takip edeceğiz. Manevraları derecelendireceğim, tamamen durmayı, sola dönüşleri, şeridi korumayı ve tabii ki tepki süresini değerlendireceğim." dedi.
Şu ana kadar 31 bin 500'den fazla sürücüyü denetlediğini bildiren Jones, "Günde 18 kişiyi denetliyorsam yalnızca 3'ü ehliyetini alabiliyor." diye konuştu.
Ioniq 5, yüksek standartlarına rağmen Jones'u etkiledi ve sonunda araba geçer not almayı başardı. Fakat bu durum, otonom araçlara bireysel lisanslar sunulmadığı için resmi bir anlam ifade etmiyor ancak bazı korkuların giderilmesine yardımcı olabileceği düşünülüyor.
