Türk girişimciler, "yeşil buhar" sistemi ile karbon salımına savaş açtı
Kocaeli'deki bir teknoloji firması, TÜBİTAK AR-GE ve Bilişim Vadisi Kuluçka Destek Programı desteğiyle geliştirdiği güneş enerjisiyle çalışan sıfır karbon ayak izine sahip "yeşil buhar üretim sistemi" ile endüstriyel tesislerin fosil yakıtlara olan bağımlılığını azaltmayı hedefliyor.
Kocaeli'de faaliyet gösteren Heliosteam şirketi, sürdürülebilirlik alanında devrim niteliğinde bir adım attı. Firma, güneş enerjisiyle çalışan ve sıfır karbon ayak izine sahip bir sistem geliştirerek, endüstriyel tesislerin fosil yakıtlara olan bağımlılığını sona erdirmeyi amaçlıyor.
Bu girişim, Gebze'deki Bilişim Vadisi'nde yer alan firmanın geçen yıl başlattığı çalışmaların bir sonucu olarak bulunuyor.
YEŞİL BUHAR ÜRETİM SİSTEMİ PİLOT TESİSİ HAYATA GEÇİRİLDİ
Firma, TÜBİTAK AR-GE Desteği ve Bilişim Vadisi Kuluçka Destek Programı'ndan faydalanarak endüstriyel tesislerin karbon emisyonlarını azaltacak ve aynı zamanda yakıttan tasarruf sağlayacak "yeşil buhar üretim sistemi pilot tesisi"ni hayata geçirdi.
Güneşten gelen ısıl enerjinin aynalar vasıtasıyla kulede toplanarak yoğunlaştırılmasıyla elde edilen termal enerjiyle sıfır karbon emisyonlu kızgın yağ ya da buhar üretimi yapan sistemde modüler ünitelere depolanan enerji, kimya, tekstil, gıda, medikal gibi sektörlerde kurutma, ısıtma, yıkama ve işlemede kullanılabiliyor.
Firma, sanayi kuruluşlarına düşük maliyetle termal enerji elde etme, modüler termal depolama üniteleriyle enerji güvenliğini sağlama ve salımı azaltarak karbon kredisi kazanma imkanı sunacak sistemin patent alma işlemleri ve endüstriyel tesislerle anlaşma çalışmalarını sürdürüyor.
"KARBON EMİSYONU DÜŞERSE KÜRESEL ISINMA AZALIR"
Heliosteam şirketinin ortaklarından Bener Karadeniz, karbon emisyonu düşürüldüğü zaman küresel ısınmanın azalmasına katkıda bulunulacağını söyledi.
Fosil yakıtların kullanımını azaltmak istediklerini dile getiren Karadeniz, "Dünyada kullanılan enerjinin yüzde 50'si ısınma amaçlı. Bu enerjinin 3'te biri endüstriyel tesislerde ısıtma amaçlı kullanılmaktadır. Biz buna alternatif olarak ısıyı güneş enerjisinden sağlıyoruz. Bunu da geliştirdiğimiz teknikle güneş varken veya yokken depolayarak 24 saat tesislerin hizmetine sunuyoruz." diye konuştu.
Karadeniz, geliştirdikleri "yeşil buhar" sistemiyle, endüstriyel tesislerin kullandıkları ısı enerjisini güneş ışınlarından elde ederek kendilerine sağlayabildiklerini aktardı.
Aynalardan oluşan "güneş tarlası"ndan toplanan ışığı bir noktada yoğunlaştırıp yüksek sıcaklıklara ulaştıklarına değinen Karadeniz, "Şu anda 250 dereceye çıktık. Endüstriyel tesisin ihtiyacı 750 dereceyse, o sıcaklıklara da ulaşabiliyoruz. Tekniğimizin benzeri bulunmuyor, yakın coğrafyamızda da yok. Aynı zamanda azalttığımız bakım ve kurulum maliyetleriyle tesisin fiyatı da düşük." ifadesini kullandı.
Hedeflerinin gıda, kimya ve tekstil sektöründeki karbon emisyonunu düşürmek olduğunu anlatan Karadeniz, "Bu sektörlerdeki karbon emisyonunu düşürmek istiyoruz. Zira ülkemizde bu tesisler sınırda karbon vergisinden en çok etkilenecek tesisler. Avrupa Birliğinin ülkemize uygulamaya başladığı karbon vergisinin azaltılması noktasında yapılacak ilk hamlelerden biri budur." değerlendirmesinde bulundu.
Karadeniz, bu teknolojiyi üretmeleri için Bilişim Vadisi ve TÜBİTAK'ın yaptığı katkının hayati öneme sahip olduğunu da sözlerine ekledi.
