Yapay zeka, öğretmenlerin rolünü değiştirdi: Artık 'bilgi aktaran' değiller

Kocaeli​ Sağlık ve Teknoloji Üniversitesi (KOSTÜ), yapay zeka ile geleneksel öğrenme yöntemlerinin etkilerini karşılaştıran dikkat çekici bir çalışma gerçekleştirdi. Deneme yöntemiyle iki grup arasında yürütülen araştırma, yapay zeka​ destekli öğrenmenin geleneksel yöntemlere kıyasla başarının hızla artmasına olanak sağladığını ortaya koydu.

KOSTÜ Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Elmas, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, yapay zekanın son yıllarda eğitim başta olmak üzere pek çok alanda yıkıcı bir etkiye sahip olduğunu belirtti. Elmas, AI konusunda hem Türkiye'nin hem de Yükseköğretim Kurulu'nun da hedefleri doğrultusunda tüm üniversitelerin hızla çalışma yaptığını işaret etti.

YAPAY ZEKA EĞİTİMİNİ ZORUNLU HALE GETİRDİLER

Kendilerinin, üniversite olarak bu konunun uzağında kalmadıklarını anlatan Elmas, baştan beri tüm öğrencilerine yapay zeka sertifikası, hocalarına ve tüm ekiplerine yapay zeka kursu verdiklerini söyledi. "Her derse yapay zeka dersini zorunlu tutarak her ay hocalarımız ve öğrencilerimizle toplantı yaparak bu konunun yükseköğretimin her kademesinin içinde bulunmasını sağlamaya çalışıyoruz" dedi.

Yapılan çalışmaların sonuçlarını görebilmek için sınav yaptıklarını belirten Elmas, öğrencilerinin bir kısmına 2 haftalık süreçte yapay zeka ile konu anlattıklarını, geri kalanının ise sınıfa gelerek ders dinlediklerini anlattı. Daha sonra öğrencilerin hepsini toplayarak 3 ayrı derste bir deneme yaptıklarını ve deney sonucunda, yapay zeka ile hoca arasındaki makasın gittikçe daraldığını gördüklerine dikkati çekti.

Elmas, "Yapay zekadan öğrenme konusundaki başarı hızla artıyor. O bakımdan bu hepimize yükseköğretimin tüm alanlarına tüm çalışanlarına da önemli bir örnek olur diye düşünüyorum" ifadelerini kullandı.

ÖĞRETMENLERİN YENİ ROLÜ NE?

Muzaffer Elmas, "Bu çalışmaların özeti şu. 3-4 sene sonra tüm mesleklerde, işlerde, eğitim ve öğretimlerde bunun yıkıcı bir etkisi olacak ama ne olacağını şu anda kimse de kestiremiyor" dedi ve bunları ancak deneyerek ve paylaşarak ilerleyebileceklerini, bu doğrultuda kendilerinin bir örnek yaptıklarını ve bunu da paylaştıklarını işaret etti.

Öğretmenlerin rolünün ortadan kalkmayacağını, sadece değişeceğini vurgulayan Elmas, "Öğretmenler artık bilgi aktaran değil yönlendirici göreve dönüşüyor. Bu durumda hocaların rolü daha fazla artıyor çünkü yapay zeka belki de bazı alanlarda farklı yönlere doğru kişileri götürebilir ve buralarda bunları bilecek ve anlayacak bilge insanlara ihtiyaç var. Yapay zeka kullananların temel bilgilerinin o alanda çok çok iyi olması lazım" diye konuştu.

Çalışmaya katılan Hemşirelik Bölümü son sınıf öğrencisi Yaren Erduğan, yapay zekanın kendilerine zaman kazanma açısından daha faydalı olduğunu belirtti.

YAPAY ZEKA İLE GELENEKSEL ÖĞRENME YÖNTEMLERİ KARŞILAŞTIRILDI

Çalışma hakkında bilgiler veren Erduğan, "yapay zekayı kullanarak bu dersi alanlar" ve "geleneksel yöntemi kullanarak dersi alanlar" olmak üzere iki gruba ayrıldıklarının altını çizdi. Yapay zekayı alan grup öğrencilerinin öğleden sonraki derslere katılım göstermediklerini ve YZ dersleri üzerinden derslerine katılım sağladıklarını ekledi.

Nasıl çalıştığını da anlatan Yaren Erduğan, öğrenmek istedikleri kısımları yapay zekaya anlattıklarını, bu sayede YZ'nin kendilerine notlar hazırladığını bildirdi. Notlarda ise "önemli kısımlar" diye bir bölüm olduğunu belirten Erduğan, "Öğrenmek istediğimiz ve eksik olduğumuz kısımları yapay zekaya öğrettiğimiz, ne istediğimizi aktardığımız zaman o bize listeler halinde açıkça ifade etmişti" ifadelerine yer verdi.

Yapay zekanın bir tık daha iyi olduğunu söyleyebileceğini aktaran Erduğan, "Çünkü bize vakit tasarrufu sağladı. Biz nasıl anlamak istediğimizi ona öğrettiğimiz zaman bize güzel bir şekilde açıkladı ve hocalarımızla teyit ettiğimiz zaman doğruluğunu yüzde 95'e kadar onayladılar" diyerek sözlerini tamamladı.