Zaman yolculuğu artık sadece bilim kurgu filmlerinde değil. Fizikçiler, Einstein'ın teorilerini doğrulayan deneylerle zamanın gerçekten bükülebileceğini kanıtladı. Üstelik farkında olmasanız da aslında siz de zaman yolcusu olabilirsiniz.
Kulağa sıradan bir bilim kurgu gibi gelse de, fizikçiler artık zaman yolculuğunun gerçekten mümkün olduğuna inanıyor. Hatta bilim insanları, bazı kişilerin bunu halihazırda gerçekleştirdiğini bile söylüyor. Ancak işin arka planı, tam olarak düşündüğünüz gibi değil.
Öncelikle şunu belirtmekte fayda var; zaman yolculuğunun mümkün olduğunu öğrendiğinizde geçmişe gidebileceğinizi düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Zira uzmanlar, gerçek zaman yolculuğunun filmlerde gördüğümüz gibi olmadığını belirtiyor.
Dünya üzerinde, hepimiz zamanı saniyede bir saniye hızla deneyimliyoruz. Bununla birlikte Einstein'ın genel görelilik teorisi sayesinde, bu hızdan daha hızlı bir şekilde zaman içinde yolculuk etmek mümkün. Bir kişi ne kadar hızlı hareket ederse, zamanda o kadar hızlı ileriye doğru seyahat edebilir. Işık hızına yaklaştıkça dakikalar içinde yüzyılları atlamak bile teorik olarak imkansız değil.
Bu etki düşük hızlarda çok belirgin olmasa da, Uluslararası Uzay İstasyonu'ndaki (UUİ) astronotların hepsinin geleceğe sıçrayan birer "zaman yolcusu" olduğu anlamına geliyor.
Terminator gibi filmlerde zaman yolculuğu, bir makineye girip geçmişe veya geleceğe tamamen farklı bir zamana ve mekana ışınlanmak olarak tasvir ediliyor. Ancak gerçek zaman yolculuğu, bir zaman çizgisinde bir noktadan diğerine atlamakla ilgili değil. NASA'ya göre, zaman yolculuğu saniyede bir saniyeden daha hızlı bir şekilde zaman içinde ilerlemektir.
Kulağa imkansız gelse de, NASA bunun aslında mümkün olduğunu söylüyor. Aslında, hepimiz bulunduğumuz yer ve hareket hızımıza bağlı olarak farklı hızlarda zaman içinde ilerliyoruz. Bu da, zaman yolcularının her gün çevremizde olabileceği ve hatta sizin de bir zaman yolcusu olabileceğiniz anlamına geliyor.
Albert Einstein 1915 yılında Berlin'deki Prusya Bilimler Akademisi'nde genel görelilik teorisini sundu ve zaman yolculuğunun mümkün olduğunu kanıtladı. Einstein'ın teorileri bu tür bir zaman yolculuğunun sadece mümkün değil, aynı zamanda oldukça yaygın olduğunu gösteriyor.
Edinburgh Üniversitesi'nden Filozof ve Zaman Yolculuğu Uzmanı Dr. Alasdair Richmond, Daily Mail'e verdiği demeçte, "Einstein bize, çevrenizde zamanın ne kadar hızlı geçtiğinin hızınıza bağlı olarak değiştiğini öğretti" dedi. Esasen bu, ne kadar hızlı seyahat ederseniz, zamanı o kadar yavaş deneyimlediğiniz anlamına gelir.
Örneğin bir uçakta veya trende seyahat ederken, hareketsiz duran bir kişiye kıyasla zamanı biraz daha yavaş deneyimlersiniz. Yapılan deneyler de bunu doğruladı.
1971 yılında Joseph Hafele ve Richard Keating adlı iki bilim insanı, Einstein'ın teorisini Dünya'da zaman genişlemesi oluşturarak kanıtlamak üzere yola çıktı. İki son derece hassas atom saati kullanan bilim insanları, bu saatleri dünya çapında seyahat edecek ticari uçaklara yerleştirdi.
Bir saat doğuya, Dünya'nın dönüş yönünde hareket etti ve bu sayede yerdeki saate göre daha hızlı hareket etti. Diğer saat ise batıya, Dünya'nın dönüşünün ters yönünde hareket etti ve yere göre daha yavaştı.. Daha sonra her iki saat, yerde hareketsiz kalan üçüncü bir saatle karşılaştırıldı.
Genel görelilik teorisinin öngördüğü gibi: doğuya giden saat, 59 nanosaniye kaybetti, batıya giden saat ise 237 nanosaniye kazandı.
Bu teoriye göre, yüksek hızda hareket ederek çok zaman geçiren herkes bir zaman yolcusu oluyor. UUİ'deki astronotlar Dünya etrafında 28,100 kmph gibi hafif bir zaman yolculuğu deneyimlemeye yetecek hızlarda seyahat ediyor. Örneğin NASA astronotu Scott Kelly istasyonda 520 gün geçirdi ve bunun sonucunda Dünya'da kalan tek yumurta ikizi Mark Kelly'den biraz daha yavaş yaşlandı.