‘Kutudaki çocuk’ cinayeti 65 yıl sonra çözüldü, kim olduğu ortaya çıktı
Üniversite öğrencisinin bulduğu bir kutuda çocuk cesedinin ortaya çıkmasının üzerinden 65 yıl geçti. Katil bulunamasa da çocuğun kim olduğu ortaya çıktı.
ABD'de bir üniversite öğrencisi ormanda otların arasında gezerken bir kutu buldu. İçini açtığında hayatının şokunu yaşadı. İçinde küçük bir çocuğun cesedi bulunuyordu. İçinde çıplak, saçları sertleşmiş, vücudu kesik izleriyle dolu bir çocuk cesedi vardı ve battaniyeye sarılı halde duruyordu. 'Kutudaki çocuk' 65 yıl büyük bir gizemdi ancak yeni bir gelişme yaşandı. Dedektiflerin yıllarca kafa yorduğu cinayeti bir medyumun dikkati çözdü.
1957 yılının Şubat ayında genç bir avcı ABD'nin Philadelphia eyaletinde avlanmak üzere ormanlık alanda geziyordu. Bir önceki gün kurduğu tuzakları kontrol etmek için çalıları eşelemeye başlayan avcı, otların arasında ufak bir kutu buldu.
POLİSLERİ ŞOKE ETTİ
Olay yerine gitmek için yola çıkan polis ekipleri, cesedi bulunan çocuğun 3 ila 7 yaşları arasında olduğunu tahmin ediyordu. Kısa süre içerisinde kimliğinin belirlenmesi olası gözüküyordu. Ancak olay yerine vardıklarında karşılaştıkları manzara onları şoke etti. Çocuğun cesedi tanınmaz haldeydi. Polis yine de çocuğun parmak izini aldı ancak buradan da bir sonuca ulaşamadı.
YÜZBİNLERCE İDDİA ORTAYA ATILDI
Gelecek yıllar boyunca bölgede 400 binden fazla el ilanı dağıtıldı. Buna rağmen buradan da hiçbir bilgiye ulaşılamadı. Olay yeri defalarca arandı ancak çocuğun birkaç parça kıyafeti hariç hiçbir şey bulunamadı. Hiçbir ipucu yoktu. Öldürülen genç çocuğun kimliği bile 65 yıl boyunca bir gizem olarak kaldı.
MEDYUMDAN GELEN BİLGİ
Bu iddialardan biri, 1960 yılında adli tıp muayenehanesinden bir çalışana bir medyum tarafından verilen bilgiydi. Ona, çocuğun bölgede bulunan yerel bir bakım evinden olduğu ve üzerinde bulunan battaniyenin oradan olduğu öne sürüldü. Kutunun içinde çocukla birlikte bulunan beşiğin de buraya ait olduğu iddia edildi. Çalışanın iddiasına göre çocuk, bakım evinin sahibi olan adamın kızının çocuğu olduğu ve yanlışlıkla öldürüldüğüydü. Tüm bu iddialara rağmen bakım evi ile çocuğun cinayeti arasında somut bir bağlantı kurulamadı. Bir diğer iddia ise kendisine 'M' diyen bir kadından geldi. Çocuğun, şiddet bağımlısı annesi için 'satın alındığını' söyledi. Yıllar boyunca işkence görmüştü. M, çocuğun yemekte yediği fasulyeyi kusmasının ardından annesinin onu cezalandırmak için kafasını duvara vurduğunu daha sonra da yıkamak için hazırlarken çocuğun öldüğünü fark ettiğini anlattı.
SONUNDA ÇÖZÜLDÜ
Polis yetkilileri, geçen 65 yılın ardından çocuğun kimliğinin belirlendiğini duyurdu. Sonunda gizemli çocuğun mezar taşında ismi yazacaktı. Mezarlık çalışanı Linda Tamburri, yıllar süren gizemin çözüldüğünün haberini aldıklarında çalışma arkadaşları ile birlikte gözyaşlarına boğulduklarını söyleyerek şu ifadeleri kullandı: “O taşın üzerinde bir ismin olması herkesin sonsuza dek dilediği şeydi. O küçük çocuğun adını taşta göreceğimi gerçekten bilmek için burada olduğum için mutluyum”
KİMLİĞİ BULUNDU
Yıllar süren DNA analizleri ve çapraz karşılaştırmalar sonucu ulaşılan sonuçla birlikte çocuğun ismi ve yaşı gibi detaylar açığa çıkarıldı. 1957 yılından beri gizemini koruyan cinayetin kurbanı olan 'Amerika'nın Bilinmeyen Çocuğu' ve 'Kutudaki Çocuk' için adalet henüz tecelli etmese de 65 yıl sonra kimliğinin tespit edilmesi bunun için bir ümit oluşturdu.