Kış Aylarında Cildi Soğuktan Koruma Yolları Nelerdir?

Her insanın cilt yapısı aynı olmaz. Ancak bazı ciltlerin çok hassas olduğunu biliyoruz. Cildi dış etkenlerden korumak, özellikle kış aylarında artan su kaybını telafi etmek güzel bir cilt için önemlidir. Dış ortamda soğuk hava, iç mekanda sıcak hava, araba veya evde, ısıtmaya bağlı olan kuru hava cilt dengesini bozar. Soğuk havalarda insanın kan dolaşımı etkilenir ve damarlar büzüşür, bu durumda kan dolaşımı yavaşlamaktadır. Bu sebeple ciltte koruyucu bir tabaka oluşturan sebium üretimi yani hücreleri birbirine bağlama görevi olan seramidlerin sayısı azalır. Bu durum ise cildin zarar görmesine ve su kaybına neden olmaktadır. Ciltte hassaslık, kızarıklık, yanma hissi, pullanma ve çatlaklar görülebilir. Yüz, eller gibi açıkta olan bölgeler bundan en çok etkilenen organlarımızdır. 

Seboreik dermatit denilen durumda kızarma ve pullanma şiddetli bir hal alırken, atopik dermatit de kaşıntı şiddetli olur. Uygun olmayan giysi ve ayakkabılarla mantar hastalıkları da görülebilir. Kadın, erkek, çocuk her yaştan ve gruptan insan bundan aynı şekilde etkilenebilir. Su kaybının artmasıyla, kaşıntı, çatlak ve deride soyulmalar daha da belirginleşir.

Eğer soğuktan etkilenmek istemiyorsanız;
Dışarıda ki soğuktan, rüzgâr, yağmur ve nemden, büro, araba, evde ısınma nedeniyle oluşan kuruluktan korunmamız gerekiyor. Yüz ve eller bu durumdan daha çabuk etkilendikleri için, sabah ve akşam yoğun olmak üzere cildimizi nemlendirmeliyiz. Makyaj temizlememiz gerekiyorsa, içinde alkol olmayan bir temizleyici kullanmalıyız. Her zamankinden daha fazla krem kullanmalıyız.

Kapalı mekanlarda bulunduğumuz yeri nemlendirmeli, Dış ortamla iç mekânın ısı farkının çok olmaması için ısıyı 20 derecede sabitlemeli, %30 oranında nem sağlanması gerekir. Basitçe bir önlem almak istiyorsanız radyatörlere su koyarak ortamı nemlendirebilirsiniz.

Dar, yünlü ve sentetik giyecekler cildin kurumasına neden olacağı için uzak durmalısınız. Vücudun hava almasını sağlayacak pamuk dokumalı ürünleri tercih etmelisiniz. İnce ve kat kat giyinmeye özen göstermek gerekir.

Banyo sıcak olmamalıdır. Çünkü sıcak cildi daha fazla kurutur. Sık kese yapmaktan kaçınmalı, gliserinli ve yağlı sabunlar kullanılması gerekir. Nemlendiricileri banyo sonrasında kullanmaya özen gösterilmesi gerekir. Losyon yerine mümkünse kokusu olmayan bir krem tercih edilmelidir.

Dirsek, diz, topuk, dekolte gibi çatlamış ya da kuru bölgelere olması gerekenden daha fazla itina edilmeli, Yağlı kremlerle masaj yapılmalıdır.

Dudaklarda yağ bezi yoktur. Bu yüzden yüzde soğuktan en çok etkilenen bölümdür. Dudakları ıslatmak, çatlama ve kurumaya neden olur. Yağlı ve besleyici dudak kremi her zaman çantanızda bulunmalıdır.

Eller soğuğa ve suya daha fazla maruz kaldığı için, çatlamalar, kuruma, soyulma ve kanamalar görülebilir. Gliserinli veya gliserollü sabun kullanılmalı, suyla, deterjanla teması azaltılmalı, eldiven kullanılması gerekir. Dışarıda soğuğa karşı korumak için yünlü eldiven yerine, nemi daha fazla tutan deri eldiven tercih edilmelidir. Bir günde defalarca el kremi uygulanmalı, özellikle gece yatarken bu daha da yoğun tabaka halinde cilde yedirilmelidir.

Kış aylarında cildimizin güzelliği için beslenmemizde önemli. A, B, C vitamini yönünden zengin, meyve, sebze, balık ya da ağızdan omega 3, fındık, ceviz, badem gibi kuruyemişlerin tüketilmesi gerekir. Sigaradan her zaman uzak durmak gerekir. Kan dolaşımını etkileyen sigara vücudun onarımını yavaşlatır. bu yüzden sigaradan ve sigara içilen ortamdan uzak kalmak gerekir.

Sağlıklı günler diliyoruz...