Kulağa Hoş Gelen Kız Bebek İsimleri ve Anlamları 2021 (A-G Arası)
Yeni doğan kız bebeğinize isim seçmekte zorlanıyor musunuz? O halde 2021 yılının kulağa hoş gelen kız bebek isimleri ve anlamlarını hazırladığımız listemize bakmanızı öneriyoruz. Bu listede; en güzel en modern ve birbirinden farklı kız bebek isimleri ve ne anlama geldiklerini okuyabilirsiniz. İşte en güzel ve kulağa hoş gelen duyulmamış özel kız bebek isimleri listesi...
Evlat sahibi olacak ailelelerin isim telaşı başladı. Yeni doğan bebeklere kulağa hoş gelen bebek isimleri vermek hem tatlı bir telaş hem de sorumluluk gerektiren bir iştir. Bir ömür boyu aynı ismi taşıyacak olan bebeklere kulağa hoş gelen bebek isimleri bulmak anne babalar için zevkli olduğu kadar ciddiyet de gerektiriyor.
Açelya: Fundagillerden çok renkli çiçekler açan bitki
Açangül: Çiçeği açmakta olan
Açılay: Ay’ın şekilleri ve dünyaya yansıması
Adal: Ün kazanmış kimse
Afet: Güzelliği ile dillere destan olmuş kadın
Afife: Namuslu, namusuna çok düşkün kişi
Afitap: 1.Anlamı: Güneş gibi parlak. 2. Anlamı: Çok güzel, parlak yüzlü
Ağça: Temiz ve saf beyaza yakın olan
Ahenk: Uyumlu kişi
Ahsen: Çok güzel, olağanüstü güzellikte olan
Ahu: 1. Anlamı: Ceylan, karaca, 2. Anlamı: Çok güzel, ince, zarif kadın
Ahucan: Çok güzel dost
Ahueda: Nazlı güzel, işveli
Ahuela: Çok güzel gözlü kimse
Ahugül: Gül kadar güzel olan
Ahugüzar: Becerikli ve güzel olan
Ahunaz: Nazlı, güzel olan kişi
Ahunisa: Ceylan gibi güzel ve zarif kadın
Ahunur: Göz kamaştıran bir güzelliğe sahip olan kişi.
Ahuse: Heyecanlı, coşkulu güzelliğe sahip olan kişi
Ahuşen: Neşeli ve güzel kadın
Ajda: Filizlenmiş sürgün, çok genç ve körpe (yeni yetme)
Ajlan: Hızlı, çabuk, telaşlı kimse
Akasya: Güzel kokulu bir süs bitkisi
Akanay: Ay gibi güzel, gökyüzünde akan parlak cisim
Akel: Elinde bereket ve uğur bulunan kimse
Akgün: Günün en parlak, ışıklı ve uğurlu, bereketli olanı
Aksev: Aydınlığı ve ışığı seven
Aksu: Anadolu’da değişik boylarda birçok akarsuyun adı
Akşın: Beyaz tenli kadın
Aktan: Ak renkli tan; Kutlu tan, uğurlu tan
Ala: Ela karışık renkli, alaca; Benekli; Tam olgunlaşmamış, yarı olmuş
Alagül: Çok renkli ve mis kokulu gül
Aliye: 1. Anlamlı Çok Yüksek, yüce. Şerif ve aziz olan. 2. Anlamı: Necid ve Hicaz ülkesi. * (C.: Avali) Süngü başı.
Alçiçek: Kırmızı renkli çiçek
Alçin: Kızıl renkli küçük bir kuş türü
Aleda: Çok nazlı ve kaprisli olan
Alev: Yanan cisimlerin görüntüsünün söylenişi
Aleyna: Bizim üzerimize olsun
Algın: Birine gönül vermiş, vurgun, tutkun olan
Algül: Kırmızı gül. Gül kırmızısı
Alım: Gözü gönlü çeken nitelik, çekicilik, gönül çelen güzellik, albenili olan
Alkım: Gökkuşağı
Alkız: Kırmızı yanaklı, sağlıklı kız
Altın: En değerli maden türü
Alya: Yüksek yer, yükseklik, gök
Âmine: Yüreğinde korku olmayan
Andaç: Anılar, hatıralar
Armağan: Hediye, ödül
Arnisa: Çok namuslu kadın
Arsen: Kurtuluş, özgürlük
Arsu: Su kadar berrak
Arsun: Yüreğindeki temizliği yansıtan
Arzu: Herhangi bir şey için duyulan aşırı istek
Arzucan: Candan isteyen
Arzugül: İstenilen, beğenilen gül.
Arzum: İsteğim, dileğim, hevesim.
Arzunaz: Naz yapan,
Asalbike: Gerçek Hanım, gerçek güzel
Asel: Bal, Cennetteki dört sudan biri
Asena: Dişi kurt, güzel kız
Aslı: Temelli, köklü. Bir şeyin benzeri.
Aslıcan: Özü can gibi sevgili
Aslıhan: Han soyundan gelen
Aslım: Özü geçmişe ait
Aslınaz: Nazlı olması geçmişinden gelen.
Aslınur: Nur saçan bir geçmişi olan.
Aslısu: Geçmişi su gibi berrak ve temiz olan.
Asu: Azgın, huysuz, isyan eden. Afacan.
Asude: Rahat, huzur içinde olan
Asuela: Ela gözlü yaramaz
Asuman: Gökyüzü
Asya: Dünyanın en büyük kıtası
Aşina: Bildik, tanıdık.
Aşkın: Aşmış, ileri
Ayben: Ben ayım anlamında
Aybeniz: Ay gibi parlak tenli, ay benizli kadın
Aybike: Ay gibi güzel kız
Aybirgen: Ay veren
Ayacan: Ay gibi sevilen, aydınlık can
Ayça: Yay biçimindeki ay, Hilal
Ayçağ: Ay gibi parlak çağ
Aycan: Ay gibi aydınlık kişi
Ayçiçek: Gün çiçek
Ayda: Dere kıyılarında yetişen bir bitki
Aydan: Güzelliğini aydan almış,ay gibi parlak ve güze
Aydeniz: Hem ay, hem de deniz
Aydonat: Işık donat, parlaklık donat anlamında
Ayevi: Ay çevresinde oluşan ışık çemberi
Aygen: Gönül arkadaşı
Aygönül: Güzel gönüllü.
Aygün: Hem ay, hem gün
Aykal: Ay gibi parlak ve ışıklı kal
Aykız: Ay gibi parlak ve güzel kız
Ayla: Bazı yıldızların ve ayın etrafındaki ışık çemberi
Aylan: Ay gibi güzel değerlere sahip olan.
Aylin: Ayla ile aynı anlamdadır
Aynur: Ay ışığı
Ayperi: Ay ve peri gibi çok güzel.
Aysar: Ayın evrelerine göre huyu değişen kimse
Aysel: Ay gibi olan güzelliğiyle nam salmış olan
Aysema: Ay gibi parıldayan yüz.
Ayseren: Güzelliğini gözler önüne seren.
Aysın: Sen aysın, ay kadar güzelsin
Aysu: Ay gibi parıltılı ve su gibi berrak.
Aysun: Ay gibi ışıltılı ve güzel
Ayşe: Rahat ve huzur içinde yaşayan
Ayşegül: Güller içinde mutlu yaşayan
Ayşen: Neşeli, gülen, aydınlık.
Ayşenur: Nurlu ve huzurlu yaşayan
Ayşıl: Ay ışığı
Ayşim: Parlak ışık saçan
Ayten: Güzel bir tene sahip olan
Aytuğ: Aya benzeyen tuğlu
Azize: Saygın, sevgili, kutsal olan
Azra: Üstünde hiç yürünmemiş kum; Yeni yetme kız
Adalet: Doğruluk, zulmetmeme, haksızları bertaraf eden
Adniye: Salih, cennetlik kul.
Adeviye: İyilik ve yardımseverlik örneği, ünlü mutasavvıfe.
Afitap: Güneşin en zararsız ışığı
Ahu: Ceylan, maral
Aişe: Bolluk içinde rahat yaşayan
Âmine: Korkusuz olan
Arzu: İstek, hasret. İstenilen beğenilen kadın
Asiye: Direk, acılı kadın
Asuman: Gök, gökkubbe, sema
Atiye: Bağış, verme, iyilik
Atıfet: Bir sebebi bulunmadan duyulan sevgi
Ayfer: Ay ışığı
Ayla: Kadın, eş hanım
Aylin: Ayın çevresinde görülen ışıklı daire, hale
Aynur: Ay gibi parlak
Ayperi: Peri gibi güzel
Ayten: Ay gibi parlak renkli
Ayşegül: Güleç, gül gibi renkli, canlı ve rahat ömür süren
Ayşen: Neşeli, parlak, sevimli
Azimet: Gidiş. Takva yolunu seçen
Azra: Bakire
Bade: Aşk, kutsal sevgi
Bahar: Yazla kış arasında olan mevsim. Güzellik, gençlik çağı.
Bahargül: Bahar gülü.
Bala: Yavru çocuk
Balca: Bal gibi, bala benzer
Balın: Yar, sevgili
Balkın: Pırıldayan, parlak
Balkız: Tatlı kız
Banu: Prenses; Hanımefendi. Yeni evli gelin.
Banuhan: Hatun hükümdar.
Başak: Ekinlerin tanelerini taşıyan baş kısmı
Bediz: Resim, tasvir, süs, bezek
Begüm: Hanım; Kadın hükümdar.
Behin: İyinin iyisi
Behiye: Güzel.
Belde: Memleket, şehir, kasaba
Belemir: Peygamber çiçeği olarak biliniyor. Açtığı kokusunun dağılmasıyla anlaşılan gizli çiçek anlamında
Belen: Bel, geçit; İki dağ arasından geçen yol
Belfü: Kar tanesi
Belgi: İşaret
Belgin: Kesin ve eksiksiz belirlenen
Belgün: Aydınlık gün.
Belin: Korku ile şaşkın şakın bakmak.
Beliz: İşaret, iz; alamet
Belkıs: Efsaneye göre Hazreti Süleyman aleyhi selam zamanındaki Saba melikesinin adı.
Belma: Uysal, sakin.
Belur: Billur, billurdan olan.
Benan: Parmak uçları
Benay: Ben ayım, ay gibiyim
Benek: Namuslu kadın
Bengi & Bengü: Ölümsüz, sonsuz
Bengisu: Ölümsüzlük suyu
Bengül: Gül gibi.
Beniz: Yüz
Bennur: Işık saçan.
Bergüzar: Anılmak için verilen şey, andaç
Beria: Olgunluk ve güzelliğiyle üstün olan sevgili
Beril: Zümrüt
Berin & Berrin: En yüksek, en ulu anlamında
Berke: Zerdali, kayısı. Kamçı, değnek
Berna: Bağlı, bağlanmış; Genç, körpe, delikanlı
Berrak: Duru
Berran: Keskin, kesici
Besime: Sevimli, güler yüzlü.
Besisu: Bitkilerin damarlarında dolaşan besleyici su
Beste: Bir müzik parçasını oluşturan ezgilerin tümü
Bestegül: Gül kadar güzel ve duygulu.
Bestenigar: Türk müziğinde bileşik bir makam
Betül & Betil: Erkeklerden çekinen namuslu kadın, Hazreti Meryem ve Hazreti Fatma`nın diğer isimleri
Beyza: Çok beyaz, lekesiz
Bige: Evlenmemiş, çocuk doğurmamış olan. Sultan.
Bihter: Daha iyi, en iyi
Bike: Evlenmemiş, çocuğu olmamış kadın
Bilcan: Bilgili dost.
Bircan: Tek dost.
Bilge: Çok bilgili ve bilgisini yararlı kullanan kişi
Bilhan: Çok bilgili
Billur: Pek duru, pürüzsüz
Bilnaz: Çok naz eden.
Bilnur: Bilge kişi.
Binay: Öylesine güzel ki bin ay eder.
Bingül: Gülü bol; Gül bahçesi
Binnaz: Çok nazlı, cilveli, işveli, kaprisli
Binnur: Çok ışıklı, ışığı gür
Biray: Ay gibi tek, eşsiz
Birbet: Yüzü benzersiz
Birgen: Yalnız, yalnızlığa alışkın
Biricik: Bir tane, tek, emsalsiz
Birgül: Tek ve güzel bir gül.
Birsen: Yalnız sen
Birsu: Su gibi güzel ve aziz olan kişi
Buket: Çiçek demeti
Burcu: Güzel koku, ıtır
Burçak: Bir bitki
Burçin: Dişi geyik
Buse: Öpücük
Büge: Bent, su benti
Büşra: Müjde, sevinçli haber
Banu: Ev kadını.
Begüm: Saygı değer kadın, hanım.
Behiye: Güzel, alımlı kadın.
Benan: Parmakla gösterilecek kadar güzel.
Bengi: Sonsuz, tiryaki.
Berat: Yapılan hayırlı bir iş yüzünden affetmek üzere verilen karşılık.
Beren: Kuzu.
Berin: Manen çok yüksek, yüce yaradılışlı.
Berire: İhsan sahibi, sadık.
Berna: Genç, cesur, civan.
Besamet: Güler yüzlü.
Betigül: Gül gibi kokan mektup.
Betül: Erkeklerden çekinen, ibadete düşkün, namuslu ve çok temiz kadın. Hazret-i Fâtıma ve Hazret-i Meryem’in unvanı.
Beyhatun: Hakanın hanımı.
Beylem: Çiçek demedi, buket, sunuş.
Beyza: Çok beyaz, çok temiz, parlak.
Bilge: Bilgisiyle davranışları birbirine uyan.
Bilgehatun: Derin bilgi sahibi kadın.
Binnaz: Çok nazlı.
Birgül: Tek ve benzersiz gül.
Buket: Demet, çiçek demedi.
Burc: Taze dal, filiz.
Burçin: Dişi geyik.
Burcu: Güzel kokan.
Büşrâ: Müjde, sevinç, hayırlı haber. Acele, çabuk.
Cahide: Çalışıp çabalayan
Canan: Gönülden sevilmiş, yar
Canay: Ay gibi temiz.
Candan: İçten, gönülden
Candaş: Candan, değerli dost
Caheda: İçten, sevimli kişi
Canel: İçten, candan uzatılan dostluk eli.
Canfeza: Müzikte bileşik bir makam
Cankız: Sevilen, sevimli, şirin kız
Cankut: Sevimli, cana yakın
Cansel: Hayat veren su.
Cansın: İçten, gönülden olan.
Cansu: Can suyu. Hayat veren su
Cavidan: Sürekli, kalıcı olan, sonsuz.
Celile: Büyük, ulu.
Cemile: Hatır hoşluğu için yapılan hareket.
Cemre: Ateş parçası, kor; Şubat ayında bir hafta arayla hava, su ve toprakta oluştuğu sanılan sıcaklık yükselişi
Cennet: Çok güzel yer. İyilik yapanların, günahsızların öldükten sonra mutluluğa kavuşacaklarına inanılan yer.
Ceren: Çok hızlı koşan, gözlerinin güzelliğiyle ünlü, ince bacaklı, zarif hayvan; ceylan
Cevher: Bir şeyin özü. Güç, enerji.
Cevza: İkizler burcunun eski adı
Ceyda: İnce-uzun boyunlu ve güzel
Ceylan: Süzgün ve tatlı bakışlı. Yapısı ince ve uyumlu olan. Gözlerinin güzelliğiyle ünlü zarif, ince bacaklı memeli.
Cihanbanu: Dünya hükümdarı.
Cihannur: Alemi aydınlatan nurlu ışık.
Cânân: Sevgili, dilber, gönül verilen. Tasavvufta Allah.
Cangül: İç açıcı.
Cavidan: Sonsuz, ölümsüz, ebedi.
Ceyda: Yararlı, herkese iyilik yapan.
Ceylan: İnce biçimli, güzel gözlü bir geyik cinsi.
Cihanfer: Cihanı aydınlatan çok güzel kadın.
Çağ: Belirli bir özellik göz önünde bulundurularak ele alınan zaman dilimi
Çağda: Yeni bir çağa adım atılmış
Çağın: Şimşek, yıldırım
Çağla: Badem, kayısı, erik gibi yemişlerin olgunlaşmamış hali
Çağrı: Davet. Doğan kuşu. Mavi hareli göz.
Çakıl: Su yataklarında sürtünmeyle yuvarlaklaşmış küçük taşlar
Çevren: Gökyüzünün yerle bitişik gibi görünen kenarları, ufuk
Çığlık: İnce ve keskin bağırış.
Çiçek: Bir bitkinin değişik renklerle bezenmiş kokulu bölümü
Çiğdem: Akdeniz çevresinde yetişen çok renkli kır bitkisi
Çilem: Ait olunan kişi
Çilay: Ayın üzerinde beliren açık renkli lekeler.
Çilen: Hafif yağan yağmur, çisenti.
Çise (M): Hafif yağan yağmur(um)
Çisil: İnce ince yağan yağmur
Çolpan: Çobanyıldızı
Damla: Çok küçük miktarda su. Çok az.
Dalga: Hareketli su kütlesi; denizin rüzgârlı havada kabarıp kıyıya sürüklenmesi
Defne: Yaprakları güzel kokulu, yaz-kış yeşil olan bir bitki
Demet: Çiçek bağlamı, deste
Demi: Kadife, şeftali gibi şeylerin üzerinde bulunan ince tüy
Deniz: Yeryüzünün çoğunu örten engin su
Deren: Toplayan, düzenleyen, pekiştiren
Derin: Sığ olmayan
Derya: Büyük deniz anlamında
Deryanur: Bilgisiyle ışık saçan.
Desen: Çiçek, çizgi gibi süs şekilleri
Deste: Bağlam, demet.
Destegül: Mevlevi dervişlerinin giydiği ince kumaştan yelek. Bağlanmış gül demeti.
Devin: Hareket, kımıldanış
Devinsu: Suyun ritmik hareketleri. Akarsu.
Devrin: Bir kişi veya olayın gündemde olduğu tarih dönemi.
Dicle: Bir nehir adı. Ulu ırmak.
Didar: Güzel yüz. Görme.
Dide: Göz, göz bebeği
Didem: Gözüm gibi sevdiğim, sevgilim
Dila: Gönlümü çalan.
Dilan: Gönüllerce olan, yürekler dolusu.
Dilara: Gönül alan, gönül okşayan.
Dilay: Gönle ışık saçan, ay kadar güzel
Dilber: Gönlü yakan güzel. Alımlı güzel kadın.
Dildar: Gönlü baskı altında tutan sevgili
Dilde: Ünü her tarafa yayılmış, herkesin konuştuğu, herkesin dilinde olan kimse
Dilek: İstek, rica, arzu.
Dilem: Gönül ilacı
Diler: Dilemek eyleminden
Dilhan: İçten ve yürekten konuşan
Dilnişin: Gönülde yer tutan, hoş, güzel
Dilrüba: Gönlü şen, dertsiz
Dilseren: Hatiplik yeteneğini gözler önüne seren.
Dilsu: Su gibi akıcı konuşan
Dilşah: Gönül şahı, sevgili, sultan.
Diniz: Sakin, dingin.
Doğa: Yaradılış ve yapı özelliklerinin tümü; tabiat
Doğangün: Doğmakta olan gün
Doğay: Ayın yeni doğuş hali
Doğu: Güneşin doğduğu ana yön
Dolunay: Ayın tam yuvarlak olduğu an
Dora: Doruk, zirve
Durugül: Gül gibi temiz olan.
Duygu: Kişi, olay ve nesnelerin bireyin iç dünyasında uyandırdığı izlenim
Duygun: Duygulu, hassas, hisli kişi.
Duygunisa: Duygulu, hassas kadın.
Derya: Deniz, çok bol, pek çok.
Destegül: Gül demeti, çiçek buketi.
Didar: Yüz, çehre, suret, görüş, göz, görme gücü.
Dilara: Gönül alıcı, sevgili.
Dilber: Güzel, sevgili, gönül çekici.
Dilbeste: Gönül bağlamış, âşık.
Dildade: Gönül vermiş, düşkün, tutkun.
Dildar: Gönlü hüküm altında tutan sevgili.
Dilrüba: Gönül kapan, herkesi kendine bağlayan.
Dilsafa: Gönlü ferah kedersiz.
Dilşad: Gönlü sevinçli, yüreği şen.
Dilşikâr: Gönül avlayan, kendine bağlayan.
Dürdane: İnci tanesi, inci serpen.
Ebru:1.Keman kaş. 2.Bulut rengi. 3.Bir sanat dalı
Ece: Kraliçe. Güzel kız,kadın.
Ecegün: Çok güzel bir günde doğan
Ecem: Kraliçem, sevgili kraliçe anlamında
Ecenaz: Nazlı güzel.
Ecesu: Su gibi berrak ve güzel.
Ecmel: Çok güzel
Eda: Naz, cilve. Davranış,tavır. Verme,ödeme. (Namaz için)kılma,yerine getirme. Üslup.
Efil: Rüzgar,dalgalanma.
Ege: Türkiye`nin batısında yer alan deniz
Elenaz: Ela gözlü,nazlı güzel.
Elanur: Ela gözleriyle nur saçan.
Elçin: Deste, tutam
Elif: Kibar, narin yapılı, ince-uzun boylu kız.
Elife: Tutku,istek,alışılan şey.
Eliz: El izi.
Elvan: Renkler,çeşitler.
Emel: Arzu,özlem.
Emet: Bereket, bolluk
Emine: İnanılır,güvenilir.
Ener: Dağ eteği
Erem: Cennet
Erendiz: Jüpiter gezegeninin adı
Erçil: Doğru, inanılır, güvenilir kişi.
Erda: Beyaz karınca.
Esen: Sağlıklı, salim
Esengül: Rüzgar gibi esen,Gül gibi güzel kokan.
Eser: Emek sonucu ortaya çıkan ürün, yapıt; Yok olmuş bir nesneden kalan parça
Esim: Rüzgar gibi olan.
Esin: Sabah rüzgarı
Esma: İsimler,adlar. Çok yüksek olan.
Esmacan: Adı can olan.
Esmagül: Adı gül.
Esmanur: Adı nur.
Esna: Yüksek, yüce. Bir işin yapıldığı an.
Esra: En çabuk, çok çabuk
Eşay: Ayin güzelliğiyle eşdeğer güzelliğe sahip olan.
Eşlem: Selametli, güvenilir
Eva: Havva. Yaratılan ilk kadın.
Evin: Bir şeyin içindeki öz; Buğday tanesinin olgunlaşmış içi, özü
Eylül: Sonbaharda bir ay adı
Ezgi: Melodi, şarkı, türkü
Ezgin: Sesi düzenli gelen. Paraca durumu bozuk olan. Çok sıkıntı çekmiş.
Ebru : Kaş.
Eda : Tavırları hoş, nazlı.
Efser : Taç.
Ela: Sarıya çalar kestane rengi.
Elif : Arap alfabesinin ilk harfi, dost, tanıdık.
Emel : Güçlü arzu, umulan şey.
Erva : Çok güzel, son derece cesur ve yiğit adam.
Esma : İsmi olan.
Esra : Gece yolculuğuna çıkan.
Fatma: Çocuğunu sütten kesen kadın.
Fatmagül: Gül gibi güzel yeni anne olmuş kadın .
Fazilet: Erdemli, iyi ahlaklı
Ferah: Aydınlık, iç açıcı
Ferahgül: Güzelliğiyle neşe saçan.
Ferahnur: İnsanın gönlünü ışık saçarak aydınlatan
Feray: Ay ışığı, ayın parlaklığı,ışıltı saçması.
Fercan: İnsanın ruhuna aydınlık veren bir içtenliğe sahip olan
Ferda: Gelecek zaman, yarın; Kıyamet
Ferdacan: İçtenliğini hiç kaybetmeyecek olan.
Ferhan: Sevinçli, gönlü hoş
Feri: Köke değil dallara ait olan. İkinci derecede olan.
Feride: Eşi benzeri olmayan,tek. Çok değerli inci.
Feris: Şık,zarif.
Ferisu: Temizliği ve berraklığıyla ışık saçan.
Fernur: Aydınlık,ışık.
Fersude: Eskimiş,yıpranmış,örselenmiş.
Feyza: Bolluk, çokluk, bereket. Taşkın.
Feza: Boşluk, sinirsizlik; Uzay
Fidan: Yeni yetişen ağaç
Figen: Yaralayan, kıran
Filiz: Tohumdan çıkan sürgün. İnce ve güzel vücutlu.
Firdevs: Cennetler. Cennet bahçeleri.
Firuze: Açık mavi renkte, değerli bir süs taşı
Fulya: Nergisgillerden güzel kokulu sarı bir çiçek
Funda: Çalı ormanı, çalılık; Püskül, tepelik
Fürüzan: Parlayan, parlak
Fatıma : Kendisi ve nesli Cehennem ateşinden kesilmiş.
Fazilet : Erdem, iyi huyların ve üstün vasıfların hepsi.
Ferdiye : Tek ve eşsiz.
Ferah : Bol, geniş, neşeli, açık.
Feray : Parlak, aydınlık ay.
Ferhunde : Uğurlu kutlu.
Feriha : Sevinçli, ferah.
Ferihan : Razı, hoşnut, sevinçli.
Ferişte : Melek.
Ferzane : Hakim, filozof, bilgin, âlim.
Figen : Çiçek demeti, gölge eden.
Fitnat : Zihin açık, çabuk kavrayışlı.
Firdevs : Sekiz Cennetten biri, altın ve gümüştendir.
Firkat : Ayrı olan, sevgiden uzak kalan.
Fulya : Güzel kokulu bir nergis.
Füruzan : Çok parlak, aydınlık, parlayan, nurlu.
Füsun : Büyü, sihir, efsun.
Füsünkâr : Büyüleyici güzel.
Gamze: Göz kırpma, gözle işaret; Nazlı bakma; Gülerken bazı kişilerde yanaklarda beliren çukur
Gaye: Amaç, erek
Gazal: Ak geyik, ahu; Geyik yavrusu; Güzel söz (mecazi)
Gazel: Konusu daha çok sevgi ve içki olan, manzume; Tek kişinin özel ahenkte okuduğu müzik parçası; Sonbahar vaktinde düşen yapraklar
Gelincik: Yazın kırlarda yetişen parlak kırmızı renkli bir çiçek
Gencay: Yeni doğmuş ay; Hilal biçimindeki ay
Gerçek: Yakıştırma veya yalanı olmayan
Gizem: Sır; Aklın erişemediği çözülemeyen şey
Gonca: Tam açılmamış çiçek
Goncagül: Gül goncası.
Gök: Yerin göz ile görülebilen ufuklarından başlayarak yukarıda kubbenin içi gibi gözüken sonsuz boşluk; Mavi renk
Gökay: Hem gök, hem ay; Güzel ay
Gökben: Ben gökyüzü anlamında
Gökçe: Gök mavisi, mavi gözlü güzel
Gökçenaz: Nazlı mavi.
Göksu: Türkiye`nin çeşitli yerlerinde bulunan akarsuların adı
Gökyel: Kuzeydoğudan esen rüzgar, poyraz
Gönen: Rutubet, yaşlık; Ekilecek toprağın tavlandırılması
Gönül: İstek, arzu, sevgi.
Gönül Gül: Gül gibi zarif bir gönlü olan.
Görke: Heybetli
Görkem: Göz alıcı ve gösterişli olma durumu,ihtişam.
Gözde: Çok sevilen, beğenilen nitelikte olan. Çok güzel.
Gözdem: Beğendiğim,sevdiğim,saydığım,bitanem.
Gözdenaz: Nazlı güzel.
Gözdenur: İnsanlara vermiş olduğu iç huzurla herkesin beğenisini kazanan.
Gözen: İlgi çekici, samimi; Sulak yer; Pınar
Güher: Cevher
Gül: Gülgillerin örneği olan bitki ve bunun çiçeğine verilen ad; Gülmek eyleminden gül
Gülal: Gülün kırmızısı gibi güzel.
Gülay: Gül gibi güzel, ay gibi aydınlık olan.
Gülbahar: Ebru yapmakta kullanılan koyu kırmızı toprak rengi
Ggülben: Gül yüzlü,gül gibi beni olan.
Gülbin: Gül fidanı, gül yetişen yer.
Gülcan: Gül gibi güzel kişi.
Gülce: Gül gibi.
Gülçiçek: Her yönüyle güzel olan.
Gülçin: Gül toplayan, gül seven.
Gülden: Güle ilişkin, gülden yapılmış. Gül soluklu.
Güleda: Gül gibi güzel ve nazlı.
Gülen: Güleç yüzlü, mutlu anlamında
Gülenay: Güleç ay, gülümseyen ay; Ay gibi gülümseyen güzel
Gülfem: Ağzı gül gibi olan
Gülfer: Zarifliği ve güzelliğiyle göz kamaştıran.
Gülgen: Güler yüzlü
Gülgün: Gül renkli; Gülen, gülümseyen
Gülhan: Gül kadar çok sevilen, han, hakan
Gülin: Güzel,zarif.
Gülinaz: Nazlı,güzel.
Gülistan: Gül bahçesi
Güliz: Gül yetiştiren
Gülizar: Al yanaklı, gül yanaklı; Alaturka müzikte bir bileşik bir makam
Gülnihal: Gül fidanı.
Gülnisa: Gül gibi kadınlar anlamında
Gülnur: Işık saçan güzellik.
Gülperi: Gizemli gül, saklı gül.
Gülriz: Gül saçan
Gülru: Gül yüzlü, gül yanaklı
Gülsanem: Çok güzel kadın.
Gülseli(N): Cokulu bir güzelliğe sahip olan.
Gülsu: Gül ve su gibi güzel
Gülsün: Yaşam boyu yüzü gülsün anlamında
Gülşah: Gül dalı; Güzelliğiyle ün salmış olan
Gülşen: Gül bahçesi
Gülten: Gül tenli, vücudu gül gibi
Gün: 24 saatlik zaman dilimi; Güneşin yeryüzüne gönderdiği ışık; Güneş, yaşam
Günal: Işık al, ışıklı ol
Günan: Doğumuyla sevinç getiren; Anılan gün
Günay: Hem gün, hem ay
Günçiçek: Ay çiçek
Günden: Güne ilişkin, güneşe ilişkin; Güneşten bir parça
Gündüz: Günün aydınlık bölümü
Güneş: Çevresindeki gezegenlere ısı ve ışık veren büyük gök cismi
Güney: Her zaman güneş gören, güneşli yer; Bir yön
Günhan: Oğuzhan`ın altı oğlundan biri
Günnaz: Nazlı kişi.
Günnur: Güneş gibi ışık saçan.
Günsu: Gün gibi aydınlık, su gibi berrak
Güray: Bol ışıklı ay, güçlü ay
Gürdal: Güçlü dal, sık dal
Güven: Güvenmekten, yürekli ol anlamında
Güz: Sonbahar
Güzel: Hoşa giden,hayranlık uyandıran
Güzin: Seçilmiş, seçkin. Beğenilen.
Güzün: Güz mevsiminde olan
Gazal : Geyik, ceylan, ahu.
Gönül : Kalb.
Gözde : Göze girmiş, bir büyüğün sevip beğendiği.
Gülbanu: Gül hanım.
Gülberk : Gül yaprağı.
Gülbin : Gül fidanı, gül dalı, gül bahçesi, güllük.
Gülbiz : Gül saçan, gül serpen.
Gülçehre : Gül yüzlü, yüzü gül gibi hoş.
Gülcemal : Yüzü gül gibi güzel.
Gülçiçek : Gül gibi taze, çiçek tazeliği taşıyan.
Gülçin : Gül toplayan, gül derleyici.
Güldemet : Gül buketi, gül demeti.
Gülendam : Gül gibi ince, uzun, güzel vücutlu.
Güleser : Yüzünde gülümseme eksik olmayan.
Gülfam : Pembe, gül renginde.
Gülfem : Gül dudaklı, gül ağızlı.
Gülfer : Gül gibi parlak.
Gülfeşan : Gül saçan.
Gülfidan : Gül gibi genç.
Gülhiz : Gül yetiştiren.
Gülistan : Gül bahçesi, güllük.
Gülizar : Gül yanaklı.
Gülnar : Katmerli ve büyük gül, büyük çiçek.
Gülnaz : Gül gibi ince ve narin, nazlanan.
Gülsima : Gül yüzlü.
Gülsüm : Yüzü dolgun. Ümmügülsüm: Gülsümün annesi.
Gülter : Yeni açılmış gül.
Gülşen : Gül bahçesi, gülistan.
Güzide : Seçkin, seçilmiş, seçme.