Rhesus maymunu neden yasak?
Antalya'da otobüs terminalinde teslim alınmayan bir koliden çıkan yasaklı 'Rhesus' maymunu gündeme oturdu. Bu olay, Türkiye'de yasak olan maymun türünün yasaklanma sebebini yeniden gündeme getirdi.
Antalya şehirlerarası otobüs terminalinde Ankara'dan gelen ve teslim alınmayan bir koli içerisinde yasaklı 'Rhesus' maymunu bulundu. Bu durum, maymunun yasaklanma sebepleri ve biyomedikal araştırmalardaki rolü hakkında soruları yeniden gündeme getirdi.
RHESUS MAYMUNU NEDEN YASAK?
Rhesus maymunu, Türkiye'de 4915 sayılı Kara Avcılığı Kanunu kapsamında beslenmesi ve sahiplenilmesi yasak olan türler arasında yer alır. Bu yasak, maymunların AIDS, kuduz ve hepatit gibi hastalıkları bulaştırma riski nedeniyle toplum sağlığı açısından alınmış bir önlemdir. Ayrıca, yırtıcı ve vahşi hayvan olarak sınıflandırıldıkları için, evde beslenmeleri ve sahiplenilmeleri yasalara aykırıdır. Bu türün ülkeye ithalatı da hayvanat bahçeleri haricinde izin verilmeyen bir uygulamadır.
Ek olarak, Rhesus maymunları, biyomedikal araştırmalarda kullanılan önemli bir türdür. Hindistan gibi ülkelerden büyük miktarlarda ithal edilen bu maymunlar, çocuk felci gibi hastalıkların araştırılmasında ve aşı güvenliğinin test edilmesinde kullanılmaktadır. Ancak, Hindistan'ın 1 Nisan'da maymun ihracatını durdurma kararı, bu araştırmaların geleceğini belirsizleştirmiştir, çünkü bu maymunlar, insanlar üzerinde yapılamayan pek çok deney için hayati öneme sahip.
RHESUS MAYMUNU YASAK MI?
Rhesus maymunu Türkiye'de yasak. 4915 sayılı Kara Avcılığı Kanunu, yırtıcı ve vahşi hayvanlar arasında sayılan bu türün evde beslenmesini ve sahiplenilmesini yasaklar. Bu yasak, hem toplum sağlığını korumak hem de yaban hayatını korumak amacıyla uygulanmaktadır. İlgili kanuna göre, bu tür hayvanların yurda getirilmesi ve ticareti de yasaktır, bu nedenle yasa dışı yollarla ülkeye giriş yapan maymunlar ele geçirildiğinde, yetkililer tarafından koruma altına alınır veya rehabilitasyon merkezlerine gönderilir.
Bu yasaklar, sadece Türkiye'ye özgü değildir. Dünya genelinde, Rhesus maymunlarının ticareti ve kullanımı, etik, sağlık ve yaban hayatı koruma açısından sıkı düzenlemelere tabidir. Özellikle, biyomedikal araştırmalarda kullanılan maymunların ithalatı ve ihracatı, uluslararası anlaşmalar ve yerel yasalar ile belirlenir. Hindistan'ın ihracatı durdurma kararı gibi, bu tür kararlar küresel araştırma projelerini de etkileyebilir.
RHESUS MAYMUNU KAN GRUBU
Rhesus maymunu, kan grupları konusunda önemli bir yer tutar. 'Rh faktörü' terimi, bu maymunların kanında ilk kez tespit edilen bir proteinden gelir. Rh faktörü, insan kan gruplarını pozitif (+) veya negatif (-) olarak tanımlayan bir antijenik özelliktir. Bu keşif, kan nakilleri sırasında önemli bir kriter haline geldi çünkü Rh uyumsuzluğu, kan nakli yapılan kişilerde ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.
Bu maymun türü, 1930'lardan 1950'lere kadar Amerikan çocuk felci araştırmalarında önemli bir deneysel organizma olarak kullanıldı. Bu dönemde, Ulusal Çocuk Felci Vakfı (NFIP), araştırmalar için büyük miktarlarda Rhesus maymunu ithal etti. Bu maymunlar, aşı geliştirme ve test etme süreçlerinde kritik rol oynadı, çünkü insanlara benzer bağışıklık tepkileri verebilmekteydi. Bu, Rh faktörünün tıp dünyasında adının duyulmasını sağladı ve kan gruplarının daha iyi anlaşılmasına katkıda bulundu.
RHESUS MAYMUNU BULAŞICI HASTALIK MI YAYIYOR?
Rhesus maymunları, çeşitli insan hastalıklarını taşıyabilir ve bu hastalıkları insanlara bulaştırma riski taşır. Bunlar arasında en dikkat çekici olanları AIDS, kuduz ve hepatit gibi ciddi enfeksiyonlardır. Bu nedenle, bu maymunların evde beslenmesi ve sahiplenilmesi, sağlık riskleri nedeniyle yasaklanmıştır. Araştırma laboratuvarlarında kullanıldıklarında da, biyogüvenlik önlemleri en üst düzeyde tutulur.
Bu maymunların biyomedikal araştırmalarda kullanılması, hastalık bulaştırma potansiyeli nedeniyle dikkatle yönetilir. Örneğin, aşı güvenliği testlerinde kullanılan Rhesus maymunları, kontrollü ortamlarda tutulur ve testler sonrası genellikle ötenazi uygulanır. Bu, hem hayvanların refahını sağlamak hem de hastalıkların yayılmasını önlemek için yapılır. Ancak, yaban hayatında ya da kontrolsüz koşullarda yaşayan bu türler, insan sağlığı için ciddi bir risk oluşturabilir.
Bu kadar yasaklı hayvanın serbest kalmaması gerek. Yasallık sertifikalarını elde etmek bile çok zor olmalı ki böyle olaylar yaşanmasın. Sağlık ve güvende olmak için hemen yakınlarındaki hayvanları da kontrol etmeliyiz.