Vücudun Susuz Kaldığını Nasıl Anlarız?

Su demek yaşam demek, hayat demek. Yeterli miktarda su alamayan bir vücut tüm fonksiyonlarını yitirir. Su içmek böbreklerin, kalbin ve karaciğerin başta olmak üzere tüm organların çalışması için hayati önem taşır. Yetişkin bir insanın vücudunun ortalama %60’ı sudan meydana geliyor. Suyun büyük bir bölümü vücudun hücrelerinde yer alır ve yaşam fonksiyonlarını sürdürmek için kullanılır. Yine insan beyninde % 85 oranında su bulunuyor. Aynı zamanda kanda % 83, kaslarda ise % 75 oranında su bulunuyor. Görüldüğü üzere su, insan yaşamı için oksijenden sonra gelen en önemli öğedir. İnsan yemek yemeden haftalarca yaşayabilir, fakat susuz ancak birkaç gün yaşayabilir.

Bu sebeple sağlıklı kalmak ve iyi hissetmek için gün içinde bol miktarda sıvı tüketerek yeterli düzeyde hidrasyon sağlamak mümkün. 

İnsan Vücudundaki Su Miktarı

• Yetişkin bireylerin vücudunun %60’ı sudan oluşur.
• Vücudumuzdaki suyun üçte ikisi hücrelerimizde ve üçte biri de hücrelerimizin dışında bulunur.
• 70 kilo ağırlığı olan erkek bir bireyin vücudu yaklaşık 28 litre hücre içi ve 14 litre hücre dışı olmak üzere toplam da 42 litre su içerir.
• Her insanın vücudundaki su miktarı yaşa ve kilosuna göre değişim gösterir. Yeni doğmuş bir bebeğin vücudu (%75), yaşlı bir kişiden (%50) daha fazla su bulundurur.

• Bir kişinin vücudu ne kadar kaslı olursa, o kadar fazla su içerir.
• Yağlı vücutlarda su oranı düşüktür.
• Beyin, akciğerler, kalp, karaciğer ve böbreklerimiz su içerir.
• İnsan vücudundaki kemiklerin bile %31’i sudan oluşmaktadır.

Günlük Olarak Ne Kadar Su Tüketilmeli?

Vücudun temel bir ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için günlük su tüketmesi şarttır. Vücut, su dengesinin korunması için günde 8-9 bardak veya 2-2,5 litre su tüketmek vücudun su ihtiyacını karşılamaktadır. Su içme alışkanlığı olmayan kişiler için meyve dilimlerini veya havuç, kereviz gibi sebzeler ile suyu tatlandırarak tüketebilirsiniz.

Vücudun Su İhtiyacı Nasıl Hesaplanır?

Her canlı su ile yaşamını sürdürür. Vücudun su ihtiyacını hesaplamak için şu anda ki kilonuz ile 33 gramı çarpmanız gerekir.

Yani gün içerisinde kaç litre su tüketmeniz gerektiğini;

“Kilonuz X 0,033 = Günlük Su İhtiyacı”

formülü ile öğrenebilirsiniz…

Çay ve Kahve Suyun Yerini Tutar mı?

• Vücutta % 2'lik su azalması vücut asit dengesinde değişimlere neden olur.
• Vücutta % 7'lik bir değişim de, yorgunluk ve halsizlik hatta halüsinasyon görmeye yol açabilir.
• Vücutta % 10'luk bir değişimde böbrek fonksiyonlarını sonlandırıp insan yaşamı son bulabilir.
• Yani vücut direncini kaybetmeden, susuzluk duygusu hissedilmeden su tüketilmelidir.
• Yaz aylarında asitli içeceklerin fazla miktarda tüketilmesi, içilen çay ve kahvenin de miktarının fazla olması, sık idrara çıkmaya ve sıvı kaybına yol açabilir. Bu nedenle suyun yanında daha çok taze sıkıymış meyve suları, ev yapımı limonata, ayran ve maden suyu gibi sağlıklı içecekler tercih edilmelidir.

Susuzluğu Gideren Besin Maddeleri

• Domates
• Salatalık
• Yoğurt
• Kavun
• Karpuz
• Çilek
• Biber
• Marul
• Limon

gibi besin maddelerinde yüksek oranda su bulunmaktadır. Susuz kalmayın. Her gün düzenli olarak, susamadan önce su içmeli diğer taraftan su içeren besinlerden özellikle yaz aylarında tüketmelidir.

Susuz Kaldığınızı Nasıl Anlarsınız?

• Elinizin üstünü çimdikleyin.
• Bıraktığınızda deriniz hemen eski haline dönüyorsa susuz değilsiniz.
• Bıraktığınızda deriniz bir süre o şekilde kalıyorsa susuz kalmışsınız demektir.

Bebekler Su İçer mi?

Evet bebeklerde su içer. 

Çünkü:

• Bebeklerin vücutları yetişkinlere göre daha fazla su içerir.
• Vücut hacmi oranına sahiptirler ve cilt yüzeyinden sıvı kaybı daha fazladır.
• Olgunlaşmamış böbrekleri nedeniyle daha seyreltik bir idrar çıkarırlar.
• Onlar için susadıklarını ifade etmek daha zordur.
• Yaşlı insanlar da yaşla beraber özellikle susuzluk hissi ve böbrek faaliyetleri azaldığından yeterince su içmenin öneminin farkında olmalıdırlar.

Yetersiz Su Alımının Sonuçları

Vücuttan kaybedilen su oranı dışarıdan yeterli miktarda su alınarak telafi edilmezse, vücutta su kaybı yaşanır ve belirtileri aşağıdaki gibi ortaya çıkar.

• Susama hissi
• İdrar oranında azalış
• Koyu renkli idrar
• Açıklanamayan yorgunluk
• Baş ağrıları
• Ağızda kuruluk
• Baş dönmeleri
• Zihinsel fonksiyonlarda düşüş

Her şeyin olduğu gibi su içmenin de fazlası zararlıdır.

• Aşırı su içilmesi durumunda vücutta yoğun bir elektrolit kaybı meydana gelir.
• Aşırı terleme durumlarında ise su içmek bir noktadan sonra kaybedilen mineralleri özellikle de sodyumu tamamlamaya yetmez. Fazla sodyum kaybetmek hayatı tehdit eden bir durum olan hiponatremiye sebep olur.
• Yemek sırasında fazla su içmek mide asidini seyrelterek sindirim sorunlarına yol açabilir.
• Çok fazla susama bazı rahatsızlıkların belirtisi olabilir. Bunların arasında akla ilk gelen diyabet ve kalın bağırsağa yönelik emilim sorunlarıdır.
• Kalp rahatsızlığı, yüksek tansiyon hastalığı ve ödem sorunu olan kişilerin içecekleri su miktarını abartmamaları gerekmektedir.
• Fazla su içmek beraberinde fazla su atımını da getirerek yine vücuttan fazla mineral kaybına dolayısıyla da elektrolit dengesizliğine yol açar.
• Aşırı su içildiğinde kan sulanarak hacimsel olarak artar bu ise dolaşım sistemine, damarlara ve özellikle de kalbe fazladan yük bindirir.
• Fazla suyu atarak dolaşım sistemini rahatlatmaya çalışan böbrekler de aşırı çalışmak zorunda kaldıklarından yorulurlar.
• Hücrelerin içindeki ve dışındaki minerallerin de konsantrasyonu değişir.