Gazze'deki 2 adli tıpçı korkunç durumu anlattı: Teşhis edilemesinler diye yakıcı silahlarla öldürüyorlar

Hamas​'ın 7 Ekim'de başlattığı Aksa Tufanı operasyonuna karşılık verdiğini belirten İsrail, aralıksız 31 gündür Gazze​'ye bombalar yağdırıyor. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu​, savaş suçlarını reddetse de şimdiye kadar birçok kez hastaneler, mülteci kampları, okullar ve sivillerin yaşadığı binalar füzelerin hedefi oldu. Gazze'de can kaybı 10 bin 22'ye yükseldi. 31 gün gibi bir sürede 10 bini aşkın kişinin hayatını kaybetmesi bombalar altında görevini yapmaya çalışan doktorları da çaresiz bıraktı. Adli tıp uzmanı Gazze'de çalışan yalnızca iki doktor kaldı ve hangi cesetten başlayacaklarını bilemiyorlar...

Independent Arabia'nın haberine göre adli tıp doktorlarından Şehda Ali'nin kafasında birçok zor soru var: Önündeki kurbanlarda ne arayacak? Sağlık raporuna ne yazacak? Cesedin sahibinin adı? Ailesini nasıl öğrenecek?

''ÖLÜM NEDENİ: İSRAİL BOMBASI'' 

Dr. Şehda'nın ifadesine göre, otopsiye gelen neredeyse her ceset aynı durumda, cesedin durumu, neşteri vücuduna sokmasına izin vermiyor. Adli tıp doktoru, her cesedin isim kutusuna ''Bilinmiyor'' yazmak zorunda kalıyor. Ardından cansız bedenin boyunu ölçüyor, hangi uzvunun eksik olduğunu belirtiyor. Ölüm nedeni, ''İsrail bombası'' yazılıyor. Saç rengi için "Hiç saç yok, yanmış" deniliyor. Cilt rengi "Vücut kömürleşmiş" olarak belirtiliyor. Dr. Şehda, cesedin yüz hatlarının ve vücut özelliklerinin yok olması nedeniyle otopsi yapamadığı için ''Bilinmiyor'' ifadeleriyle birçok boşluğu dolduruyor. 

Dr. Şehda'nın karşı odasında yer alan Doktor Yazan ise adli kimya işleriyle ilgileniyor. Ölüm şeklini belirlemeye çalışıyor fakat bu da kolay olmuyor. Çünkü patlamanın türünü ya da cesedi parçalayan silahın niteliğini belirlemek oldukça zor. 

İsrail ordusu tarafından bombalanan Şifa Hastanesi'ndeki morgun yanında bulunan Adli Tıp Genel Müdürlüğü bulunuyor. Adli tıp binasında bir kimya laboratuvarı ve morg bulunuyor. Burada sadece 2 doktor, 4 asistan var. 

Gazze'de, İsrail'in açtığı yıkıcı savaş sonucunda can kayıplarına neden olan patlayıcı ve yanıcı maddelerin, patlama tetikleyicilerinin etkilerini incelemek ve analiz etmekten sorumlu sadece bir adli tıp merkezi bulunmuyor.

''CESETLER ADETA YAĞMUR GİBİ YAĞIYOR''

Dr. Şehda, adli tıp biriminin önemi hakkında şunları söylüyor:

''Adli tıp ekibi, sağlık ve adalet bakanlıklarına raporlar sunar ve bu raporlardaki tıbbi veriler sayesinde Filistinlilerin ölüm nedenleri ve mekanizmaları belirlenebilir. Genellikle bu bilgiler, İsrail'in Filistinlilere karşı işlediği savaş suçlarının türünü anlamak için kullanılır ve sonuçlar Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne sunulur ve bunun İsrail liderlerine karşı suçlamaların delili olması amaçlanır.''

Adli tıp ekibi, 10 bini aşkın cesetle ilgilenmek zorunda. Fakat bu büyük sayı karşısındaki personel yetersizliği nedeniyle bir öncelik politikası takip etmeye başladılar. Dr. Şehda, bunu şöyle açıklıyor:

''Artık en tuhaf ve sıra dışı cesetler üzerinde kimyasal analizler ve otopsi yapıyoruz. Bu kanlı savaşta çok sayıda ceset olduğu için her cesedi inceleyemiyoruz, çünkü cesetler büyük sayıda katliamlar nedeniyle yakın zamanda ve birbirini takip edecek şekilde geliyorlar... Adeta yağmur gibi yağıyorlar.''

CESETLERİ GİZLEMEK İÇİN VÜCUTLARI YAKAN, PARÇALAYAN SİLAHLAR KULLANIYORLAR

Doktorlar, cesetler üzerinde yaptıkları otopsilere ilişkin gözlemlerine bakıldığında, İsrail'in cesetleri gizlemek için vücutları yakan veya parçalayan silahlar kullandığı ve bu cesetlerin büyük bir kısmının iç doku olmadan geldiğini ve otopsi veya kimyasal testleri yapmak için uygun olmadığını belirtiyorlar.

Cesedin sahibini bulmak da bir hayli zor çünkü büyük çoğunluğundaki yüz hatları yok olmuş bir halde. Dr. Şehda'nın ise bu kadar ceset karşısında tüm doktorlar ve sağlık çalışanları gibi ailesini kontrol etmeye vakti yok. Ailesinin hâlâ güneye gittikleri evde mi, yoksa başka bir bölgeye mi taşındıklarını bile bilmiyor.

Burada insan dayanıklılığını aşan, yoğun ve şiddetli baskılarla karşı karşıya olduğuna dikkat çeken Drr. Şehda, aralıksız 27 gündür çalışmaya devam ettiğini de belirtti.

TIBBİ PERSONEL SAYISI YÜZDE 30'UN ALTINDA

Gazze Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref El Kudra'ya göre, İsrail baskınlarında çok sayıda kişinin ölmesi sonucunda tüm hastanelerdeki klinik kapasite iki katına çıkarıldı. Buna rağmen tıbbi personel sayısı da yüzde 30'unun altına düştü.

İsrail ordusunun, Gazzelilerin büyük bir kısmını hedef alması ve bir kısmını da yerinden etmesi sonucu sağlık çalışanlarının sağlık tesislerine erişimi kısıtlandı.