Irak'a en zengin devrini yaşatan Saddam Hüseyin'i idama götüren tarihi süreç! ABD'nin Saddam Hüseyin'i devirme operasyonu

Tam adı Saddam Hüseyin Abdülmecid et-Tikriti olarak geçen Saddam Hüseyin, Irak devletinin 5. Cumhurbaşkanıydı. Saddam Hüseyin'in liderliği ve Orta Doğu devri tarih kitaplarına damga vurdu.

Savaşlara yıkımlara darbelere rağmen bir zamanlar Orta Doğu'da Irak'ı petrol devleti yapan Saddam Hüseyin'i adım adım idama götüren olaylar dizesi günümüzde halen en çok konuşulan konulardan biriydi. tgrthaber.com'un özel haber şefi Zehra Maslak, Orta Doğu'daki dengeleri değiştiren Saddam Hüseyin'i idama götüren süreci derledi.

SADDAM HÜSEYİN DEVRİNDE IRAK!

Saddam Hüseyin, Baas düşünce yapısına sahipti. Yani tam anlamıyla Arap Milliyetçisi ve sosyalist bir düşünce yapısı vardı.

Tarihler 1968 yılına geldiğinde Irak'ta ciddi bir iç karışıklık vardı. Hükümete bir darbe hazırlığı içerisinde olan Baas Parti'de rolü olan Saddam Hüseyin, aktif otoriteyi devirmeyi başarmıştı. 

Ancak Saddam Hüseyin'in Arap milliyetçiliği nedeniyle ülkede yaşayan Şiiler ve Kürtlerle sık sık ayaklanmalar yapmaya başladı. Saddam Hüseyin, ortaya çıkan ayaklanmaları en sert şekilde bastırdı.

HÜKÜMETTE HRİSTİYAN ASILLI TARIK AZİZ!

Aslında yıllardır hükümette söz sahibi olan Saddam Hüseyin, orduda nüfuslu bir konuma sahip olduğundan Baas Partisinin yardımıyla lider konumuna yükselmişti. 

Saddam Hüseyin'in tek bir amacı vardı. Orta Doğu'daki Batılı devletlerin ve İsrail'in ilerleyişini durdurmak ve Irak'ı petrol ülkesi haline getirmekti. Ancak politikaları halk tarafından desteklenmeyen Saddam Hüseyin'in en kritik hamlelerinden biri yönetime getirdiği Hristiyan Tarık Aziz oldu. Cumhurbaşkanı yardımcısı olan Tarık Aziz, iktidarı ele alan Saddam Hüseyin'in haberini aldıktan sonra Suriye'den Irak'a geçti. 

SADDAM HÜSEYİN NASIL DEVRİLMİŞTİ?

Saddam Hüseyin, az kişiye güvendiği için hükümette kendi adamlarını yerleştirdi. Saddam döneminde Irak petrol zengini ülkeler arasında yer aldı. Saddam Hüseyin'in Orta Doğu'daki bu ilerleyişi memnun karşılanmadı. Özellikle Körfez savaşlarında hükümetini koruması ve ilerleyişinden rahatsız olan Batı dünyası Saddam'ı diktatör olarak tarihi kitaplara geçirdi.

Saddam Hüseyin'i idama götüren ilk adım ise İsrail'e karşı olan tutumu oldu. Arap dünyasında İsrail'e kafa tutmasından kaynaklı saygınlık kazanan ve sevilen bir isim olan Saddam Hüseyin, Batılı devletlerinin hedefine girdi. 2003 yılında ABD'nin başkanı George W. Bush ve Birleşik Krallık Başbakanı Tony Blair, Saddam Hüseyin'in kimyasal silah ürettiğini iddia etti. 

Her konuşmasında Asurluların torunu olmasıyla övünerek Irak'ta devrim yapmak istediğini belirten Saddam Hüseyin, Batılı devletlerin Irak Ordusuna karışma haklarının olmadığını konuşmalarında vurguladı. 

11 EYLÜL SALDIRILARININ PERDE ARKASI

11 Eylül 2001 yılında Amerika'da yaşanan terör olaylarının perde arkasını Saddam Hüseyin'e bağlayan CIA yetkilileri Irak, İran ve Kuzey Kore'nin iş birliği içinde olduğunu iddia etti. Bunun üzerine Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi toplandı. Irak, İran ve Kuzey Kore denetlenmek istendi.

Silah üreticisi olarak görülen ülkelere yönelik harekete geçen BM karşısında İran ve Kuzey Kore silahlarıyla karşılaştı. Irak'ta aynı göz dağını verdi. Ancak Irak'taki iç karışıklık ayaklanmalar iktidar yanlılarının azalması Saddam Hüseyin'in kaderini değiştirdi. BM komitesi kimyasal silah tespit etmemelerine rağmen CIA Irak içine sızmıştı. 

ABD, IRAK'TAKİ İÇ KARIŞIKLIĞI KULLANDI

Amerika'nın kendi kanallarında bile Saddam Hüseyin'e yönelik ortaya atılan iddiaların yanlış olduğu doğruluğun kanıtlanmadığına yönelik haberler yer aldı. CBS televizyonu ana haber sunucusu Dan Rather'la Bağdat'ta yaptığı 3 saatlik röportajda, Irak'ın elinde kitle imha silahı veya Birleşmiş Milletler'in izin verdiği menzili aşan füze bulunmadığını açıkladı. Ancak ABD Başkanı George, askeri güçleriyle havadan karadan Irak'a saldırdı. 

İran ve Kuzey Kore tarafından yalnızlığa terk edilen Irak, 3 haftada zor direndi. Amerika kritik olarak Irak halkının iç karışıklıklarından faydalandı. Saddam Hüseyin karşıtı olan grupların destekleriyle ülkeye yayılan Amerika ordusu resmen katliam yaptı. Saddam destekçisi bahanesiyle evlere baskın düzenleyen ABD askerleri çoluk çocuk kadın erkek demeden herkesi kurşuna dizdi. 

İDAMA GİDERKEN "YAŞASIN ÖZGÜR FİLİSTİN" SLOGANLARI ATTI

Amerika kanalları ABD askerlerinin yaptığı katliamları tüm dünyada duyurdu. ABD Başkanı ise Saddam Hüseyin katliamlarını bahane etti. İlk olarak Saddam'ın çocukları öldürüldü Daha sonra ise Saddam yakalanarak yargılandı.

Her seferinde aklanma yoluna gitse de ABD başkanı Saddam'ın idam edilmesini istedi. Saddam Hüseyin idama giderken elinde Kur'an-ı Kerim'i sıkı sıkı tuttuğu ve "Amerika'ya ölüm, Yaşasın özgür Filistin, İsrail'e ölüm" sloganları attığı kaydedildi.  30 Aralık 2006 yılında idam sehpasına çıkmadan şehadet getiren Saddam Hüseyin2in idam adı cep telefonu kameralarına kaydedildi. 

IRAK YILLARCA ABD SÖMÜRÜSÜNE KALDI

O anlar internet üzerinden yayınlandı. Hüseyin idam sehpasına çıkarken kalabalıkla yaşadığı münakaşalar akıllara kazındı. Saddam'a kalabalıktan biri Cehenneme git diye bağırdı. Saddam Cehenneme giden Irak olmasın? diye cevap verdi. Saddam idamından sonra çocuklarıyla beraber doğduğu köye defnedildi.

Aslında tam da bu sözlerin üzerine Amerika yıllarca Irak üzerinde katliamlara devam etti. Dünyada en çok petrol rezervine sahip olan Irak'taki petrolleri alan ABD, halkı sefalet içinde bıraktı. 

ABD askerleri Irak'tan çekilmedi. Libya 3 gün yas ilan etti. Pakistan, Malezya ve Rusya ülke içi iç savaş çıkacağından endişe ettiklerini ifade ederken Hamas olayın siyasi cinayet olduğunu belirtti. İdam BM ve Irak yasalarına uygun olmadığı bir yıl sonra kabul edildi. ABD iç savaş çıkmaması için yönetime el koydu. Halk yıllarca zenginlik içinde sefaletle yaşadı.