Lazkiye'de yabancı ajanlar sahada! Hedef Sünni katliamı
Suriye'ye akın eden yabancı ajanların provokasyonları Tartus-Lazkiye hattında gerginliği artırıyor. Bölgeye sevk edilen silahlandırılmış Nusayri örgütleri, Sünni katliamı için kışkırtılıyor.
Suriye'de Beşar Esad rejiminin devrilmesinin ardından bölgede büyük bir strateji savaşı başladı. Esad ile el ele yıllardır kan ve zulümle ülke kaynaklarını sömüren Batılı güçler, bu kaynakları ellerinden yitirmemek için yeni bir kaos planı peşinde. Bu kapsamda Tartus-Lazkiye hattına yabancı ajanlar adeta akın ediyor. Söz konusu ajanlar vasıtasıyla rejimin düşme ihtimaline karşı silahlandırılan Nusayri grupları, Sünni topluluklara yönelik kışkırtılıyor.
BAAS REJİMİ KOMUTANLARI BÖLGEDE
Ülkede çatışmanın yoğunlaştığı bir dönemde, özellikle Hama’da muhaliflerin ilerleyişiyle birlikte Şam, Humus ve çevresinden 400 bin Nusayri Arap’ın Lazkiye ve Tartus’a göç ettiği belirtiliyor. GĞelen bilgilere göre son iki haftada, Baas rejminin önemli isimleri ve ordu komuta kademesi de bu hattaki bölgelere yerleştirildi. Lazkiye’deki Albay Ebu Abdo’ya göre, şehir ve çevresinde 50’den fazla silah deposu var.
BATI MEDYASI DA İŞİN İÇİNDE
Albay Ebu Abdo, rejim yanlılarının Lazkiye düşmeden hemen önce gemi ve deniz araçlarıyla bölgeden ayrıldığını aktardı. Bu süreçte, başta Avrupa Birliği ülkeleri ve ABD’den medya kuruluşlarının da bölgeye yoğun ilgi gösterdiği ifade ediliyor. Ülkedeki provokasyonlarda Fransız, İngiliz, Rus ve İsrail istihbaratının sahada aktif rol oynadığı belirtiliyor.
Kapalı devre telsiz ağları ve radyo istasyonları kuran bu unsurların, özellikle halka radyo cihazları dağıtarak haberleşmeyi bu yöntemle sürdürdükleri bildiriliyor. Yer altı faaliyetlerinin arttığı, Banyas, el-Basit, Ceble, Kırdeha, Lazkiye ve Tartus gibi bölgelerin kalkışma alanı olarak belirlendiği ifade ediliyor.
BÜYÜK KATLİAM ENDİŞESİ
Albay Ebu Abdo’ya göre, Lazkiye ve Tartus bölgesindeki Nusayri grupları, “Tek bir Sünni bırakmama” yemini etmiş durumda. Bu durumun, çılgın bir kalkışma başlatılması halinde büyük bir katliama yol açabileceği ifade ediliyor. Nusayri gruplarına rejimin çeşitli silahları dağıttığı, ek olarak silah depolarının mevcut olduğu dile getiriliyor.
Bu grupların, Ceble-Tartus aksının merkezinde yer alan Cebel Aleviyyun’u “Alevi Dağları” sembolüyle başlıca karargah olarak gördüğü belirtiliyor. Bu bölgede, tıpkı Kandil Dağı tarzı bir yapı oluşturulmaya çalışıldığı, Alevi-Sünni nefretinin bu tür bir isyanla daha da derinleşebileceği aktarılıyor. Albay, sivillerden silahların toplanmasının şart olduğunu söylüyor.
YERALTI KÖSTEBEK YUVASI GİBİ
Lazkiye’deki aktivistlerden Ahmed Vezir, Kesep hattında tünel kazılması dahil olmak üzere isyan hazırlıklarının yoğunlaştığını belirtiyor. Deniz hattından Bedrusiye, Güvercin Kayası ve Semre’ye koridor açılması hedefleniyor.
Bu süreçte, büyük miktarda altın ve parayı Suriye’den çıkarttıkları iddia ediliyor. Güney Kıbrıs’tan bu isyanı yönetecekleri, bazı STK’lar, medya organları ve siyasi partilerle bağlantı kurdukları öne sürülüyor.
Bu provokasyonlar çok üzücü. insanlar sadece huzur ve barışla geçinmek istiyor, böyle faşist eylemler sadece zavallı insanları terbiye için kullanılıyor korkunç.