NATO’nun 11 Temmuz sancısı: ABD, İsveç için anlaşma peşinde
‘NATO üyeliğini kesinlikle düşünmüyoruz’ diyen İsveç Başbakanı Andersson, 11 Temmuz için fırsat arıyor. NATO, ABD Başkanı Biden ve diğer müttefik liderler 11 Temmuz'da Litvanya'da buluşana kadar İsveç'i saflarına katmak isterken, karşılarındaki en büyük engel Türkiye ve Macaristan.
1 yılı aşan Rusya-Ukrayna savaşıylaABD ve Avrupa arasındaki bağları güçlendirmek için harekete geçti. Başlarda Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı caydırıcılık olarak görülüyordu. Hatta Ekim 2021’de tatbikatlarını arttırdı, Ukrayna sınırına asker yığdı. ABD ve NATO askeri hareketliliğe rağmen Rusya ile derdi olmadığını belirtiyordu. Ancak bu savaş ABD’ye NATO ve Avrupa’yı askeri gücü ile kendisine bağlamak için bir fırsatı verdi. 24 Şubat 2022’de başlayan savaş Rus tehdidide karşı ABD’den gittikçe uzaklaşan Avrupa ülkelerini Washington yönetimi karşısında hizaya getirdi.
ABD savaşta Avrupa’da her istediği yerde askeri üsler elde etme ve asker bulundurma hakkına sahip oldu. Ayrıca Avrupa’daki ülkelere silah satışlarını artırdı. Sanayisi batma noktasına gelen Avrupa ülkeleri Rusya yerine başka ülkelerden enerji temin etmek zorunda kaldı. Durum öyle bir hal aldı ki NATO ve Avrupa ülkeleri Rus korkusuna karşı adeta ABD’nin yörüngesine kendi istekleri ile girdi.
İsveç ve Finlandiya da değişen dengelerin olduğu bu dönemde dışta kalıyordu. Ayakları geri gide gide aslında istemeden de olsa zorunlu olarak NATO’nun kapısını çaldı. Ancak ilk şart elbette NATO’yu ikna etmekti. Elbette bunun için bazı ödevler var.
RUSYA'YI KONTROL EDECEK
Diğer tarafta ABD, İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği üzerinden hakimiyetini genişleteceği için iki yeni ülkeyi destekliyordu. İsveç ve Finlandiya sayesinde Baltık denizi NATO’nun bir gölü haline gelecek. Rusya’nın sıcak denizlere inme politikasında kapılar kapanacak. Kısaca ABD sadece NATO ülkelerini değil Rusya’yı da kontrol etmiş olacak.
Böyle bir ortamda Türkiye İsveç’in NATO üyeliği konusunda terör örgütü PKK ve onun Suriye kolu uzantısı olan YPG’ye verdiği destek nedeni ile elbette olumlu cevap vermedi. PKK ve YPG bu ülkelerde oldukça teşikatlanmış ve güçlü lobilere sahip. Türkiye elbette üye olduğu NATO ülkeleri arasında kendisine aleyhte faaliyet gösteren kişileri koruyan bir devleti istemeyecek.
İSVEÇ HALEN PKK'YA EV SAHİPLİĞİ YAPIYOR
Finlandiya gerekli şartları getirdi ancak İsveç için Macaristan’ın da hala veto etme durumu devam ediyor. Ayrıca Macaristan gerekçesini de açıklamadı.
Tüm bu gelişmeler olurken NATO Genel Sekreteri Stoltenberg Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yemin törenine katıldı hatta görüşme de gerçekleştirdiler. Ancak yine İsveç’te PKK yanlısı gösteriler düzenleniyor. Stoltenberg bunun için toplanma ve ifade özgürlüğü ifadesini kullandı. Ayrıca bu grupları organize edenlerin İsveç’in NATO’ya katılmasını engel olmaya çalışan kişiler olarak yorumladı. Bunlar aynı zamanda NATO’yu zayıflatmaktadır dedi.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken bunu reddetti ama İsveç’in NATO’ya üye olmasını onaylamadığı takdirde Türkiye’ye F-16 satışının bağlı olduğu iddiaları bir süredir dolaşıyor.
Tüm yönleri ile baktığımızda 11 Temmuz NATO Zirvesi insanlık tarihinin en kışkırtıcı toplantısı olmaya şimdiden aday olacağını söyleyebiliriz.
Peki 11 Temmuz’daki toplantı neden bu kadar önemli ABD, İsveç konusunda neden bu kadar ısrarcı? ABD İsveç ile geçtiğimiz aylarda savunma birliği anlaşması için müzakerelere başlamıştı. ABD NATO üyeliğini Türkiye’ye onaylatarak bu anlaşma ile hem İsveç’e silah satacak hem de vaat ettiği korumayı NATO ile sağlamış olacak. Aslında Rusya-Ukrayna arasındaki savaş silah satan ülkelere yarar sağlıyor.