Suriye'de Esad korkusu bambaşka bir dil geliştirdi! Muhbirlerden, gizli polislerden kurtulmak için böyle anlaşıyorlardı
Suriye'de Beşar Esad'ın devrilmesinin ardından halk rahat bir nefes aldı. 53 yıllık rejim sırasında halkın, Esad'ın polislerinden, muhbirlerinden kaçmak için kendi kendine bir 'kod dili' geliştirdiği ortaya çıktı. Senelerce bir nesilden diğerine ''Yerin kulağı var'' uyarısını aktaran halk, kendi arasında şifreli konuşuyordu. Esad rejimi yandaşlarının ise 'zulüm dili' vardı.
Suriye'de Esad rejiminin zulmü, halkın şifreli bir kod dili oluşturmasına neden oldu. Beşar Esad'ın devrilmesiyle rahat bir nefes alan halk, artık özgürce konuşabildiklerini ifade ederek, şimdiye kadar kendi aralarında geliştirdikleri şifreli cümlelerini ABD medyasından Washington Post'a anlattı. Esad rejiminin etkisini sürdürmek için korkuyu ilmik ilmik işlediğini belirten halk, kendi evlerinin oturma odalarında bile rahatça konuşamadıklarını bu yüzden aslında söyledikleri cümlelerin her birinin farklı anlama çıktığını açıkladı.
''AİLENİZE BİLE GÜVENEMİYORSUNUZ''
Baskı ortamında, çöpçülerin, sokak satıcılarının, iş arkadaşlarının, temizlik görevlilerinin muhbir olabileceğinden şüphelenen halk, sadece arkadaşları ve güvendikleri insanlar içinde şifreli dili kullanıyorlardı.
Şam'da yaşayan 26 yaşındaki Eymen Rifai, "Ülkedeki korku öyle bir boyuta ulaştı ki, sanki ailenize bile güvenemiyorsunuz" diyerek durumun içler acısı halini gözler önüne serdi.
'GÜZEL EL YAZISI' EŞİTTİR 'BU KİŞİ MUHBİR'
Sadece Şam'da değil, Lübnan'da ve Fransa'da da yaşadığını söyleyen 49 yaşındaki Maysoun, yurt dışındayken bile kimseye güvenemediğini, büyük bir Suriyeli grubunun içinde olduğu her an, gruptaki birinin "güzel el yazısı" olup olmadığını merak ettiğini anlattı. Çünkü "Bu kişinin el yazısı çok güzel" demek ''Bu kişi muhbir'' demekti.
'DOLAR' KELİMESİ HAPSE ATTIRIR!
Suriyeliler halka açık alanlarda 'dolar' kelimesini bile kullanamıyorlardı, bunun yerine 'yeşil' ya da 'maydanoz, nane' gibi benzetmeler üzerinden anlaşmaya çalışıyorlardı. Çünkü Esad rejiminin büyük bir bölümünde, yerel poundun döviz kurunu kontrol etmek amacıyla yabancı para ticareti yapmak yasadışıydı ve bunun cezası yıllarca hapis cezasıydı.
Esad rejimiyle beraber tutuklanma korkusu o kadar yaygın bir hale geldi ki 'hapishaneye girmek' yerine 'teyzenizin evine gitmek' diyorlardı.
REJİMİN DE ZULÜM DİLİ VARDI
Sadece halkın şifreli bir dili yoktu. Esad rejiminin yandaşları, polisler, askerler arasında da gizli bir kod dili vardı. Suriye'nin gizli polisi Muhaberat, birini sorgulamak veya cezalandırmak için çağırmak amacıyla onları "bir fincan çay" içmeye davet ediyordu.
"Kiminle konuştuğunu biliyor musun?" ifadesi ise birinin Esadlara yakın olduğunu belirtmek için kullanılan bir tabirdi.
Hapishanedeki 'ilk dayak olayına' ise 'resepsiyon partisi' deniyordu. Ardından gelen onlarca dayak ise 'özgürlüğün gerçek anlamı' olarak tanımlanıyordu.