Bakan Şimşek'ten dikkat çeken enflasyon ve hayat pahalılığı açıklaması
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, IICEC Konferansı'nda dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Bakan Şimşek, "Türkiye'de ciddi bir enflasyon, hayat pahalılığı sorunu var" ifadelerini kullandı.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, IICEC Konferansı'nda yaptığı açıklamalarda, Türkiye’nin ekonomik durumu ve küresel ekonomiye ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Şimşek, küresel büyümeyi sınırlayan yapısal faktörlerin bulunduğunu ve ABD’nin seçim öncesi taahhütlerinin gelişen ekonomileri olumsuz etkileyebileceğini belirtti. Ayrıca, Türkiye’nin dost ülkelerden tedarik gücünü korumasının önemine dikkat çekti, özellikle ABD’deki yeni yönetim ile bu ilişkinin daha da kritik hale gelebileceğini ifade etti.
"YAPISAL DÖNÜŞÜM TÜRKİYE İÇİN ZORUNLU"
Şimşek, küresel borç kaynaklı stresin arttığını ve birçok ülkenin borç faizlerine yaptığı ödemelerin, kritik kamu harcamalarının önünde olduğunu söyledi. Türkiye'nin ise yaşlanmadan zenginleşme fırsatını hala koruduğunun altını çizdi. Ekonomik büyüme potansiyelinin yüksek olduğunu belirten Bakan Şimşek, finansal koşulların şu an zorlayıcı olduğunu ancak bunun geçici olduğunu ve yapısal dönüşümün Türkiye için zorunlu olduğunu vurguladı.
Bakan, kısa vadede sanayicilerin sıkıntılarla karşılaşabileceğini kabul ederken, verimlilik artışı için iş dünyasını teşvik edeceklerini söyledi. 2024 yılı itibariyle özel sektörün hükümetin tavsiyelerini tam olarak dikkate almadığını belirten Şimşek, "Türkiye'de ciddi bir enflasyon, hayat pahalılığı sorunu var." diyerek bu sorunları çözmeye yönelik adımlar atacaklarını ifade etti.
ENFLASYON VE KİRA SORUNU
Enflasyonun düşüşe geçtiğini, hanehalkının enflasyon beklentilerinin yüksek olmakla birlikte azalmaya başladığını aktaran Şimşek, kira fiyatları ve ev sahipliği konusunda vatandaşların makul şartlarda barınma imkanlarını sağlayacaklarını söyledi. Ayrıca, bazı yönetilen fiyatların, özellikle akaryakıt fiyatlarının, enflasyonla uyumlu şekilde güncellenip güncellenmeyeceği üzerinde düşünülüyor. Son olarak, Bakan Şimşek, Türkiye’nin KKM (Kur Korumalı Mevduat) uygulamasından çıkışı sürdüreceğini, TL’ye güvenin arttığını ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın bu süreçte başarılı bir iş çıkardığını belirterek, sağlıklı ve rasyonel politikalarla yol alacaklarını ifade etti.
TÜRKİYE'NİN NET REZERVİ 50 MİLYAR DOLAR
Şimşek, istikrar ve reform programı OVP'nin içeriğine ve çalışmalarına ilişkin katılımcıları bilgilendirdi. OVP'nin nihai hedefinin sürdürülebilir yüksek büyüme ve daha adil gelir dağılımı olduğunu belirten Şimşek, bunun için temel eksenlerin fiyat istikrarı, mali disiplin, sürdürülebilir cari açık ve yapısal dönüşüm olduğunu dile getirdi.
Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Cari açık milli gelirin yüzde 0,8'ine düştü, büyük ihtimalle yılı 0,7 civarında kapatırız, gelecek sene beklendiği gibi petrol fiyatı düşük kalacaksa ve doğal gazda alıcı esas fiyatı belirleyecekse bizim cari açıktaki iyileşme geçici bir iyileşme değildir. Cari açıktaki iyileşmede tabii altının, enerji fiyatının etkisi var ama OVP'nin de etkisi var. Orta vadede yapısal dönüşümle cari fazlaya geçebiliriz. Rezerv konusu geçen sene büyük bir endişe konusuydu artık bir endişe konusu olmaktan çıktı çünkü Türkiye'nin net rezervi 50 milyar dolar civarına geldi. 50 milyar dolar oldukça iyi bir rakam, burada zirveyi 70 milyar dolarla 2011'de bulmuştuk, 2018’in başında 38 milyar dolar civarıydı dolayısıyla Türkiye rezerv konusunu bir endişe kaynağı olmaktan çıkarttı. Doğru politikaları devam ettirirsek bu rezervler kalacak ve ettireceğiz. Sağlıklı, rasyonel doğru politikalarla biz yolumuza devam edeceğiz. Rezerv yeterliliğini uluslararası standartlara göre aralık ayı itibarıyla yakalamış durumdayız."
"7 MİLYAR DOLAR DIŞ BORÇ FAİZİNDEN TASARRUF SAĞLAYACAĞIZ"
Şimşek, dış finansmana erişimde sorun bulunmadığına dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Diyorlar ki 'Sıcak para üzerinden bu program çalışıyor.' öyle bir şey yok. Tabii ki bütün ülkelerde bir miktar portföy yatırımları var, biz de portföy yatırımlarına açığız, bugün açılmadık. Bizim rezerv birikimimizin neredeyse üçte ikisinden fazlası orta uzun vadeli kaynaklar ve Türkiye içindeki portföy tercihlerinden kaynaklanıyor. Piyasalara şu mesajı verebilirim, bizim net bir şekilde ne üstü örtük ne de açık bir kur hedefimiz yok, bizim bir kur hedefimiz yok, olamaz da zaten. Bu sene çok ciddi bir fon akışı oldu, 110 milyar dolar döviz almak zorunda kaldık, buna rağmen yönettik. Bu kolay değil, fon akışını yönetmek apayrı bir şey beceri setini gerektiriyor, Merkez Bankası iyi bir iş çıkarttı. Kur korumalı mevduattan da çıkıyoruz, 110 milyar dolar azalttık, buradan da çıkış devam edecek. TL'ye güven arttı. TL'nin toplam mevduattaki payı yüzde 32 civarından yüzde 58 civarına çıktı, bu ciddi bir kazanım, bunu devam ettirmemiz lazım. Ülkemizin risk primi bize benzer ülkelere göre 10-11 kat daha hızlı düştü. Bir program olmazsa, bu programın dışarda, içerde bir karşılığı olmazsa gerçekten bu olabilir miydi. Gerçek anlamda bir karşılığı olan bir program var sonuç alıyoruz. 5 yıllık CDS'lerdeki bu düşüş bugünkü haliyle devam ederse, ki bence daha iyi olacak yıllık 7 milyar dolar dış borç faizinden tasarruf sağlayacağız."
Enflasyon beklentileri ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Şimşek, "Türkiye'de ciddi bir enflasyon sorunu var, hayat pahalılığı sorunu var ama zaten bu programın en temel hedefi fiyat istikrarını sağlamak. Bunun için para politikası, maliye politikası, yapısal politikalar, gelirler politikası, yönetilen yönlendirilen fiyatlar noktasındaki politikaların hepsi 2025 yılında dezenflasyonu destekleyici olacak. 2024 yılında enflasyon yüksek diyebilirsiniz, doğru ama yılın başında enflasyon yüzde 65 idi. Yılı yüzde 44-45 ile kapatırsak 20 puana yakın düşüş olacak ve bu kötü bir düşüş değil." diye konuştu.