Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Diyarbakır ziyaretinde ekonomiye ilişkin kritik açıklamalarda bulundu. Küresel sorunlardan kaynaklı sıkıntılı bir süreç içerisinde olduklarını belirten Yılmaz, Orta Vadeli Program için hazırlıklara başladıklarını, kamuda tasarruf tedbirlerinin önemli bir yer tutacağını söyledi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Diyarbakır ziyareti kapsamında, Kayapınar ilçesindeki bir otelde sivil toplum kuruluşu (STK) temsilcileri ve iş insanlarıyla bir araya geldiği buluşmada ekonomiye yönelik önemli mesajlar verdi.
Dünyada bir dizi gelişen sorunlardan kaynaklı ülkede sıkıntılı bir süreç içerisinde olduklarını vurgulayan Yılmaz, pandemi, bölgedeki savaşlar ve yüzyıllarda bir gelen afet gibi nedenlerin ekonomi üzerinde ciddi etkilerini ortadan kaldıracaklarını vurguladı.
Son seçimlerin kendilerine sağladığı siyasi istikrar ve güvenle birlikte 5 yıllık bir perspektifin önlerine açıldığını belirten Yılmaz, şunları kaydetti:
"Bu güven ortamında, istikrar ortamında orta vadeli programımızı hazırlıyoruz. Eylül ayının ilk yarısında inşallah bunu toplumla paylaşacağız. Bu çerçevede çeşitli kesimlerle istişareler yürütüyoruz. İşçi kesimiyle, işveren kesimiyle, tarım kesimiyle, farklı kesimlerle istişare ediyoruz. Sendikalarla, istişare ediyoruz. Buralardan elde ettiğimiz verilerle yine üç temel unsuru olan bir orta vadeli programı toplumumuzla paylaşacağız."
"Deprem belli kısıtlı bir süre etkide bulunacak. Dolayısıyla deprem etkisi hariç bütçe açığının milli gelirine oranlı Avrupa Birliği standartlarında tutma hedefimiz var. Bu anlamda, mali disipline önem veriyoruz. Gelir artıcı birtakım tedbirler aldık, onları harcama azaltıcı, tasarruf sağlayıcı tedbirlerle kamudaki özellikle tedbirlerle devam ettireceğiz. Amacımız, kamuda verimliliği, özel sektörde verimliliği daha da artırmak, serbest piyasa koşulları içinde, rekabetçi ortamda hem kamunun hem de özelin tasarruf gücünü artırmak. Toplam tasarrufumuzu böylece artırarak, cari açığı azaltmak ve kalkınmamızı daha sağlam, sağlıklı finansal kaynaklarla sürdürmek. İç tasarruflarınızı artırdığınız zaman, yatırımlarınızı da daha sağlıklı tasarruflarla finanse edebiliyorsunuz."
Türkiye'deki yaklaşık 20 milyon konutun üçte birinin dönüşmesi gerektiğini söyleyen Yılmaz, "Buradaki süreçleri hızlandırıp, riskli alanlarda dönüşümü sağlarsak yarın bir afet olduğunda Allah korusun; ne bir can kaybı olur ne de ciddi bir hasarla karşı karşıya kalırız. Bundan sonra buna daha fazla önem ve öncelik vereceğiz." dedi.
Diyarbakır'da terör sorunu nedeniyle birçok hizmetin aksadığını ve yatırımların bu bölgeden nasıl kaçıp başka bölgelere gittiğini, bölgede yaşayan insanların iyi bildiğini ifade eden Yılmaz devamında şöyle konuştu:
"Bu tehditlerin ortadan kalktığı, huzurun oluştuğu ortamda da en büyük faydayı burada yaşayan insanlarımız görüyor. Çukur hadiselerini hep birlikte hatırlıyoruz, başka hadiseleri hatırlıyoruz. Çok şükür şu anda Diyarbakır son derece huzurlu, bunu en iyi görebildiğimiz göstergelerden biri, gelen turistler. Geçen yıl Diyarbakır turistle dolup taştı."