Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü Humberto Lopez Türkiye ekonomisine ilişkin gelişmeleri değerlendirdi. Yeni ekonomi yönetiminin, atılması gereken doğru adımları attığını ifade eden Lopez “Türkiye'de enflasyonun 2024 ortasında zirve yapmasını ve sonrasında düşüşe geçmesini bekliyoruz” dedi.
Dünya Bankasi Türkiye Ülke Direktörü Humberto Lopez, Birlesmis Milletler Iklim Degisikligi Çerçeve Sözlesmesi 28. Taraflar Konferansi (COP28) kapsaminda bankanin Türkiye'deki yatirimlarini, yesil finansman ve Türkiye ekonomisindeki gelismelere anlatti. Lopez, yaptigi açiklamalarda TL’nin degeri ve enflasyon hakkinda konustu.
Dünya Bankasi kurulusu Uluslararasi Imar ve Kalkinma Bankasinin bu mali yilda Türkiye'ye sagladigi 2,5 milyar dolarlik finansmanin yüzde 80'inin iklim degisikligiyle ilgili azaltim ve adaptasyon projelerine yönelik oldugunu söyleyen Lopez, ayni zamanda iklim degisikligiyle mücadele için özel sektörü de harekete geçirmeye çalistiklarini dile getirdi.
Lopez, Türkiye'nin 2053'te net sifir emisyon hedefine ulasmasi ve sektörün dayanikliligini saglamasi için bugünkü net degeriyle 640 milyar dolarlik yatirima ihtiyaç duyulacagini ifade ederek, "Bu oldukça yüksek bir miktar ve bu yatirimlari yapmak kamu, özel sektör ve bizim gibi kuruluslarin birlikte çalismasini gerektirecek." diye konustu.
Türkiye'de iklim finansmanina yönelik projelerinden birinin yeni açiklanan Yesil Dönüsüm Fonu oldugunu animsatan Lopez, bankanin hali hazirda devam eden 17 milyar dolarlik programi kapsaminda da iklim degisikliginin önemli bir yer tuttugunu, ayrica deprem bölgesi ve ihracatçilara saglanacak desteklerin de oldugunu anlatti.
Lopez, Dünya Bankasinin eylülde açikladigi ve gelecek üç yil içinde saglanacak 18 milyar dolarlik ek finansman paketinden de temiz enerji projelerine finansman verilecegini belirterek, "Önümüzdeki üç yil için saglamayi planladigimiz ilave 18 milyar dolarlik finansmanin stratejik planlamasi olarak ifade ettigimiz sürecine basladik. Söz konusu 18 milyar dolar kapsaminda elektrik iletimi için 750 milyon dolarlik bir finansmanin hazirliklarini da baslattik." dedi.
Türkiye'nin temiz enerji yatirim hedeflerinin bankayi heyecanlandirdigini söyleyen Lopez, söyle devam etti: Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakani Alparslan Bayraktar, Türkiye'nin gelecek 12 yilda 60 gigavat kapasite olusturacagini açikladi, yani yillik yaklasik 5 gigavat kapasiteye denk geliyor.
Bu gelismekte olan ekonomiler arasinda bu alanda açiklanan en büyük hedeflerden birisi. Bu kapasite artisi 12 yilda yaklasik 100 milyar dolar yatirim gerektirecek. Bunun yaklasik 80 milyar dolari elektrik üretiminde, 10 milyar dolari iletim ve 10 milyar dolari da dagitim tarafinda. Türkiye'de elektrik üretimi ve dagitimi özel sektörde ancak iletim kamuda. Bizim odaklanacagimiz nokta da burasi."
Lopez, Türkiye'nin temiz enerji hedefleri için 12 yilda ihtiyaç duyulan 100 milyar dolarlik yatirimin 90 milyar dolarini özel sektörün yapacagina isaret ederek, "Türkiye, istikrarli bir makro duruma kavusarak bu tür gereken finansmanlari çekebilecektir." dedi.
Bu kapsamda Türkiye ekonomisinde atilan adimlarin dogru yönde oldugunun altini çizen Lopez, söyle devam etti: Yeni ekonomi yönetiminin atilmasi gereken dogru adimlari attigini düsündügümüzü banka olarak net bir sekilde dile getirdik. Bunu söyleyen sadece Dünya Bankasi da degil. Türkiye'nin 5 yillik kredi risk primi (CDS) su an 350 baz puanin altinda. Bu, henüz seçimden önceki dönemde 550 baz puanin üzerindeydi.
Kredi derecelendirme kuruluslarinin bazilarinin Türkiye'nin görünümünü yukari yönlü revize ettigini görüyoruz, bazi kuruluslar görünümü negatiften nötre çevirdi.
Geçen hafta, S&P Türkiye'nin (kredi notu) görünümünü duragandan pozitife çevirdi. Deutsche Bank ve JP Morgan gibi yatirim bankalari gelecek yil Türkiye tahvil piyasasinin çok hareketli olacagini söylüyor. Bu kuruluslar islerin dogru yönde gittigini görüyor."
Lopez, henüz istenilen noktaya ulasilmadigini ve bunun için biraz sabirli olmak gerektigini belirterek, "Bu isin güzelliklerinden biri de bu çembere girdiginizde, bir taraftan yatirimlar geliyor çünkü ekonomide istikrar saglaniyor diger taraftan kaynak akisi oldukça, durumu istikrara kavusturmak daha kolay oluyor. Bundan sonrasi biraz sebat gerektiriyor." dedi.
Merkez Bankasinin faiz artislariyla enflasyonla mücadele ettigini aktaran Lopez, su anda "muhtemelen piyasalarin faiz oranindaki artisin sinira ulasacagini düsünmeye basladigi bir noktaya gelindigini" ifade etti.
Lopez, liradaki deger kaybinin etkisinin enflasyona geçmeye basladigini görene kadar kararli olmak gerektiginin altini çizerek, sunlari kaydetti: Liradaki deger kaybinin etkisi enflasyona yansidiginda, para politikasi ve maliye politikasinin, enflasyonun biraz daha kabul edilebilir seviyeye geldigini görmesine ve biraz sabirli olmaya ihtiyaç var. Biz
Türkiye'de enflasyonun 2024 ortasinda zirve yapmasini ve sonrasinda düsüse geçmesini bekliyoruz. Banka olarak, gelecek yil sonunda enflasyonun yüzde 35-40'a gerileyecegini ve sonraki yil yüzde 15 seviyelerine inecegini öngörüyoruz. Açikçasi, bu gelismeler küresel ekonomide neler olacagina da bagli."
Google Play
App Store
Haberi Paylaş
15:06
İLGİLİ HABERLER
YORUM YAZ