Konut fiyatlarındaki artış, kredi faiz oranları ve ekonomik belirsizlikler, ev sahibi olmayı planlayanları düşündürüyor. Konut talebinin yüksek olması, inşaat maliyetlerinin artması ve üretim yetersizliğinden dolayı konut fiyatları artmaya devam ediyor. Yatırım danışmanı Mert Başaran, konut alımının doğru zamanını açıklayarak faizlerin düşmesi ve kredi koşullarının gevşemesi durumunda talebin artacağını ifade etti.
Son yıllarda konut fiyatlarındaki hızlı yükseliş, artan kredi faizleri ve ekonomik dalgalanmalar, birçok kişiyi “Şu an konut almak için doğru zaman mı?” sorusuna yöneltti. Gayrimenkul sektörü, enflasyon, döviz kuru ve inşaat maliyetleri gibi faktörlerden doğrudan etkilenirken, yatırımcılar ve ilk kez ev sahibi olmak için doğru zamanı kolluyor. Yatırım danışmanı Mert Başaran, piyasasının mevcut durumunu analiz ederek yatırımcılara ve ev sahibi olmak isteyenlere kritik tavsiyelerde bulundu. Peki, 2025 yılında konut almak için uygun bir dönem mi? İşte uzman cevabı.
Özellikle büyük şehirlerde konut fiyatlarının yükselmeye devam etmesi, kiraların artışı ve kredi faizlerinin gelecekte nasıl şekilleneceği gibi konular, ev sahibi olmayı düşünenleri endişelendiriyor. Faiz oranları, konut kampanyaları, konut kredisi avantajları ve piyasa koşulları hız kazanırken konut almak isteyenler için önemli ipuçları geldi. Peki, mevcut ekonomik göstergeler ışığında konut yatırımı yapmak mantıklı mı? Mert Başaran şöyle açıkladı.
Önümüzdeki 20-25 yıl engelleyemeyeceğimiz bir şekilde konut talebi olacak ve bundan dolayı da fiyatlar durmuyor artı inşaat maliyetlerin artması artı başka nedenler bir sürü nedenler daha var onları da sayarız ama bundan dolayı artı üretilemiyor vesaire fiyatlar artıyor. Bir de herkes aynı yerde sıkıntı o. Büyük şehirlere toplandık yine. Aslında çok yer var arazide çok, barınacak yerde çok ama kim gidiyor ki?
Şimdi tüm bunları sonucunda da bu konut işinin çözülmesi öyle kolay değil. Nasıl olacak? Yani anca insanların tekrardan kendi memleketlerine veya yeni istihdam alanlarına açılıp başka şehirlere gitmesi lazım. O da kısa vadede yapılan çözüm.
Ben Paris'te mesela fiyatları gezdim, baktım. Paris'te 250-300 bin dolara hem de böyle en merkezi, Zon 1, Zon 2'de yer bulabiliyorsun. Küçük buçuk buluyorsun. 300 bin dolar dediğin rakam 10 milyon. Bugün 10 milyona Etiler'de yer bulamıyorsun doğru dürüst yeni bina. Dolayısıyla şimdi bizim fiyatlarımız çok çok pahalı kaldı. Bundan dolayı şöyle bir sıkıntı oldu. 6 aydır bağıra bağıra yazıyorum. Fakat ciddiye alınmıyor. Bizim vatandaşımızın parası yurt dışına gidiyor ve dönmemek üzere gidiyor. İki nedenden dolayı gibi. Birincisi golden VİSA için gidiyor. Acayip pahalıya alıyoruz. Bu arada acayip zarar ediyoruz orada. Fiyatlar coştu orada da. Bu paralar gidiyor ve geri dönmeyecek.
Konut piyasası çok bozuk durumda şu anda. Dolayısıyla dünyada da burada da böyle bir sıkıntı vardı. Bizimkiler gidiyor oraya. İnşaat şirketleri bu sefer konut üretemiyor. Eskiden çarşaf çarşaf konut ilanı vardı. Artık yok. Eskisi gibi yok. Bunların hepsi bizim gelecekteki çok ciddi problemimiz. O yüzden acilen TOKİ'nin, KİPTAŞ'ın... Bunların çoğalması lazım. Konut bir barınmadır, ihtiyaçtır.
Piyasada yeteri kadar mal yok mal olmadığı için de aşağı tarafta inanılmaz bir evim olsun benim yoksa çocuğumun olsun kızımın olsun diyen bir
kesim var ve bunlar daha çok almak istiyorlar ama onu karşılayacak inşaatçılar da düşük rakama giremiyorlar.
Bütün Türkiye'de ortalama kiralar 10 - 15.000 lira civarındaydı. Nisan'dan itibaren zıpladı bütün kiralar. Çünkü bir yerde kiralar bu kadar çok artıyorsa ve ev fiyatları artmıyorsa bu şu demek; kiraya bu kadar talep varken insanların eve bu kadar ihtiyacı varken ev fiyatları çökecek diye ortalık kaynıyor. Dolar bazı veya enflasyon bazı aşağı inebilir ama TL bazı düşme şansı yok. Çünkü talebin çok fazla olduğunu ihtiyacın olduğunu görüyoruz. Şu an yine alamayan çok kesim var ama yarın bu düşüş başlarsa alabilir duruma geldiğinde o kiraya çıkanlar da yavaş yavaş ev almak isteyebilir. Sadece faizin düşmesi değil kredi koşullarının gevşemesi lazım ki konuta yönelik ciddi bir talep olsun.
Ezber var. Alalım mı almayalım mı, kısmı var. Yavaş yavaş bir sürü yerde fiyatta ciddi kıpırdanmalar var. Faizler düşer fiyatlar daha çok artar yerine koyamayız diye düşünerek alım yapıyorlar. Bu da fiyatlarda bir artış sağlıyor. Temmuz ayından itibaren konut satışları bir önceki yıla göre canlanmaya başladı. Fiyatlar da buradan canlanma eğilimini gösterdi son bir yılda 30 puan enflasyonun gerisinde kaldık.
Şimdi tekrar faiz oranlarının düşmesi ile faizde ve kur korumalı mevduatta yeterince kar elde ettiğini düşüren yatırımcı tip müşterinin portföy
kaydırmasıyla muhtemelen karşı karşıyayız. Yani şu an cebinde parası olan alım yapıyor. Benim param çok arttı diyor yavaş yavaş bozup buraya gayrimenkule geçmeye başlıyor. Talebi karşılayacak mal da yapılamıyor. Burada korkunç bir talep var.
Konut, yüksek faiz varken bankalar kredi vermezken insanlar almak istemezken alınır."