Türkiye'de altın piyasasında önemli değişiklikler yaşandı. Güncel altın gelişmelerini yorumlayan finans analisti İslam Memiş, 2030 yılına kadar yaşanacak radikal değişimleri anlattı. İthalat yasağı, işçilik maliyetleri ve yeni düzenlemeler altından satışını sınırlandırdı. "Perakende kuyumculuk yüzde 80 oranında kapanabilir" diyen uzman, "Büyük kuyumcu vitrinleri ve lüks mağazalar yerini küçük sarraf dükkanlarına bırakacak" açıklamasında bulundu. İşte gelecekte yaşanması beklenen dolar altın gidişatı ve finansal gelişmeler.
Türkiye'de altın piyasasında kapsamlı düzenlemeler yapılmaya başlandı. 2025'te astar ve çekili altınların satışı yasaklandı. Yatırımcılar için altına kambiyo vergisi getirildi. Güncel gelişmeleri yorumlayan finans analisti İslam Memiş, "2030 yılında perakende kuyumculuk yüzde 80 oranında kapanacak. Altın piyasası kurumsal firmalar ve zincir marketler üzerinden yönetilecek. Küçük dükkanlar ise gram altın, çeyrek altın ve Cumhuriyet altını gibi birikim amaçlı altınlar satacak" açıklamasında bulundu.
İslam Memiş'in açıklamaları şöyle;
"İki yıl önce, Türkiye’de altın ithalat yasağından dolayı bir kota uygulaması devreye girdi. Yurt dışından Türkiye’ye külçe altın girişi yasaklandı. Bu yasak nedeniyle 1 kilogram külçe altında 5.000 dolara kadar işçilik bedelleri görüldü. Daha sonra bu bedel 3.000 dolar seviyesine kadar geriledi. 2024 yılının son aylarında ise külçe altınlardaki işçilik 1.000 dolara kadar düştü. Bugünlerde ise işçilik maliyeti 900 dolar civarında seyrediyor.
Kaçakçılık tarafında ise ciddi bir artış yaşandı. Tüm dünya, Türkiye’yi konuşmaya başladı: “Neden bu kadar yoğun talep var? Neden her şeye rağmen, bu kadar işçiliğe rağmen Türkiye’de altın tarafında ciddi bir rağbet var?” diye sorulmaya başlandı. İthalat yasağı, kota uygulaması ve işçilik maliyetleri nedeniyle Türkiye’deki birçok atölye kapanmak zorunda kaldı ve yurt dışına taşındı.
Daha sonra, Hazine ve Maliye Bakanlığı devreye girerek altın grubuna belli bir standart getirme kararı aldı. Bu kapsamda ilk olarak 0,25 gram ve 0,50 gram altınlara üretim yasağı getirildi. Geçen yıl, Türkiye’de 0,25 gram ve 0,50 gram altınların üretimi ve satışı yasaklandı.
Vatandaşlar, genellikle düğün, nişan ve özel günlerde takı olarak takmak için bu küçük altınları tercih ediyordu. Alım gücünün düşük olması nedeniyle bu altınlar daha erişilebilirdi. Ancak üretim ve satış yasağı ile birlikte vatandaşlar bu altınlara ulaşamaz hale geldi. Böylece Türkiye’deki altın takı kültürü, örf, adet ve gelenekler tarihe gömülmüş oldu.
2025 yılına girilmesiyle birlikte yeni düzenlemeler devreye girdi. Geçtiğimiz hafta, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile şu karar alındı:
Ancak vatandaşların elindeki çekili altınları bozdurma yasağı getirilmedi. Yani, elinde çekili altın bulunduran vatandaşlar rahat olsun, herhangi bir problemle karşılaşmayacaklar.
Bununla birlikte, bankadan altın alım-satımı yapan yatırımcılar için binde 2 kambiyo vergisi getirildi. Bu, 1 gram altın başına yaklaşık 7 TL vergi anlamına geliyor. Artık bankalardan altın alan yatırımcılar, her işlemde bu vergiyi ödemek zorunda kalacak.
Yaklaşık 5 yıldır yeni dünya düzenini anlatıyorum. 2030 yılına kadar altın piyasasında radikal değişiklikler yaşanacak.
Altın piyasasındaki bu değişimlerin yanı sıra, jeopolitik gerilimler ve bölgesel savaşlar da yeniden gündeme gelmeye başladı. Piyasalarda her şey darmadağın bir hale geldi ve ciddi bir belirsizlik hakim oldu.
Her şey çok hızlı değişecek. 5 yıl kaldı. 2030’da sistem tamamen kurulmuş olacak. Karar verirken duygularla değil, mantıkla hareket etmek gerekiyor. Türkiye, gözde bir ülke haline gelecek. Ancak bakış açısına bağlı olarak bu durum fırsat da olabilir, tehdit de.
Fiziki varlıklarına sahip olanlar son nesil olacak. Tapu sahibi olanların son nesli biziz. Boşuna nefesimizi tüketmiyoruz. Siz de hazırlığınızı yeni dünya düzenine göre yapın. Türkiye’de şu anda herkes dilediği kadar fiziki altına ulaşma fırsatına sahip. Cadde ve mahallelerde yüzlerce kuyumcu var. Ancak 2030’a kadar bu sistem değişecek ve perakende kuyumculuk neredeyse tamamen sona erecek. O güne kadar vatandaşlar, ellerindeki varlıkları korumalı ve geleceğe hazırlıklı olmalı.