2023-2024 Eğitim ve Öğretim Yılının başlamasına sayılı günler kaldı. Özel okul ücretleri, okul malzemeleri derken servis ücretlerine yapılan zam da dudak uçuklatıyor. Veliler şimdiden kara kara düşünmeye başladı. Servis araçlarının sayısının az olması nedeniyle sorun yaşanırken büyük şehirlerde servisler neredeyse fiyatlarının özel okul fiyatına dayandı.
Okullarin açilmasina kisa bir süre kaldi. Yeni egitim ögretim yili hazirliklari devam ederken ögrencilerin masraflari da bu yil daha da katlandi. Okullar daha açilmadan kirtasiye, yol ve yemek derken masraflar dag gibi oldu.
Ankara Ticaret Odasi Baskan Yardimcisi Halil Ibrahim Yilmaz, her eylül ayinda Ankara’da ve Türkiye’de servis araçlarinin sayisinin az olmasindan dolayi sorun yasandigini belirtti. Servis ücretlerinin özel okul fiyatina denk geldigini dile getiren Yilmaz, her okul açilis döneminde bu konunun gündeme geldigini belirterek, servis ücretlerinin katlanarak arttigini dikkat çekti.
Veliler okul servis ücretine verilen ücretlere isyan ediyor. Neredeyse okul fiyatlarina denk servis fiyatlarinin ortaya çikmasindan dolayi özel egitim kurumlari servis araci yatirimina girmek zorunda kaliyor.
Yilmaz, egitim kurumlarinin asil isinin disina çikip servis yatirimciligi yapmasinin önüne geçilmesi gerektigini belirterek, söyle devam etti:
“Velilerden aldiklari tepkiler dogrultusunda, neredeyse okul fiyatlarina denk servis fiyatlarinin ortaya çikmasindan dolayi özel egitim kurumlari servis araci yatirimina girmek zorunda kaliyor. Hem servis araci yatirimi yapip bütün imkanlarini o servis araci üzerine koyup oradan ekmek yiyen arkadaslarimizin magdur olmamasi hem de egitim kuruluslarinin velilerden aldigi tepkiyi ortadan kaldirarak ögrencilerini daha konforlu, daha saglikli, daha güvenilir bir ortamda evine götürüp bu hizmeti sunabilmesi için meslek kuruluslari olarak ortak akilla bu sorunu çözmek zorundayiz. Bu kentin ihtiyacina göre tedbir almak zorundayiz. Geçici olarak ‘S’ plakali araçlarin hizmete alinmasi bir çözümdür, bu çözüm ‘c’ plakali araçlarin ekmegiyle oynanmasi degildir. Egitim kuruluslarinin da bu endisesini ortadan kaldirmak, bir milyonluk ögrenci nüfusumuzun bu sorununu çözmek ve 500 bine yakin emekçinin dogru bir serviste is yerine ulasmasini saglayabilmek için ülkenin baskentinin bu sorunu çözmesi gerekiyor. Hizmet kapasitesini yükseltmemiz, bundan kaçmamamiz gerekiyor.”
Ankara Ticaret Odasi Baskan Yardimcisi Halil Ibrahim Yilmaz, hem servisçilerin magdur olmamasi hem de ögrencilerin konforlu sekilde okula gitmeleri için çözüm bulunmasi çagrisinda bulundu.
ATO Baskan Yardimcisi Yilmaz, servis araçlarina iliskin sorunlarin genis çerçevede degerlendirilmesinin önemine vurgu yaparak, sunlari kaydetti:
“Bir ömür boyunca biriktirdigi emekle araç satin alip ‘C’ plakasina yatirim yapan esnaf odasina bagli bireyin hukukunu korumak ne kadar degerliyse, ticaret odasina bagli milyon dolarlik krediler çekerek servis araçlari alip bu hizmeti sunmaya çalisan, büyük riske giren tüccarlarin hukukunu korumak da o kadar degerli olmak zorunda. Bu kentte bin 700’den fazla egitim kurumu var. Buraya kaydolan çocuklarin sorumlulugu içerisindeki gidis gelis sürecini yönetmek için egitim kurumlarinin servis yatirimi yapmak zorunda kaldigi bir süreçte, bu kuruluslarin neden servis araci almak zorunda kaldigini da kendimize sormak zorundayiz. Isleri bu olmayan servis kuruluslari neden ‘C’ plakali araç almak zorunda kaliyorlar. Asil isi yapacak olan ulasim kuruluslarinin bu konuyla ilgili sorunlari çözmesi gerekiyor ki diger kuruluslar tedbir almak zorunda kalmasin. Ortak akilla çözecegiz. Sadece kendi penceremizden bakarsak bu sorunu çözemeyiz. Her 11 Eylül’de bu konu konusuluyor.” “Canindan daha degerli olan çocuklarinin okula gidis süreci istiraba dönmemeli”
Yilmaz, sunlari ifade etti:
“Canindan daha degerli olan çocuklarinin okula gidis süreci istiraba dönmemeli. Zaten okul fiyatlarina yaklasan bir servis ücreti var, hayat pahaliligi var. Tüm bunlarin üzerine bir de can güvenligi, çocugunu emanet edecek yapilarin stres içerisinde olmasi esnaf odasinin üyeleri kadar velilerimizi de ilgilendiriyor. Burada ötekini dinlemeden çözmeyecegiz. Hizmet isinde ‘rant’ kelimesi kuramazsiniz. Elbette iasemiz önemlidir, ekmegimiz her seyden önemlidir. Ama can emanet edilen yapilar canin hukukunu ranttan önce düsünecekler, ondan sonra magduriyet. Bu toplum o esnafin magduriyetini düsünmeyecek bir toplum degil. Elbette yakit fiyatlari artti, o esnaflarimiz zor durumda ama bir esnafin hukukunu korurken digerini gömmeyecegiz. Ikisinin birden hukukunu korurken kamunun hukukunu yok saymayacagiz. Orada da yeri geldigi zaman yeni hizmet araçlarinin sisteme girmesine itiraz etmeyecegiz, çünkü nüfus artiyor. Tüm bunlari yaparken de egitim hizmeti veren özel egitim kurumlarinin amacinin disinda dikkatini dagitarak bu alandaki açigi kapatmasiyla ilgili sorumluluk almasinin önünü açmamaliyiz. Hepsini ayni anda konusacagimiz bir iklim olusturmak zorundayiz ki her eylül bu travmayi yasamayalim.”