Asgari ücret, memur ve emekli maaşı zamlarının sıklıkla konuşulduğu bu dönemde özel sektör çalışanları da gözünü ocak zamlarına çevirdi. Enflasyon yüzünden beklediğini zam dönemlerinde alamayan çalışanlar son dönemlerde özel sektörde kalıcı iş yaşamı sürdüremiyor. Son yıllarda şirketlerde ücret hareketliliği hızlanınca özel sektörde zam hesapları da başladı. İşverenler kıymetli çalışanlarını kaybetmemek için yüzde 50 zammı bütçelemeye başladı.
Milyonlarca çalisan özel sektörde maaslara yapilacak zamlara odaklandi. Gözler öncelikle asgari ücret zam görüsmelerine çevrilirken sirketlerin maas hazirliklari ile ilgili çalismalar da yakindan takip ediliyor. Son yillarda enflasyon yüzünden eriyen maaslar yüzünden sirketlerde ücret hareketliligi hizlandi.
Belirsizlik, savas dönemi fiyatlamalari ve enflasyon endiselerinin arttigi bir döneme girilirken bu sisli ortamda yapiyi dogru rotada götürecek kiymetli çalisanlari elde tutmak artik çok daha kritik görülüyor.
Yetenek açiginin dünyada oldugu gibi Türkiye’de de çok ciddi bir sorun oldugunu söyleyen piyasa ücret arastirmalari sirketi Mercer Türkiye’nin CEO’su Dinçer Güleyin, “Oyunun kuralini su anda çalisanlar koyuyor” dedi.
Ücret zamlarindan bagimsiz, ücret hareket hizinin tüm sektörlerde arttigini belirten Güleyin, "Açiklanan enflasyon ile yasanan enflasyon arasinda ciddi bir fark oldugu için sirketler artik maas zamminda açiklanan enflasyon rakamlarini esas almamaya basladi. Son bir senedir en önemli parametre asgari ücret artis orani oldu. Somut örnek vereyim, brüt asgari ücret son bir senede yüzde 100 artti, sirketlerin son bir yillik artisi ise yüzde 97’lerde. Gelecek yil için enflasyon hedefi yüzde 33 ila 40 iken sirketler gelecek yil için yüzde 50 seviyesinde bir ücret artisi planlamasi içindeler.” diye konustu.
Tüm sektörlerin artik hedefin üzerinde bir zam için çalistigini belirten Güleyin, “Kurumlar simdilerde 2024 bütçelerini yüzde 50 ücret artisina göre yapiyor.” dedi. Güleyin sirketlerin insan kaynaklari açisindan içinde bulundugu durumu söyle anlatti:
“Belirsizligin arttigi, öngörülebilirligin zorlastigi bir süreç içindeyiz. Bu bir süre daha devam edecek gibi görünüyor. Siyasi çalkantilar, savaslar tüm sirketlerin mevcut islerine bir daha bakmasini gerektirdi. Gelecek ile ilgili stratejileri 3-5 yildan, su ana geri çekti. Bazi isler ikinci plana atildi, yeni is alanlarina konsantre olunmaya baslandi, ya da sirketler mevcut islerine devam edebilmek için neler yapmalari gerektigine odaklandilar. Bütün bu gelismeler getirdi yine merkeze insani koydu. Ama gelismeler yeni beceri setleri gerekliligini de ortaya çikardi.”
Dinçer Güleyin, yetenek kitliginin yasandigina dikkat çekerek “Sirketler bugünkü ve gelecek isleri için ihtiyaç duyduklari beceri setlerinin ne oldugunu ve bunlara ne kadar sahip oldugunu ögrenme ihtiyacina girdi, simdi gündem bu. Müthis bir yetenek kitligi var; sadece Türkiye ‘de degil tüm dünyada. Bazi ihtiyaçlar var ama bu ihtiyaçlari karsilayacak yetenek havuzu tüm sirketlerin ihtiyaçlarini karsilayacak derinlikte degil. Burada bir mücadele basladi. Genç jenerasyonun beklentileri, sirketlerin beklentileri, bunlar hep degisti…” diye konustu.
Çalisan sadece ücret artisi da istemiyor. Ayni zamanda sirket politikalarinda refaha önem veren sirketler de yetenekler tarafindan tercih ediliyor. Dinçer Güleyin, “Çalisanlar “Benim refahima önem veren, gelecegime önem veren kurumlarda çalismak istiyorum” diyor. Burada refahtan kasit sadece maas degil. Çalisanlarinin refahina önem veren sirketlerin, kiymetli elemanlari çekebilme olasiligi 7 kat daha yüksek. Bu yüzden su anda tüm sirketler çalisan deneyimini yeniden tasarlamaya konsantreler.” dedi.
Özellikle Türkiye’deki çalisanlarin yüksek enflasyon yüzünden son dönemde ücreti ön plana aldiklarini belirten Güleyin, “Dogru, maas beklentiyi karsilamadigi sürece yan haklar belirleyici olmaktan uzaklasti. Su anda ülkemizde ücret en ama en kritik konu. Geride biraktigimiz 2 yil böyle idi. Önümüzdeki birkaç sene daha böyle olacak” dedi.
Sirketlerin bu gençleri cezbedebilmek için yöntem arayisina girdigini belirten Güleyin yeni trendleri anlatti:
“Örnegin beceri bazli ücretlendirmeye geçmek için hazirlik yapan sirketler var. Degerlendirme merkezlerinin kurulmasi ve bu sayede beseri sermayenin olgunlugunu ölçme, ihtiyaçlari belirleyip aradaki farki kapatmak için stratejiler gelistirme kritik bir konu haline geldi. Performansa dayali ödüllendirme sistemleri kurmak da son dönemde çok sik karsilastigimiz talepler arasinda.”
-Gençler yilda bir, alti ayda bir gerçeklestirilecek performans degerlendirmelerinden ziyade hemen simdi, aninda bir geri bildirim bekliyor.
-Ücret artislarinda 6 ay ya da 1 yil artik çok uzun bir süre. Neden önemli bir katki yaptiginda çalisanimizi hemen bir ücret artisi ile ödüllendirmeyelim? Bu, su siralarda insan kaynaklarinin yeni konularindan biri.
- Esnek yan haklar konusunda da önemli bir gelisme var. Sirketlerin son dönemde en çok aradigi özelliklerden biri ögrenme çevikligi.
-Ögrenecegiz, unutup yeni bir sey ögrenecegiz. Ögrenme çevikligi kritik bir konu.
-Çalisanlar artik topluma katki saglayan bir kurumda çalismak için daha güçlü bir niyet gösteriyor.