Suriye’de yıllardır süren iç savaş ve uluslararası yaptırımlar, ülkenin ekonomisini çökertirken, halkı derin bir yoksulluk ve acıya sürükledi. Ancak 8 Aralık 2024’te Beşar Esad rejiminin sona ermesiyle yeni bir dönem başladı. Muhalif grupların ortak hareketi ve büyük devletlerin desteğini çekmesiyle 53 yıllık Esad yönetimi yıkıldı. Türkiye, Suriye’nin toprak bütünlüğünü ve halkın refahını önceliklendirerek, ülkenin yeniden inşası için önemli adımlar atıyor. Tgrthaber.com Özel Haberler ekibi, Türkiye’nin bu süreçteki rolünü detaylarıyla aktardı.
Suriye’de uzun yıllar süren iç savaş ve ağır uluslararası yaptırımlar, ülke ekonomisini büyük bir çöküşe sürükleyerek halkı derin bir yoksullukla baş başa bıraktı. Ancak 8 Aralık 2024'te Beşar Esad rejiminin sona ermesiyle Suriye için yeni bir dönem başladı. Muhalif grupların birleşmesi ve büyük devletlerin desteğini çekmesiyle, 53 yıl süren Esad yönetimi tarihe karıştı. Türkiye, Suriye’nin toprak bütünlüğünü koruma ve halkın refah seviyesini yükseltme hedefi doğrultusunda önemli adımlar atmaya başladı.
Tgrthaber.com Özel Haberler ekibi, Türkiye’nin bu kritik süreçteki rolünü ve bölgede yaşanan ekonomik gelişmeleri detaylı bir şekilde anlattı.
Suriye’de yaklaşık 15 yıl boyunca süren çatışmaların aslında bir iç savaş olmanın ötesinde, bir halkın zulme karşı verdiği mücadele oldu. Esad rejimi, büyük devletlerin desteğiyle ağır silahlarla donanırken, masum siviller hayatta kalma mücadelesi veriyordu. Bu süreçte 600 binden fazla sivilin hayatını kaybettiği ve 10 milyona yakın kişinin evlerinden edildiği biliniyor. Türkiye, bu süreçte Suriyeli sığınmacılara kapılarını açarak onlara güvenli bir liman sundu.
8 Aralık 2024’te, HTŞ ve diğer muhalif grupların ortak hareketi ve uluslararası desteğin kesilmesiyle Esad rejimi resmen sona erdi. Yeni kurulan geçici hükümetin başına Ahmed eş-Şara geçti.
Şara ve ekibi, ülkelerinden uzakta yaşayan Suriyelilere sürekli olarak "evinize dönün" çağrısında bulunuyor. Vatanlarından uzakta yaşayan Suriyelileri ülkeye geri çağırmasındaki sebep ise yeni bir düzen kurmak.
Suriye'nin yeniden ayağa kalkması için en kritik konuların başında ekonominin geldiğini ifade eden Özel Haberler ekibi; yeni yönetim ülkenin refah seviyesini yükseltmeyi hedeflerken, bu hedef doğrultusunda somut adımların atıldığını söyledi. "Bankaların yeniden faaliyete geçmesi, havalimanlarının açılması ve ticaretin hareketlenmesi, ekonomik toparlanma yolunda önemli gelişmeler olarak değerlendiriliyor." ifadesini kullandı.
Son verilere göre, yeni yönetimin kontrolü ele almasından bu yana 90 bine yakın Suriyeli, güvenli ve sağlıklı bir şekilde ülkelerine geri döndü. "Geçtiğimiz haftalarda Suriye’nin çeşitli bölgelerinde bulunduk. Gerçekleştirdiğimiz ziyaretler sırasında, Suriyelilerin Türklere karşı ne kadar minnet ve saygı gösterdiğine şahit olduk. Türk olduğumuzu duyan hemen yanımıza gelip elimizi sıkarak; 'bizi uzun zamandır siz misafir ettiniz, şimdi ülkemiz özgürleşti ve geri döndük. Siz de istediğiniz kadar burada kalabilirsiniz.' İfadelerini kullandılar."
"Azez bölgesinde inşa edilen 1400 konutun açılışına katıldık. Yaklaşık 10 bin kişinin barınacağı bu konutlar, aynı zamanda bir okul, hastane ve rehabilitasyon merkezi gibi temel hizmetleri de içeriyor. Yapımı gerçekleşen bir okulun içine girdim. Masa tenisi görünce orada bulunan çocuklarla oynamak istedim. Masanın köşesinde 'Gençlik ve Spor Bakanlığı' yazısı beni hem mutlu etti, hem de gururlandırdı. Zira Cumhurbaşkanımızın her zaman ifade ettiği 'Mazlumun yanında zalimin karşısındayız' cümlesinin somut olarak hayata geçtiğini de anladım. Türkiye ve Katar’ın iş birliğiyle inşa edilen bu yaşam alanlarında Suriyelilerin güvenli ve sağlıklı bir yaşam sürmeleri amaçlanıyor." dedi.
Türkiye, Suriye’de sürecin başından bu yana toprak bütünlüğünün korunmasını ve sivillerin güvenliğinin sağlanmasını öncelik olarak belirledi. Bu doğrultuda, hem insani yardımlar hem de altyapı projeleri ile Suriyelilerin yaşam standartlarını yükseltmeye yönelik adımlar atılıyor. Türkiye’nin bu süreçte aktif rol almaması durumunda, bölgeye başka güçlerin girmesi kaçınılmaz olacaktı. Türkiye’nin tarihi sorumlulukları çerçevesinde attığı adımlar, bölgedeki istikrarı destekleyici bir unsur olarak ön plana çıkıyor.
Halep’te görüştüğümüz Suriyeliler, Türkiye’de yaşayan akrabalarıyla sürekli iletişim halinde olduklarını ve yakın zamanda birçok kişinin ülkesine dönmeyi planladığını ifade etti. Yaz aylarının gelmesiyle birlikte geri dönüşlerin hızlanması bekleniyor. Bölgedeki Suriyeliler, Türkiye’nin misafirperverliği için minnettarlıklarını dile getirerek, "Uzun yıllar bizi ağırladınız, şimdi ülkemize döndük. Siz de burada her zaman misafirimizsiniz" sözleriyle duygularını paylaştılar.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Ahmed eş-Şara arasındaki görüşmede de, güvenliğin ve ekonomik istikrarın sağlanmasına yönelik ortak adımların değerlendirildiği belirtildi. Türk iş insanlarının Suriye’ye yapacağı yatırımlar, ülkenin ekonomik toparlanmasına büyük katkı sağlayacak. Halep’te ziyaret ettiğimiz bir Türk tekstil atölyesi, savaşta eşlerini kaybetmiş kadınları istihdam ederek hem ekonomik kalkınmaya katkı sağlıyor hem de sosyal dayanışmayı destekliyor. Bu tür girişimlerin artmasıyla, işsizlik sorununun ortadan kalkması ve ekonomik refahın artması bekleniyor.
Suriye’nin yeniden inşa sürecinde Türkiye’nin desteği, bölgenin geleceğini şekillendiren en önemli faktörlerden biri olarak öne çıkıyor. Ekonomik kalkınma ve güvenliğin tesis edilmesiyle birlikte, Suriyelilerin ülkelerine dönüş süreci hız kazanacak ve yeni Suriye, Türkiye ile birlikte büyümeye devam edecek.