Bolu'daki yangında onlarca kişiyi kurtaran görevlilerden yürek yakan sözler: İnsanlar 37 bin liraya kefenini aldı
Bolu Kartalkaya'daki bir otelde yaşanan ve 76 kişinin kişinin hayatını kaybettiği yangın faciasında onlarca kişinin hayatını kurtaran otel çalışanlarının ifadeleri yürekleri yaktı. Yardım çığlıklarının hala kulağında çınladığını söyleyen bir görevli, "İnsanlar burada 37 bin liraya kendi kefenini satın aldı" dedi.
Bolu'da Kartalkaya Kayak Merkezi'ndeki Grand Kartal Otel onlarca kişiye mezar oldu. Otelde gece yarısı çıkan yangında 76 kişi hayatını kaybetti, 51 kişi de yaralandı. Türkiye'yi sarsan acı olay nedeniyle bir günlük milli yas ilan edilirken, felaket sırasında yaşanan can pazarına şahit olan görgü tanıklarının ifadeleri yürekleri dağladı. Otelde çıkan yangında konukları kurtarmak için çabalayan otel görevlileri yaşadıklarını anlattı.
"YARDIM ÇIĞLIKLARI HALA KULAĞIMDA ÇINLIYOR"
Otel görevlisi Halil Gümüş, gece uyandıktan sonra çalışma arkadaşlarıyla oteldeki yangına ilk müdahaleyi kendilerinin yaptığını söyledi. Gümüş, "Çığlık sesleriyle uyandım. Aslında o sesler hala kulağımda çınlıyor. İnsanların 'Kurtarın beni' demekten başka hiçbir çaresi yoktu." dedi.
"YORGAN AÇTIK, ATLAMAK İSTEYENLER OLDU"
Buldukları merdivenlerle konukları tahliye etmeye başladıklarını dile getiren Gümüş, "Üst katlardan tahliyeyi yapamadık çünkü bu bizim için çok zordu. Yorgan açmaya başladık. Atlamak isteyenler oldu, kendi imkanlarımızla atlamayı önlemeyi denedik. Çünkü 3 yaşındaki çocuk sallandırılıyordu, dumana maruz kaldı. İki ekibe bölünerek kendi imkanlarımızla müdahaleye başladık. Yaklaşık 25 kişi kurtardık." ifadelerini kullandı.
"İNSANLAR 37 BİN LİRAYA KENDİ KEFENİNİ SATIN ALDI"
Yangın çıktığında otelde yaklaşık 240 kişinin konakladığını ifade eden Gümüş, "Tabiri caizse 37 bin liraya burada can pazarı yaşandı. İnsanlar burada kefenini 37 bin liraya satın aldı. Kendi kefenlerini. Burada benim vicdanım rahat değil, kaldı ki buranın sahibinin vicdanı rahat olsun." diye konuştu.
"AŞAĞI ATLAYIP ÖLENLER OLDU"
İtfaiye gelene kadar arkadaşlarıyla konukları kurtarmaya çalıştıklarını anlatan otel personeli Kemal Gümüş ise o anlara ilişkin, "Birçok kişi kurtulmak için atladı. Bir hemşire arkadaşımız vardı, rahmetli oldu. Allah rahmet eylesin. Yangından korkup kendini aşağı attı" diye konuştu.
Yangının çok geç fark edildiğini söyleyen Gümüş, "Ahşap bir bina. Yangın alarmı olsa bu kadar insan vefat etmezdi. Yani var ama çalışmıyor. Hani insanların çoğu zaten dumandan öldü. Dumandan ölmeyenler aşağı atladı. Korkudan aşağı atladılar zaten." açıklamasında bulundu.
"İNSANLARI KURTARIRKEN FENALAŞTIM, DUMANDAN ZEHİRLENDİM"
Otelde temizlik görevlisi olarak çalışan Neçirvan Öner de otelin giriş kapısını göstererek, şunları kaydetti:
"Yüzüme bir maske aldım, maskeyi ıslatıp içeri girdim. Çocuk sesleri geliyordu. Yanıma 2 çocuk aldım. Çocukların ailesine de arkamdan ışık tutarak, 'Beni takip edin' dedim. 2,5-3 dakika ben o dumanın içinde kaldım. Dışarı çıktığımda aileyi direkt ambulans görevlilerine teslim ettim. Sonra içeri tekrar gidip bakacaktım. Çünkü daha sesler geliyordu ilk kattan. Sonra benim başım dönmeye başladı. Fenalaştım, dışarı çıktım. Yan binaya geçtim. Biraz soluklanayım dedim. Dumandan zehirlenmişim. Arkadaşım gelmese, beni öyle fark etmese belki ben şu an burada yaşıyor olmayacaktım. Beni sırtına aldı, ambulansa taşıdı."
"YAŞIYORSAM BU CANI SANA BORÇLUYUM"
Otel içerisinde insanların dumandan yollarını bulamadıklarını, otelin arka yüzüne konumundan dolayı müdahale edilemediğini ve otelde yangına karşı alınan önlemlerin yetersiz olduğunu anlatan Öner, "Düzgün bir yangın merdiveni yok, katlarda yangın tüpleri yok, yangın alarmları çalışmıyor." dedi.
Öner, otelin en üst katında kalan bir misafirin kurtulma sürecine ilişkin yaşananları şu sözlerle dile getirdi:
"İtfaiyenin geldiğini söyledim, çarşafları ıslatıp kapının kenarlarına ve altına koymasını istedim. Hiçbir şekilde boşluk olmaması gerektiğini anlattım, adam dediğimi yaptı. Bugün hastanede bana, 'Ben yaşıyorsam bu canı sana borçluyum. Hiçbir önlem yoktu, benim çocuklarım olmasaydı ben de kendimi aşağı atacaktım' dedi. İtfaiye tarafından sepetle alındılar."
"ÇIĞLIKLARA UYANDIK"
Yangından kurtulan ve ismini vermeyen bir kadın, "Çığlıklara uyandık, ne olduğunu bilmiyoruz. 'Yangın var, tahliye ediyoruz oteli.' dediler. Bağrışmaya çıktık, biz 2. kattaydık. Benim gördüğüm yangın 4 ve üzerindeki kattaydı. Zaten hava rüzgarlıydı ve çok kötüydü." şeklinde konuştu.
"EN ÇOK ETKİLEYEN BİRBİRİNE BAĞLANMIŞ ÇARŞAFLAR"
Çevredeki diğer otellerden birinde çalışan Barış Özcan, yangını duymalarıyla uyandıklarını ancak ellerinden bir şey gelmediğini dile getirdi. Gecenin bir yarısında insanların uykularında hayatlarını kaybettiklerini anlatan Özcan şu ifadeleri kullandı:
"En çok etkileyen de birbirine bağlanmış çarşaflar var. İnsanlar can havliyle dışarıya çıkmaya çalışmışlar. Yani bilanço gerçekten çok ağır. Keşke elimizden bir şey gelse ama gelmiyor. Biz de karşı otelin çalışanlarıyız. Yardım için buraya geldik, bir kova su bile dökebilsek içimizi rahatlatacaktı."