Bolu Kartalkaya'daki yangın faciasında görgü tanıkları yaşadığı dehşeti anlattı: Battaniye getirin, bebeğimi atacağım
Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi'ndeki bir otelde çıkan yangın faciaya yol açtı. Çok sayıda ölü ve yaralının olduğu yangında yaşanan dehşeti görgü tanıkları anlattı. Bazı müşterilerin camlardan atladığını söyleyen bir otel çalışanı, "Bir adam bebeğini sarkıttı, 'battaniye getirin tutun, bebeğimi atacağım' dedi bize" ifadelerini kullandı. Cenazelerin çıkarılmasına yardımcı olduklarını söyleyen bir başka görgü tanığı ise "İnsanlar gözümüzün önünde can verdi, psikolojimiz bozuldu" şeklinde konuştu. İşte görgü tanıklarının ağzından felaketin detayları...
Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi'nde otelde gece yarısı çıkan yangın faciaya dönüştü. Kısa sürede otelin büyük bölümünü saran yangında can pazarı yaşandı. Otelde kalan vatandaşların kimi camlardan aşağı atlarken, kimisi de çarşafları camdan sarkıtarak kurtulmaya çalıştı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Kartalkaya Kayak Merkezi'nde otelde çıkan yangında hayatını kaybedenlerin sayısının 66'ya, yaralı sayısının ise 51'e yükseldiğini açıkladı.
"BATTANİYE GETİRİN, BEBEĞİMİ ATACAĞIM"
Kartalkaya'daki yangında yaşanan dehşeti görgü tanıkları anlattı. Görgü tanıklarından Barış Salgür, yandaki otelde çalıştığını, mesaisi bittikten sonra odasına geldiğini, sesler üzerine dışarı çıktığında herkesin pencereden "imdat" diye bağırdığını gördüğünü söyledi.
Telaşlandıklarını, otelin üst tarafında dumanları gördüğünü aktaran Salgür, "İp, yastık, yorgan getirdik. İtfaiye bekliyorduk, herkes orada bağırıyordu. 2 saat falan sürdü. İtfaiye gelmeden üst kısım yanmaya başladı. Orada 2 kadın vardı. Direkt kendilerini attılar. Bir adam bebeğini sarkıttı, ’battaniye getirin tutun bebeğimi atacağım’ dedi bize. İtfaiye geldiği zaman bizi geri çektiler, itfaiye müdahale etti. Biz ipi atabildiğimiz kadar ileriye atmaya çalıştık. Orada yaşlı adam vardı, o bağladı. Tutunmaya çalıştı ama eli kaydı düştü, ayağı kırıldı. Ona yardımcı olmaya çalıştık." diye konuştu.
CENAZELERİ ÇIKARDILAR
Yardıma gelenlerden İdris Bilgin de sabah saat 06.00 sıralarında bölgeye vardığını, cenazelerin çıkarılmasına yardımcı olduğunu anlattı.
Yandaki otellerden battaniye alarak bölgeye getirdiğini ifade eden Bilgin, "Geldiğimde otel yanıyordu. Ekipler yangını söndürmeye çalışıyordu. Elimizden geldiği kadar yardımcı olmaya çalıştık." dedi.
"İNSANLAR GÖZÜMÜZÜN ÖNÜNDE CAN VERDİ"
Bölgedeki otellerden birinde konaklayan Ali Atmaca da insanların sesine kalktıklarını, yardım çığlıklarını duyunca aşağıya indiklerini söyledi.
İnsanların yangının dehşetiyle camlardan atladığını aktaran Atmaca, yardımcı olmak için yatak getirerek yere koyduklarını kaydetti.
Atmaca, böylece insanların sert zemine düşmesinin önüne geçmeye çalıştıklarını dile getirerek, "Çabamız ne kadar faydalı oldu, onu bilemiyorum. Gözümüzün önünde insanlar can verdi, bu durum psikolojimizi bozdu. Sonra itfaiye geldi ama otelin yüksek olması itfaiyenin çalışmasını zorlaştırdı. Biz de yardımcı olmak için battaniye, yatak getirdik. İnsanlar çocuklarıyla pencereden atlamayı düşünüyordu. 'Battaniye falan getirin.' diyordu, Allah'tan o ara itfaiye geldi de çocuğu kurtardı. Kurtarma çalışmaları hızlı olsa da alan geniş olduğu için çoğu insan gözümüzün önünde can verdi." ifadelerini kullandı.
"NE OLUYOR NE BİTİYOR BİZ DE BİLMİYORUZ"
Çok sayıda kişinin hayatını kaybettiği ve yaralandığı olay sonrası, yakınlarına ulaşamayanlar hastanelere akın etti. Yakınlarının fotoğraflarını hastane personeline gösteren vatandaşlar, onlardan bir haber almaya çalışıyor. Hastane önünde yakınından haber almak için endişeli bekleyişini sürdüren Oktay Ateş isimli bir vatandaş şöyle konuştu:
"Tanıdıklar var, arkadaşlarımız var, yüce Rabbim hepsine yardım etsin, bizler de şok içindeyiz. Gece geç yattım. Son dakika olarak gördük. Elimizden bir şey gelmiyor. 40 kilometre uzaklıkta, itfaiye bile zor gitmiş. Takdiriilahi mi diyelim ihmalkarlık mı diyelim. İnşallah en yakın zamanda sevdiklerimizden haber alırız. Geçmiş olsun, ölenlere de Allah'tan rahmet diliyorum. Çevre illerden devamlı araçlar geliyor. Hastaneden bilgi akışı yok. Kimse hiçbir şey söylemiyor. Ne oluyor ne bitiyor biz de bilmiyoruz" dedi.
"İNSANLAR ÇIĞLIK ÇIĞLIĞAYDI, ÇARŞAF SARKITTILAR"
Yangının çıktığı Kartalkaya Kayak Merkezi'ndeki otelin 3'üncü katında konaklayan otelin 3'üncü katında konaklayan Atakan Yelkovan isimli bir müşteri, yaşadığı dehşeti şöyle anlattı:
"Tanıdıklarım kurtuldu ama ben yine de bekliyorum. İçeride önemli eşyalarımız var, hem onları belki kurtarabiliriz hem de içeriden haber alırız diye bekliyoruz. Yangın kokusunu eşim aldı. Biz kısmen erken indik. Alarm çalmadı. 2 kat yanıyordu herhalde. Biz üst kata çıkmaya çalıştık ama çıkamadık, alevler vardı. Alt kata indik. Sonra buraya geldik. Etrafta itfaiye de yoktu. İtfaiyenin aşağıdan gelmesi yaklaşık 1-1,5 saat sürdü. Bu sırada 4'üncü, 5'inci katlar yanıyordu. Üst katlardaki insanlar çığlık çığlığaydı. Çarşaf sarkıttılar, kimisi içeri girmeye çalıştı, kimisi atlamaya çalıştı. Çocuğu içeride olan, arkadaşı içeride olan vardı. Yangın merdiveni yoktu. Biz 3'üncü kattaydık."
"OTELİN YÜZDE 90'I DOLUYDU"
Otelde çalışan Kadir Kocadurmuş, yangın olduğunda uyuduğunu, ustalarının gelip "yangın var" dediğini ve kapılara vurarak kendilerini uyandırdığını söyledi. Daha sonra hemen yataktan kalkıp sadece telefonunu yanına aldığını anlatan Kocadurmuş, "Dışarı çıktım, her yer dumandı. Bizim katta herhalde 15-20 kişi vardı, hepimiz çıktık. Dumandan etkilendik biraz." dedi.
Kocadurmuş, "Çalışanlar misafirleri kurtarmaya çalıştı mı?" sorusuna, "Evet çalıştı. Ustalar olsun, arkadaşlar olsun, hep kapılara vurduk. Uyuyanları uyandırdık, dışarı çıktılar." yanıtını verdi.
Yangın sırasında elektriklerin gittiğini ve asansörün kullanılamadığını aktaran Kocadurmuş, otelin yüzde 90'ının dolu olduğunu söyledi.
"YANGINI MUTFAKTAKİ AŞÇI FARK ETMİŞ"
Muzaffer Çiğ de yaşadığı olayı, "Ben uyuyordum, arkadaşlar bağırdı. Yangın merdiveni olmayınca biz de merdivenlerden koşarak gittik. Ortalık dumandı. Duman olduğu için odaları boşaltmak zorunda kaldık. Dışarı çıktıktan sonra uzaklaştım, yoğun bir duman vardı. Yangını mutfaktan aşçı tespit etmiş sanırım. Biz de gözümüzü açtığımızda her taraf yanıyordu." sözleriyle anlattı.
"YANGIN GEÇ FARK EDİLMİŞ, İTFAİYE GELENE KADAR HER YERİ SARMIŞTI"
İsmini vermek istemeyen bir otel çalışanı ise saat 03.00 civarında mutfakta görevli arkadaşının odalara gelip kapılara vurduğunu, "yangın var" diye bağırmaya başladığını ifade ederek, şunları kaydetti:
"Biz de 3. katta otoparktan çıkmaya çalıştık. İlk etapta kapı kapalıydı, sonra kapı açıldı dışarı çıktık. Ondan sonrası çok hızlı bir şekilde yayıldı. İtfaiyeler gelinceye kadar etrafı sarmıştı. Yangın biraz geç fark edilmiş, geç fark edilince zaten önlem alınmadı. Vefat eden arkadaşlarımız da var."
ARABANIN ÜZERİNE ATLAYARAK KURTULMUŞLAR!
Yangından sağ kurtulan Eylem Şentürk, yangını ilk etapta fark etmediğini, çatıdan kar düştüğünü zannettiğini söyledi. Yangın sesinin giderek şiddetlendiğini ve koridorlardan "yardım edin" seslerinin yükseldiğini anlatan Şentürk, "O zamana kadar herhangi bir duman görmedik, bir koku almadık. Yangın olduğu hiç aklıma gelmedi" dedi.
Şentürk, odanın kapısını açtıklarında koridorun tamamen dumanla kaplandığını gördüğünü ifade ederek, şunları kaydetti:
"Hızlı bir şekilde hazırlanarak aşağıya inmeye çalıştık. Duman nefes almamızı engelleyecek yoğunluktaydı. Kızımla ezbere merdivenlerle dolanarak kapıya koştuk. Eşim, bizden hemen sonra çıkmasına rağmen duman yoğunluğu nedeniyle aşağıya inememiş. Pencereden alttaki sundurmaya atlayıp o kattakilerle birlikte beklemişler. Daha sonra arabanın üzerine atlayarak kurtulmuşlar."
"İNSANLAR PENCEREDE KURTULMAYI BEKLEDİ"
Yangın sırasında binanın durumunun çok kötü olduğunu söyleyen Şentürk, "İnsanlar pencerede kurtulmayı bekledi. Yangın alarmı biz dışarı çıkıncaya kadar hiç çalmadı. Eşim yangın merdivenini bulamadığı için sundurmadan aşağıya atlamak zorunda kaldı. Kurtulduğumuz için çok şanslıyız." ifadelerini kullandı.
Şentürk, yaşanan süreçte ihmaller zincirinin bulunduğuna dikkati çekerek, şu ifadeleri kullandı:
"GÖZ GÖRE GÖRE FELAKET YAŞANDI"
"Yangının üst katlarda çıkmadığını söyleyebilirim. Çünkü duman aşağıda yoğundu. Bizim sonradan duyduğumuz yangının restoranda çıktığı yönündeydi. O otele ilk kez gitmiyorum. Yangın merdiveni hiç dikkatimi çekmedi. Yangın alarmı olsaydı daha hızlı harekete geçebilirdik. Göz göre göre bir felaket yaşandı. Yangın alarmının ve yangın merdiveninin olmayışı insanları orada mahsur bıraktı. Bu kadar can kaybının fazla olması, yangın alarmının olmamasıdır. Eğer yangın alarmı olsaydı daha erken harekete geçilebilirdi. Biz çıkıncaya kadar yangın alarmı çalmadı."