İstanbul başta olmak üzere birçok ilde bahar havası etkisini göstermeye başladı. Ancak meteoroloji uzmanları, bu dönemin halk arasında "kocakarı soğukları" olarak bilinen soğukların zamanı olduğunu hatırlatarak, bu yıl bu soğukların pas geçebileceğine dikkat çekti. Öte yandan, mart ayının ilk 15 günüyle ilgili yüzyıllardır süregelen gizemli hesaplara da vurgu yapıldı. Uzmanlara göre mart ayının ilk yarısı, yılın geri kalanındaki hava koşullarına dair ipuçları taşıyor. Montları kaldırmaya hazırlananlara ise "Mart şakasına dikkat" uyarısı geldi.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Meteoroloji Mühendisleri Odası İkinci Başkanı Hüseyin Köse, halk arasında "kocakarı soğukları" olarak bilinen ve mart ayında etkili olabileceği düşünülen soğuk hava dalgalarıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Köse, mart ayının hava koşulları açısından en aldatıcı ve sürprizlere açık dönemlerden biri olduğuna dikkat çekerek, "Mart ayı bitmeden kış koşullarını yeniden yaşayabiliriz. 'Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır' sözünü unutmamak lazım." dedi.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün tahminlerine atıfta bulunan Köse, 2025 yılı Mart ayında hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin 8 ila 12 derece üzerinde seyretmesinin beklendiğini belirtti. Bu nedenle, bu yıl için halk arasında bilinen anlamda 'kocakarı soğukları'nın yaşanmayacağını ifade etti.
Ancak Köse, buna rağmen mart ayının "şakacı bir ay" olduğunu hatırlatarak, "Mart ayında hava bir anda değişebilir. Bahar gibi başlayan bir gün, akşamına kış soğuğuna dönebilir. Bu yüzden dikkatli ve tedbirli olmak gerekiyor." diye konuştu. "Bu, kış bitti anlamına gelmez. Mart ayı şakacı ve sürprizlere açık bir aydır. Sonrasında hava koşullarının yeniden soğuma ihtimali var. Kış kapıda olabilirmiş koşulları yeniden yaşanabilir aman dikkat. 'Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır' atasözünü bir yere not ediniz. Zira mart henüz bitmedi ve ikinci yarısında kış koşulları yeniden yaşanabilir."
Köse, geçmişte Anadolu’da yaşayan halkın, bilimsel tahmin araçları yokken doğa gözlemleriyle hava tahminleri yaptığını da hatırlatarak, "Atalarımız, mart ayının ilk 8 gününü gözlemleyerek o yıla dair hava tahmini çıkarırlardı. Mart, o dönemde yılın ilk ayı kabul edilirdi ve her günü, önümüzdeki sekiz aya denk gelecek şekilde yorumlanırdı. Tarım işleri buna göre planlanırdı." dedi.
Bu kültürel mirasın unutulmaması gerektiğini vurgulayan Köse, "Ben de elimden geldiğince bu değerli bilgileri hatırlatmaya ve gelecek nesillere aktarmaya çalışıyorum." ifadelerini kullandı.
Meteoroloji biliminin gelişen teknolojiyle önemli ilerlemeler kaydettiğini belirten Köse, özellikle son 30 yılda süper bilgisayarlar, uydu ve radar sistemleri, otomatik gözlem istasyonları sayesinde hava olaylarının çok daha isabetli tahmin edilebildiğini söyledi.
Köse, hava tahminlerinin milyonlarca insanın günlük yaşamını etkileyen kritik bir alan olduğuna da işaret ederek, meteoroloji mühendislerinin doğru bilgiyle toplumu bilinçlendirmek için çalıştığını dile getirdi.