Yunanistan’ın Santorini Adası’nda devam eden depremler ve volkanik hareketlilik, bilim insanlarını endişelendirirken, Osmanlı dönemine ait bir jeoloji kitabı yaşananların 100 yıl önce de meydana geldiğini ortaya koydu. Tarihsel kayıtlarla bugünkü sismik hareketliliğin birebir örtüştüğünü belirten uzmanlar, Santorini ve çevresindeki volkanik aktivitenin büyük bir patlamaya yol açabileceği konusunda uyarıyor.
Yunanistan’ın Santorini Adası’nda yaşanan depremler ve volkanik hareketlilik, bilim insanlarının dikkatini çekerken, Osmanlı dönemine ait bir jeoloji kitabı bu tür olayların 100 yıl önce de meydana geldiğini ortaya koydu. İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Jeoloji Mühendisliği Bölümü’nden araştırmacı Mostafavi Maresht, Santorini’deki sismik hareketlilik ile geçmişte yaşanan olaylar arasında önemli benzerlikler bulunduğunu belirtti.
Maresht, 26 Ocak’tan bu yana Santorini Adası’nda 18 bin 400’den fazla depremin kaydedildiğini ve bu depremlerden 1300’ünün 3 ila 5,3 büyüklüğünde olduğunu açıkladı. Sismik aktivitelerin, Santorini Adası ile Kolumbo denizaltı volkanını kapsayan 30 kilometre uzunluğunda ve 20 kilometre genişliğinde bir bölgede yoğunlaştığını ifade eden Maresht, yaşanan deprem fırtınasının olası bir volkanik hareketlilikle bağlantılı olabileceğini vurguladı.
Santorini Adası’nda güvenlik gerekçesiyle tahliyeler gerçekleştirilirken, Maresht, sismik hareketliliğin bir miktar azaldığını ancak tehlikenin tamamen geçmediğini belirtti. Osmanlı döneminin ilk jeoloji kitabı olarak bilinen "İlm-i Tabakatü'l Arz" eserine atıfta bulunan Maresht, bu kitapta Santorini ve çevresindeki volkanik hareketliliklerin detaylı şekilde anlatıldığını söyledi. Kitabın 80. sayfasında Akdeniz (o dönemde Behri-sefid olarak anılan) havzasındaki büyük volkanların Vezüv, Etna, Stromboli ve Santorini olduğu belirtilirken, 83. sayfada Santorini’nin denizaltı volkanlarıyla nasıl yeni adalar oluşturduğunun anlatıldığına dikkat çekti.
Maresht, kitabın bir diğer bölümünde Rodos Adası yakınlarında bulunan ve günümüzde "Nisiros" olarak bilinen "İncirli" Adası’nda yaşanan volkanik hareketliliğe de yer verildiğini aktardı. 1873’ten itibaren bölgede güçlü volkanik patlamalar yaşandığını ve 1886’da büyük bir sarsıntı ile birlikte sıcak su ve kül püskürmesi görüldüğünü belirten Maresht, aynı dönemde Etna Yanardağı’nda da patlamalar kaydedildiğini söyledi.
"Tarihsel açıdan örtüşüyor" diyen Maresht, geçmişte yaşanan volkanik aktivitelerin bugünkü hareketlilikle büyük benzerlik taşıdığını ifade etti. Santorini Adası’nda 2011 yılında da benzer hareketlenmelerin olduğunu ancak zamanla durulduğunu hatırlatan Maresht, günümüzde depremlerin odak noktasının ve derinliğinin Kolumbo denizaltı volkanının altındaki magma odalarıyla örtüşmesinin endişe verici olduğunu vurguladı.
Ancak bir yanardağ patlamasının yalnızca sismik verilere dayanarak tahmin edilemeyeceğini belirten Maresht, diğer ölçümlerin de yapılması gerektiğini söyledi. Santorini’deki hareketliliğin nasıl gelişeceği bilim insanları tarafından yakından takip ediliyor.