Türkiye’nin en büyük beka sorununun deprem olduğunu vurgulayan Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, Kocaeli’de düzenlenen bir toplantıda kritik uyarılarda bulundu. Depreme dirençli şehirler inşa edilmezse ne ekonomik ne de siyasi bağımsızlığın korunabileceğini belirten Görür, yetkililere ve halka çağrıda bulunarak acilen harekete geçilmesi gerektiğini söyledi. "Bu ülkeyi bize yar etmezler" sözleriyle dikkat çeken Görür, deprem hazırlıklarının ertelenmesinin büyük bir felakete yol açacağını ifade etti.
Kocaeli’nin Gölcük ilçesinde 17 Ağustos 1999 tarihinde meydana gelen 7,4 büyüklüğündeki depremde 17 bin 480 kişi hayatını kaybetmiş, 43 bin 953 kişi yaralanmış ve yaklaşık 200 bin kişi evsiz kalmıştı. Marmara Bölgesi’nin halen büyük bir deprem tehdidi altında olduğunu vurgulayan Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, bölgedeki yatay mimari projelerinin tanıtım toplantısında önemli uyarılarda bulundu.
Deprem konusunda sürekli uyarılarda bulunan ve bilimin ışığında önlemler alınması gerektiğini belirten Prof. Dr. Naci Görür, depremin sadece bir doğal afet değil, ülkenin bağımsızlığına kadar uzanan bir beka sorunu olduğunu söyledi. Görür, "Eğer biz bu depremleri halledemezsek, bizim geleceğimiz yoktur. Ne ekonomik bağımsızlığımız kalır ne de siyasi bağımsızlığımız. Bu ülkeyi bize yar etmezler. Deprem siyaset üstü bir konudur ve bütün toplumun ortak sorunudur" dedi.
Görür, Türkiye’nin deprem riski yüksek bir bölgede bulunduğunu hatırlatarak, yetkililerin ve halkın artık vakit kaybetmeden harekete geçmesi gerektiğini belirtti. "1999’dan bu yana 25 yıldan fazla zaman geçti. Bu süre zarfında İstanbul ve Marmara Bölgesi gibi riskli alanlar depreme hazır hale getirilebilirdi. Ancak hala büyük eksikliklerimiz var. Biz Japonya, Tayvan gibi ülkelerden ders almadık. Onlar depreme hazırlıklı, biz ise her büyük depremden sonra aynı acıyı yaşamaya devam ediyoruz. Bunu değiştirmek bizim elimizde." dedi.
Depremle mücadelede yalnızca devletin değil, halkın da büyük bir sorumluluğu olduğunun altını çizen Görür, "Bu ülkenin sahibi sizlersiniz. Deprem konusunda bilinçli olup sesinizi yükseltmezseniz, bu işler düzelmez. Sizi yönetenlere ‘Beni yönetmek mi istiyorsun? O halde yaşadığım şehri depreme dirençli yap’ demelisiniz. Oy verirken, şehir planlamasına destek verirken, bu talebi açıkça dile getirmelisiniz" dedi.
Prof. Dr. Görür, bireylerin yaşadıkları binaların güvenliği konusunda bilinçlenmesi gerektiğini belirterek, "Siz eğer depreme dayanıksız binalarda yaşamayı kabul ederseniz, yöneticiler de bunu değiştirmek için bir adım atmaz. O yüzden mülk sahipleri olarak binalarınızın depreme dayanıklı olup olmadığını denetletin. Bu sizin en temel hakkınız ve sorumluluğunuzdur" dedi.
Prof. Dr. Görür, depreme dirençli kentlerin oluşturulması için atılması gereken adımları şu şekilde sıraladı:
Yönetim: Yerel ve merkezi yönetimler, şehirlerin deprem riskine göre planlama yapmalı.
Halk: Toplum bilinçlendirilmeli, deprem kültürü oluşturulmalı.
Altyapı: Su, elektrik, doğalgaz gibi kritik altyapılar güçlendirilmeli.
Yapı Stoku: Mevcut binaların deprem analizleri yapılmalı, riskli binalar hızla yenilenmeli.
Ekosistem ve Çevre: Fay hatları üzerine yapılaşmaya izin verilmemeli.
Ekonomi: Depreme hazırlık finansal olarak desteklenmeli, sigorta sistemleri güçlendirilmeli.
Deprem konusunda yapılması gerekenler hakkında halkın bilinçlendirilmesi gerektiğini belirten Görür, "Şehirlerin bileşenleri olan yönetim, halk, altyapı, yapı stoku, ekosistem ve ekonomi konularında ciddi planlamalar yapılmalı. Eğer biz bu hazırlıkları yapmazsak, her büyük depremde binlerce insanımızı kaybedeceğiz ve her şeyimizi yeniden inşa etmek zorunda kalacağız" dedi.
Depremi bir felaket olarak görmek yerine, bilim ışığında önlem alınması gereken bir gerçeklik olarak değerlendiren Prof. Dr. Görür, "Deprem doğanın bir gerçeği, felaket olan ise bizim hazırlıksız olmamızdır. İnsan hayatı bu kadar değersiz olmamalı. Eğer bugün harekete geçmezsek, gelecekte çok daha ağır bedeller ödeyeceğiz" diyerek konuşmasını tamamladı.
Son olarak, deprem sorununa karşı acil ve kararlı adımlar atılması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Görür, "Bu işi halletmemiz gerekiyor. Bugün yapmazsak, yarın çok geç olabilir. Depreme dirençli kentler oluşturmazsak, ülkemizin geleceği ciddi tehdit altında kalacaktır" dedi.