Tgrt Haber

Sokak köpekleri artık memleket meselesi

28 Mayıs 2024 09:08 | Güncelleme :28 Mayıs 2024 09:21

Başıboş sokak köpekleri sorunu geç de olsa artık en çok konuşulan memleket meselesi haline geldi. Zaten biraz daha ertelersek işin içinden hiç çıkılamaz hale gelecek. Bunca senedir mama lobilerinin ve bazı hayvanseverlerin sert tepkisinden ve kamuoyunu yönlendirmesinden çekinildiği için bu sorun ertelenip durdu. Durdu derken yanlış olmasın, sokak köpekleri popülasyonu patlayarak artmaya devam ediyor.

Sadece bir çift köpekten 3 sene sonra 5000 adet köpek türüyor. Yani 3 sene sonra şu an sokaklarda bulunanlardan en azından yüzlerce kat daha fazla olduğunu düşünün. Bırakın sokakta köpeklerin arasından korkarak geçmeyi artık sokakta yürüyemez hale geleceğiz.

Biliyorum biraz sert bir giriş oldu ama geldiğimiz noktada sorunun nasıl ciddi bir boyutta olduğunu anlamalıyız. Yoksa ben de bize melul melul bakan güzelim canların zarar görmesini, sıkıntı çekmesini asla istemem. Ama sorun büyüdükçe ve bir çözüm bulunmadıkça o canlarımızın da yaşam şartları çok daha berbat bir hale gelecek.

Merkezi yönetim ile yerel yönetimler başta olmak üzere, STK’lar, hayvan severler ve vatandaşlar el ele verip bu konuda yapılması gereken ve üzerimize düşen ne varsa yapmalıyız.

Öncelikle büyükşehirlerde, illerde, ilçelerde, mahallelerde, beldelerde, köylerde yani tüm Türkiye’de kaç başıboş sokak köpeği var, bunun bir tespit edilmesi lazım. Bu sayı netleşince çözüm formülleri de daha belirgin bir şekilde ortaya çıkacaktır.

Tabii ki ilk amaç ölümcül ve saldırganları hariç tutarsak masum köpekleri uyutmadan, öldürmeden, hızlı ve çok büyük bir kısırlaştırma çalışmasıyla soruna dur diyebilmek. Aynı zamanda hayvanseverlerin de gönüllü olarak çalışıp, destek vereceği yüksek kalitede hazırlanmış binlerce belki de on binlerce barınakta bu hayvanları ölene kadar rahat ettirerek yaşatmak.

Fakat soruna çözüm bulmak için o kadar geç kalındı ki kısırlaştırma çalışmasını tam kapasiteyle ülkece yürütsek dahi çoğalmanın önüne geçilemeyeceği belirtiliyor. İnşallah durum böyle değildir. Yoksa tıpkı Batı ülkelerinde olduğu gibi barınaklarda belli bir süre tutulduktan sonra sahiplendirilemeyen köpeklerin uyutulması da kaçınılmaz olacak gibi görünüyor.

Olayın acı tarafı da bu olacak gibi. O parti bu parti fark etmeksizin siyasetçilerin ve belediye başkanlarının yıllardır taşın altına elini sokmak istememelerinin sebeplerinden biri de bu.

Madalyonun diğer tarafında ise parçalanan, saldırıya uğrayan ve her gün saldırılma tehlikesi yaşayan çocuklarımız, yaşlılarımız ve başka sokak hayvanları var.

Antalya’da kendisine saldıran köpeklerden kaçayım derken kamyonun altında kalan ve 23 günlük yaşam mücadelesini kaybeden Mahra da aklımızda, sitelerde, parklarda, bahçelerde, sokaklarda aynı anda pek çok köpeğin saldırısına uğrayan ve ağır yaralanan küçük çocuklar da.

Özetle bu soruna bir çözüm bulunması şart. İşin daha bahsedilecek, tartışılacak pek çok boyutu var. Ama tartışılmayacak tek bir tarafı kaldı bu olayın. O da ertelemek.

Sokak köpekleri sorunu olabilecek en insani yöntemle ve artık oy korkusuyla çözümden kaçan belediyelerin inisiyatifine de bırakılmadan, yeni yasalar çerçevesinde bir an evvel çözülmeli. Yapılması gerekenler de bir an evvel uygulamaya geçmeli.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.